2021 Ramazan ayının artık son günlerine girdik.  
Ramazanın son iki haftasını "tam kapanma" diyebileceğimiz korona önlemleri kısıtlamaları altında geçiriyoruz.,  
Kamu ve özeldeki kadrolu kesim rahat. En büyük sıkıntıyı esnaf çekiyor bu süreçte. 
Ramazan ayının doğal seyrine ayak uyduranlar kadar tam tersine "yokmuş gibi" tavır sergileyen bilinçli/bilinçsiz kesimle de karşılaştık/karşılaşıyoruz.  
Kenar bir semtte baylı bayanlı bir grup ayaküstü sigara içiyorlardı. Yanlarından geçerken "sanırım bu günün Ramazan olduğunu unuttunuz" demek geldi içimden, ama diyememiştim.  
İçime oturmuştu bu. Bu insanlar/gençler Ramazan bitmeyecek, bu zamanlar geçmeyecek, bayram gelmeyecek mi sanıyorlardı acaba. 
Diğer taraftan Alparslan Kuytul gibi sözde itikaf bahanesiyle Ramazan'ı bir başka açıdan sabote eden zevat da oldu. Türkiye'nin gündemine oturan bu zatla ilgili 4 Mayıs 2021 tarihli basında çıkan haberlerin özeti: 
"Gaziantep'te 3 ayrı camide toplanan "Alparslan Kuytul Gönüllüleri" olarak adlandırılan kişiler Ramazan ayı boyunca itikafta bulunacaklarını belirtmiş, dağılmaları konusunda kendilerini uyaran görevlilere direnip devlete karşı sivil itaatsizlik başlattıklarını söyleyen 76 kişi, polislerin müdahalesiyle camiden çıkarılmıştı. Olaylarda 8 kişi gözaltına alınırken Gaziantep Valiliği'nden yapılan açıklamada, bu kişilerin amaçlarının ibadet değil, provokasyon olduğu belirtilmişti.
Gaziantep'te yaşanan olayın ardından bu kez de Adana'da eski Furkan Vakfı Başkanı Alparslan Kuytul ve beraberindeki çok sayıda kişinin karıştığı bir olay yaşandı. Alparslan Kuytul ve çok sayıda kişi dün gece tam kapanma uygulanmasına rağmen sokağa çıktı. Bu nedenle polis ekipleri Kuytul ve beraberindekileri evlerine gitmesi konusunda uyardı. (04 Mayıs 2021 Salı, İhlas Haber Ajansı - Haberler)  
Ya işte, bunlar da böyle. 
Dertleri niye üzüm yemek değil acaba? 
** 
Korona ile yatıp korona ile kalkıyoruz bir yılı aşkın bir süredir.  
Nicelerimiz de korona ile yattılar ama kalkamadılar ne yazık ki.  
Korona da bitecek bir gün. Ama kaybedilen canlar, çekilen/geçirilen hastalıklı anlar, vurdumduymazlıklar kalacak geride. Daha da önemlisi canla-başla çalışan yetkililere takoz olmak için elinden geleni yapan nankör zümreler de hatırlanacak. 
**
Dünya ne yaman yer. 
Ülkemizde ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler diyen tuzu kuruların sayısı bu gün daha da çoğaldı. Refah seviyesi arttı, fakirliğin/yoksulluğun sınırı değişti.  
Miskin ve fakir kavramları var literatürde.  
Fakir, geliri ihtiyaçlarını karşılamayan kişi iken, miskin geliri hiç olmayan kimse diye tarif edilir. 
Çevrenize bakarak tuzu kuruları, sonradan görmeleri, fakir ve miskinleri bir gözlemleyin lütfen. 
** 
Ramazan vesilesiyle pek çok yardım kuruluşu ev ev ihtiyaç sahiplerini bulup imkanları ölçüsünde katkı yapıyorlar.  
Karşılaştıkları manzalara göre yaptıkları işin ne kadar gerekli olduğu kanaatini izhar ediyorlar. Hatta bazı hanelerde gördükleri durum karşısında daha fazla yardım edememenin ezikliğini yaşıyorlar.  
** 
Vefa yardım grupları var yine bu Ramazan'da da.  
Yaşlı ve düşkünlerin imdadına koşan vefa yardım ekibi bir başka sosyal yardımlaşma biçimi ifa etmektedir. Bu grup, karşı taraftan teşekkür, naziklik, kibarlık gördüğü gibi kabalık ve nankörlükle de karşılaşmaktadır. 
** 
Hasıl-ı kelam; dert üzüm yemek olursa, üzümün tadına doyum ne mümkün!.. 
Vesselam…