Sorular
1. Cuma namazı kılınan yerin kapısının herkese açık olmasının sebebi, mantığı nedir.
2. Bir sitede, cuma namazı kılınan yer, kişi mülkü ise tesis fabrika vs buralarda cuma namazı kılınmaz der, kişinin mülkü olmayacak, gerçekte cami olacak, Allah’ın mülkü olacak der. Bu, fıkıh kitaplarında geçer mi, bu hüküm aynen geçerse hangi fıkıh kitabında geçer, fıkıh kitabı ismi verebilir misiniz.
3. Maliki mezhebinde cuma namazı kılınan yerin bina olması ve o şehirde binalar mesela pişmiş tuğladan yapılıyorsa cuma namazı kılınan yerin binanın da pişmiş tuğladan yapılması lazım. Pişmemiş tuğladan yapılırsa cuma namazı kılınmaz o yerde dersiniz. Bu hüküm hangi fıkıh kitabında geçer, fıkıh kitabı ismi verebilir misiniz.
Cevap
“İslâm’ın Işığında Günün Meseleleri” isimli bir kitabım var. Bu konuyu orada genişçe yazdım, kaynaklarını da verdim, geniş bilgi için oraya bakabilirsiniz.
Burada özetlemek bile birden fazla yazıyı gerekli kılacak, ama hep sorulduğu için değer diye düşünüyorum.
Daha başta şunu söyleyeyim:
Cuma ile ilgili şartların bir kısmı Kitâb ve Sünnet'te açıkça yer almış olmayıp, çeşitli delâlet yolları ile müctehidler tarafından tesbit edilmiş ve bu sebeple de herhangi bir hususun şart olup olmadığı mevzûunda görüş ve ictihâd farkları meydana gelmiştir.
1. Vücûbun Şartları:
Diğer namazların farz olması için aranan şartlara ilâveten cuma namazının bir kimseye farz olabilmesi için şu şartların bulunması gerekir:
a) Erkek olmak; cuma namazı kadına farz değildir, fakat kılarsa sahih olur ve artık o günün öğle namazını kılmaz.
b) Hür olmak.
c) Cuma kılınan yerde ikâmet eder olmak. Bu yerin şehir ve köy olması, şehrin vasıfları, misafirin durumu üzerinde ictihâd farkları vardır. Bunu ileride ele alacağız.
d) Mazeret sahibi olmamak:
aa) Cumaya gittiği takdirde zarar gören hastaya,
bb) Kendisini cumaya götürecek kimsesi olmayan kör ve kötürüme,
cc) Bitkin hale gelmiş yaşlı kişilere,
dd) Tehlikeli sıcak ve soğuktan korkan kimseye,
ee) Çok yağmur ve çamur bulunduğunda,
ff) Haksız olarak yakalanıp hapsedilmekten korkan kimseye,
gg) Gittiği takdirde mal, can veya namusun zâyi olmasından korkan kimselere cuma farz değildir, daha doğrusu bu mazeretler sebebiyle mükellefiyetleri düşer.
2. Sıhhatinin Şartları:
Kılınan cumanın muteber olması ve öğle namazının yerini tutabilmesi için aranan şartlar:
Hanefîlere Göre
a) Şehir veya şehir hükmünde olan yer ile bunun civarında kılınacak. Şehirden maksat en büyük camii cuma ile mükellef olanları alamayacak kadar nüfusu olan yerdir. Bir idâreci (emîr) bir de hâkimi olan yer diye de tavsif edilmiştir. Civarının uzaklığı için asgarî 400 zirâ ölçüsü verilmiştir. Daha uzaktakiler şehir dışında sayılırlar. Bir ictihada göre devletin şehir saydığı yer böyle kabul edilir.
b) Cuma imamı, devlet başkanı (veliyyu’l–emr) veya onun vekâlet ve izin verdiği kimse olacak. Camide cuma kılınmasına devlet izin verecek. Devlet başkanının izni cami yapılırken ve ilk hutbe okunurken istenir. O zaman verilen izin bundan sonrası için muteberdir.
c) Öğle vaktinde kılınacak.
d) Hutbe okunacak.
e) Cami herkese açık olacak.
f) Cemaat ile kılınacak.
Şâfiîlere göre
a) Öğle vakti,
b) Şehir: İnsanların oturabildiği kale, mağara ve benzeri de şehir hükmündedir. Sahrada kılınamaz. Şehir civarında oturanlardan ezanı duyanlar mükelleftir.
c) Cemâat,
d) En az kırk kişi,
e) Tek cuma. Bundan maksat bir merkezde cumanın yalnız bir camide kılınmasıdır. Cami mükelleflere kâfî gelmediği için, ihtiyaca binâen birden fazla camide kılınabilir. Bu takdirde cumadan sonra öğleyi de kılmak sünnettir.
Eğer ihtiyaç olmadığı halde birden fazla camide kılınmış ise ilk kılınan cuma sahihtir, diğerleri sahih değildir, öğleyi kılmaları gerekir.
Evvel veya sonra oluşta şüphe varsa yine öğle kılınacaktır.
f) Cumadan önce hutbe.
Mâlikîlere Göre
a) İnsanların devamlı olarak oturdukları şehir, köy vb. yerleşim merkezleri. Bu merkezler üç buçuk mil civarına da şamildir (Bir mil yaklaşık olarak 3 km.)
b) İmamdan başka on iki kişi.
c) İmam. Bunda iki şart aranır:
aa) Yerli olmak veya en az dört gün kalmaya niyetlenmiş misafir bulunmak.
bb) Hutbeyi okuyanla namazı kıldıran aynı şahıs olmak.
d) Hutbe,
e) Cami.
Camide aranan şartlar:
aa) Bina olacak.
bb) Binası en az şehrin mu’tâd binalarına eşit olacak. Meselâ pişmiş tuğla ile bina yapmak adet ise pişmemiş topraktan yapılmış camide kılınmaz.
cc) Şehir (köy vb. dahil) veya hemen civarında olacak.
dd) Zarûret bulunmadıkça tek camide olacak. Ülü’l–emr izin vermişse birden fazla camide kılınabilir.
Bu şartlar bulunmazsa ancak cuma için en önce izin verilmiş camide namaz sahihtir.
Hanbelîlere Göre
a) Vakit: Güneşin bir mızrak boyu yükselişinden eşyanın gölgesi kendisine eşit oluncaya kadar.
b) En az kırk kişinin devamlı oturduğu yer olup bir fersah civarına da şamildir.
c) En az kırk kişinin namaz ve hutbede hazır olması.
d) Hutbe.
e) Bir cami mükellefleri alıyorsa ikinci camide kılınmaz. Kılınmış ise veliyyu’l-emrin bizzat bulunduğu veya izin verdiği câmideki namaz sahihtir. Birden fazla camide -ihtiyaç olmadığı halde- kılınmasına izin verilmiş ise önce kılınan sahih olur. Diğerleri yeniden öğle namazı kılarlar.
Buraya kadar münâkaşasız olarak mezheplere göre cumanın şartlarını sıraladık. Şimdi bu şartların önce umumî olarak mesnedini ve mahiyetini tesbit edecek sonra da teker teker delillerini verecek ve münâkaşa edeceğiz.