14 yıllık yaşantımda başarı denildiğinde bana diretilen şey her zaman elde ettiğim sonuç olmuştur. Bu durum eminim ki çoğu kişide de bu şekildedir. Ama ben gerçek başarının elde edilen sonucun aksine o sonuca vesile olan (belki de olamayan) nedenin, yani çabanın asıl başarı olduğuna inanmaktayım. Hatta bunu dile getirirken "Önemli olan başarmak değil başarmayı hak etmek" derim. Devamında ise hak ettikten sonra başarmanın aslında o kadar da önemli olmadığını dile getiririm. Sanırım bu konuya en iyi örneği kendi girdiğim LGS sınavından verebilirim. 10 ay boyunca beraberce ders çalıştığım arkadaşlarımla konuşurken "hak ettiğimi alamadım" tarzı düşünceler içinde olduklarını fark ettim. Gerçekten de bazılarının aldığı puanın çalışmalarının karşılığına göre yetersiz olduğu söylenebilir. Evet, sadece sonuca bakıyor olsaydık burada büyük bir adaletsizlik olurdu. Ama çok emin olduğum bir şey varsa o da hiçbir emeğin boşa gitmeyeceğidir. Bazen emeklerin karşılığı sonuç olur bazen ise sonuç yolunda elde edilen tecrübeler. Bu nedenle de ister sonuçla olsun ister başka bir şeyle, herkes emeğinin karşılığını alır. Söylediklerimi toparlayacak olursam başarı sonuçtan ibaret değildir. Asıl başarı sonuca ulaşmak yolunda çaba göstermektir. Asıl yenilgi de sonucun kötü olması değil sonuca giden yolda pes etmektir. Bana göre "insan sadece vazgeçince yenik düşer".
Kalın sağlıcakla.