Nosema Serana denen bir hastalık geldi arıları kırıyor kimse bir şey yapmıyor. Oysa bu hastalık on yıl önce Amerika ve Avrupa kıtasında görülmüştü. Amerikalılar o zamanlar "arılar ölüyor, kıyamet kopacak" diye yaygara koparmıştı da biz hiç tınmamıştık.
Anlaşılan Amerika ve Avrupalılar bu işi önlemişler ki sesleri kesildi. Sıra şimdi bizde… Bizim arılar da aynı onlarda olduğu gibi balı bırakıp kovanı terk ediyor. Aynı şeyler aynen gerçekleşiyor.
Ben bu hastalığı yedi yıl önce tespit ettim ve çevremdeki arıcılara elimden geldiğince anlatmaya çalıştım ama kimseye dinletemedim. Biz arıcılar kolay kolay başkasını dinlemeyiz, bu biz de böyle. "Benim arılarda öyle bir şey yok deyip işi garantiye alır geçeriz, ta ki başımıza gelene kadar. 
Yetkili ve etkili kurumlar da arıcılık hususunda bizden pek farklı değiller. Ben bunu varoanın ilk çıktığı yıllarda da yaşamıştım. Ne azarlar işittik o zamanlar kırk yıllık arıcılardan. "Arının kenesi mi " olurmuş diyeni mi ararsın, "sen arı diye kenemi besliyorsun " diye dalga geçeni mi ararsın.
Her neyse de ben Nosema serena hastalığı hakkında edindiğim tecrübemi insanlarla paylaşmak istiyorum. 
1-Önce Hastalığın Teşhisi:
Güz geçti gitti. Bahara çıkan arılarınıza üstten kutuyla şerbet veriniz. Arılarınız hasta değilse şerbeti yer bitirirler. Hasta arılar ise şerbeti yemezler ve birkaç kaşık şerbette boğulurlar.( en az on veya on beş arı) Emin olmak istiyorsanız boğulan arılarla birlikte şerbeti dökün ve yeniden şerbet verin, iki gün sonra bakın, aynı kovanların arılarının şerbeti yemediğini ve şerbette boğulduklarını görürsünüz. 
Sonuç: Şerbeti yemeyen ve boğulan kovanlardaki arılar Nosema serena hastalığına yakalanmıştır. Onları işaretleyin.
2- Tedavi: 
Fumudil B adlı ilacı bir bardak  şekere koyup karıştırın. Böyle yapmakla toz halindeki Fumudil B’nin pütürleşmesi önlenmiş olacaktır. Bu karışıma az su koyun ve ilaçlı su elde edin ve onu da daha önce hazırladığınız iki litre şuruba katınız ve bir sprey aletine koyunuz. Ve ilaçlı şerbeti hasta kovanlardaki arıların üzerini petekleri elinize alarak iyice spreyleyin. İki gün sonra kutuyla şerbet verin. Arılar boğuluyorsa şerbeti dökün yine aynı şekilde spreyleyin. Bu iş üç veya dört kez yapıldıktan sonra vereceğiniz şerbeti arıların yediğini görürsünüz. Hala boğuluyorlarsa aynı işleme şerbeti tüketir hale gelene kadar devam ediniz. Bir iki kez sonra arılar şerbeti yiyecektir. 
Bu spreyleme işini yapmazsanız arılar ilaçlı şerbeti yemediklerinden ilacın etkisini alamayacak ve iyileşmeyeceklerdir. 
3. Tedaviye Devam:
Hasta arılar şerbeti yemeye başlayınca yeniden Fumudil B katıp yapacağınız şerbetten birkaç kutu şerbet vermelisiniz.
Bal toplama mevsimi gelene kadar arada sırada arıları ilk teşhis için takip etmelisiniz. 
4-Bal mevsimi gelince bu işi bırakın.
5-Temmuzun sonunda arıya yetecek kadar bal bırakıp hemen yine teşhis aşamasına geçin. Hasta arılara aynı işlemi yapın. O arada yağmacılığa meydan vermemeye gayret edin.
6- Koruyucu olarak kışa girecek arılara bal ve pudra şekerinden yapılacak arı kekine bol miktarda Fumudil B katın ve arılara yedirin.
Fumudil B piyasada yok. Bazı Prof. Efendiler Fumudil B kalıntı bırakıyor kullanmayın diyorlar ama çare söylemiyorlar. Daha doğrusu atıyorlar. Hâlbuki Avrupa bu hastalığın tek ilacının Fumudil B olduğunu söylüyor ve arlarını bu ilaçla tedavi ettiklerini konferanslarla dünyaya izah ediyorlar. Bizimkiler de oturdukları yerde ahkâm kesiyorlar. Tamam, anladık Fumudil B yi kullanmayalım ama ne kullanalım? 
Tavsiyeleri bile enteresan. Kekik suyu kullanmalıymışız. Arılara kekik suyuyla şerbet yapıp verin diyorlar. İyi güzel de ama bunu diyenlerin pek çoğu hala hasta arıların şerbet yemediklerinden haberleri yok.
Gerçi ben onu da denedim. Yukarıda bahse konu ettiğimiz usulde kekik suyundan yapılmış şerbeti spreylemek yoluyla yedirdim ama hiçbir etkisi olmadı. 
Efendim araştırıyorlarmış, çalışıyorlarmış. Sormak lazım. Arkadaşlar bu hastalık yıllar önce Amerika ve Avrupa' da görüldüğünden beri niye çalışmadınız da şimdi çalışıyorsunuz? Şimdi başladığınız bu işi  "Ölme eşeğim ölme yaz gelince yonca vereceğim" fıkrasıyla mı izah ediyorsunuz bize? Piyasada koca karı ilacı misali şu da iyi geliyor, bu da iyi geliyor diye satılan şeylerin hiç birisinin bu hastalığa faydası yok. 
7-Sonuç: 
Bize bir iyilik yapmak isteyen bize Fumudil B bulsun. AB ülkelerinde çok… O Prof. efendiler devleti yönlendirsinler. İnternette Fumudil  B , Fumajilin B adı altında AB ülkelerinde bu ilaçların satıldığı bildiriliyor. Mesela Fumagilin B Medyevet adlı bir firma tarafından üretiliyormuş. İnternete girilip bakılabilir. 
Bir umudumuz da arıcı arkadaşlarda... Herkesin imkânı ve gücü farklıdır. Kim bilir, bir ilaç firmasıyla irtibat kurup bu ilacı ithal ettirebilecek arıcılar bile vardır bu ülkede.    
Bu yıl iş işten geçti. Bahara çıkacak arılar tehlikede. Bir an evvel şimdiden gereken tedbir alınmalı. İlk tedbir de Fumudil B tedariki olmalı.
Ben bir şey daha tecrübe ettim ki o da şudur: Alttan havalandırmalı ve dışı boyalı kovanlardaki arılar bu işte biraz daha dayanıklı. Genç analı kovanların direnci de gözle görülüyor.  
Bana göre kış geldi çattı. Yapılacak bir şey. Ancak Fumudil B karşımı mama yedirilebilir. Ondan ötesi ölen ölür kalan bizim deyip sağ çıkanları korumaktır. Her arıcı yeteri kadar olsun şimdiden bahara Fumudil B bulmalı. Yetkililer devreye girsin Fumudil B getirtsin.  Yok, daha iyi bir çare bulunmuşsa bu çare arıcılara ulaştırılsın. Bu bir milli servet meselesidir. Yazık oluyor bu güzelim milli servete.