Ga­ze­te­mi­zin de­ğer­li ya­zar­la­rın­dan Öz­lem Al­bay­rak dün­kü ya­zı­sı­nın so­nu­nu şöy­le ge­tir­miş­ti:

“Ama dar­be­ye kar­şı ne bü­yük ba­şa­rı­lar ka­zan­mış olur­sak ola­lım, o gün­le­ri ge­ri­de bı­rak­tı­ğı­mı­za ne ka­dar ina­nır­sak ina­na­lım, o 367 mağ­du­run 21 yıl bo­yun­ca ha­pis yat­ma­sı­nın önü­ne ge­çe­me­dik. 28 Şu­bat’ın ta­ma­men or­tak bir akıl kaç­ma­sı, top­lu bi­çim­de bir de­li­lik nö­be­ti ol­du­ğu an­la­şıl­dık­tan son­ra bi­le bu in­san­la­rın, hak­sız ye­re, su­dan se­bep­ler­le, son­ra­dan FE­TÖ’cü ol­duk­la­rı an­la­şı­lan sö­zü­mo­na ha­kim­le­rin ka­ra­rıy­la ha­pis ya­tı­yor ol­ma­la­rı, ha­la çi­le dol­du­ru­yor ol­ma­la­rı he­pi­mi­zin utan­cı­dır. Bu du­rum hak­kın­da ko­nu­şa­bi­len ko­nuş­ma­lı, ya­za­bi­len yaz­ma­lı, kal­bi olan da buğ­zet­me­li­dir. Nok­ta”.

Nok­ta­dan son­ra sa­tır­ba­şı ya­pa­rak ben bu çağ­rı­ya ka­tıl­mak is­ti­yo­rum.

Dar­be­den ön­ce MGK Top­lan­tı­sı’nda “ra­di­kal din­ci fa­ali­yet­le­re iliş­kin” bir ra­por ele alın­mış­tı. Bu ra­por­dan yo­la çı­kan as­ker­le­rin da­yat­ma­sı so­nu­cun­da alı­nan ka­rar­la­ra “si­vil muh­tı­ra” di­yen­le­rin ya­nın­da da­ha çok tu­tu­lan de­ğer­len­dir­me bu­nun bir post-mo­dern dar­be ol­du­ğu­dur. O ta­rih­te BBP li­de­ri olan mer­hum Muh­sin Ya­zı­cı­oğ­lu’nun ve 28 Şu­bat mağ­dur­la­rın­dan da­ha baş­ka­la­rı­nın ver­dik­le­ri bil­gi­ler, as­ker­le­rin da­ya­nak ve ge­rek­çe ola­rak kul­lan­dık­la­rı o meş­hur is­tih­ba­rat ra­po­ru­nun, Fa­ik Bu­lut isim­li, ta­ra­fı bel­li bir şah­sa ait ol­du­ğu­nu ve ger­çek­lik­le ala­ka­sı bu­lun­ma­yan bu bil­gi­le­rin, Bu­lut’un ki­ta­bın­dan alın­dı­ğı­nı or­ta­ya koy­mak­ta­dır. Şu hal­de 28 Şu­bat’ın asıl ge­rek­çe­si baş­ka, ba­ha­ne­si baş­ka­dır.

As­ker­le­rin MGK’ya da­yat­tık­la­rı ve hü­ku­me­tin onay­la­ya­rak uy­gu­la­ma­ya koy­ma­sı­nı sağ­la­dık­la­rı ka­rar­lar 18 mad­de­dir ve ta­ma­mı Tür­ki­ye’de İslâmlaş­ma/din­dar­laş­ma; ya­ni di­ni; bil­gi­li, şu­ur­lu ve müm­kün ol­du­ğu ka­dar ek­sik­siz ya­şa­mak ve Ba­tı­lı­laş­ma­ya di­re­ne­rek ken­di me­de­ni­ye­ti­ni ih­ya ve in­şa et­mek için ya­pı­lan ça­lış­ma­la­rı bal­ta­la­ma­ya yö­ne­lik­tir. Ya­pı­lan­la­rı meş­ru ve ma­zur gös­ter­mek için din­dar­laş­ma­nın adı­na “ir­ti­ca” den­miş, dev­rim­le­ri or­ta­dan kal­dı­rıp de­mok­ra­tik cum­hu­ri­yet re­ji­mi­ni yı­ka­rak ye­ri­ne şe­ri­atı ge­tir­mek Müs­lü­man­la­rın he­de­fi ola­rak gös­te­ril­miş, bir kıs­mı de­rin dev­le­tin tezgâhı olan ba­zı mar­ji­nal grup­lar ve bun­la­rın akıl ve din dı­şı fa­ali­yet­le­ri İslâm’a fa­tu­ra edil­miş­tir.

Bu id­di­amı­za de­lil ola­rak meş­hur on se­kiz mad­de­ye bak­mak ye­ter­li ola­cak­tır.

28 Şu­bat’ın düş­man ilan et­ti­ği İmam-Ha­tip­ler, ba­şör­tü­lü­ler, İslâmî ba­sın-ya­yın, eği­tim ve öğ­re­tim fa­ali­yet­le­ri… Al­lah’a şü­kür mağ­du­ri­yet­ten kur­tul­du­lar, hür­ri­yet­le­ri­ne ka­vuş­tu­lar, fa­ali­yet­le­ri­ne de­vam edi­yor­lar. Ben de ka­rın­ca ka­ra­rın­ca bu mağ­dur­lar­dan bi­ri­yim; ba­şör­tü­sü ya­sa­ğı­na kar­şı di­re­nen öğ­ren­ci­le­ri­mi­zi des­tek­le­mek ve yan­lış yap­ma­dan so­nuç al­ma­la­rı­na yar­dım­cı ol­mak üze­re da­ha yaş had­dim dol­ma­dı­ğı hal­de gö­re­vim­den ay­rıl­mış­tım.

Ama ne ya­zık ki, o gün­le­rin hu­kuk ve in­saf dı­şı bas­kı­la­rı, it­ham­la­rı ve yar­gı­la­ma­la­rı so­nu­cun­da zin­da­na tı­kı­lan 367 in­sa­nı­mız ha­la ora­da çi­le çe­ki­yor­lar.

Bu kar­deş­le­ri­mi­zin ço­ğu onur­lu in­san­lar ola­rak ta­vır­la­rı­nı ko­ru­yor ve af is­te­mi­yor­lar, ye­ni­den yar­gı­lan­mak, if­ti­ra­lar­dan arın­mak, hak et­tik­le­ri­ni el­de et­mek is­ti­yor­lar.

O meş’um gü­nün yıl­dö­nü­mün­de du­yar­lı si­vil top­lum ör­güt­le­ri de maz­lum­la­rı unut­ma­dı­lar, hak­lı ta­lep­le­ri­ni ül­ke­mi­zin bir­çok nok­ta­sın­da di­le ge­tir­di­ler.

Maz­lum­la­rın ahı ve zul­me ra­zı ol­ma­yan­la­rın fer­yad u fi­ga­nı in­şal­lah bo­şa git­me­ye­cek, ha­va­da kal­ma­ya­cak, il­gi­li mer­ci­le­ri ha­re­ke­te ge­çi­re­rek zul­mün son bul­ma­sı­nı ve ada­le­tin ger­çek­leş­me­si­ni sağ­la­ya­cak­tır.