Ey oğul;
İnsan sevdiğine öğüt verir, ihtiyaç varsa nasihat eder. Sevilen de ya tutar kazanır ya da kulak arkasına atar kaybeder. Büyüklerin küçüklere nasihatinden kolay kolay zarar gelmez. Sen sana verilen öğütleri nasihatleri daima tutmaya çalış oğul.
*
Ey oğul;
Olması gereken yerde kendin olabilirsen mutlu olursun. Onun için olması gereken yerde daima kendin olmaya çalış oğul.
*
Ey oğul;
Gün gelir bu kalp bu yükü taşıyamaz. Onun için kalbimize gelecek de yükü taşıyabilecek kadar yük yüklemeye çalışmak lazımdır. Sen bunu yapmaya çalış ki, gelecekte sıkıntı çekmeyesin oğul.
*
Ey oğul;
Amirine, etkili yetkiliye bir öneri sunduğunda '' arkadaşlarla konuşalım bir''  demişse bu durum önerinin kibarca kabul görmemesi anlamına gelmektedir. Onun için önerinde afaki ısrarcı olma oğul.
*
Ey oğul;
Hayal kurmak uyanık iken rüya görmek gibidir. Güzel hayaller kurmaya ve o hayallerini de gerçekleştirmeye çalış oğul.
*
Ey oğul;
İnsanın yakın çevresi, dosttu dert sıkıntı, ihtiyaç paylaşımında dört çeşittir. 1- Heybesine almaz ama heybesinden de vermez. Yani halk tabiri ile kokmaz bulaşmaz. 2- Heybesinden verir ama senin heybenden hiç almaz. Bunlarda bencil olanlardır. 3- Heybenden alır ama seni üzmemek için heybesinden vermez. Bunlarda gerçekten dost akraba seni sevendir. 4- Heybesinden verir heybenden de alır. Bunlarda doğaldır. Buna göre çevrendeki dostlarını, akrabalarını değerlendir. Özellikle heybesinden verip de heybesine hiç almayanlardan uzak dur oğul.
*
Ey oğul;
Mutluluk önce düşünmekle başlar, icraatla gelişir ve ahirde taht kurar. Onun için önce zihnen mutlu olmayı düşün, icraatla geliştir ve ahirinde de taht kurmasına imkan ver oğul.
*
Ey oğul;
Hayatta küsene değil, kırılana, alınana, incinene, gönlü kalana, daha çok üzül. Çünkü gerçekten seven insan küsemez. Sadece kırılır, alınır, incinir, gönlü kalır. O halde haksız yere küseni boş ver ama diğerlerine önem ver. Onlar kaybedilmeyecek kadar değerlidir oğul.
*
Ey oğul;
Yakın çevresinde herkesi düşünmeye çalışan ve tecrübe paylaşımı noktasında gençlere faydam olsun diye adeta koşturan insanlar yüze piyas sevilmiş gibi görünseler de gerçekte pek sevilmez hatta gıyabi olarak bolca eleştirilirler bile. Bu durum gençlikte pek anlaşılamaz ama yaşlılık döneminde ayan beyan ortaya çıkar. Hâlbuki bu tür insanlar eleştirilmek yerine takdir edilmeye layıktır. Çünkü amaçları çevresine ışık olabilmektir. Sen bu tür insanlardan istifade etmeye çalış oğul.