Hey gidi Hicran hey / Herkes sana özlem duyar idi / Şimdi ise artık, sen herkese / Dünya hali, görüyorsun demi / Etrafında yoktur, hiçbir kimse / Çok vefasızdır Hicran, sosyete / ……ibret alsın senden, / Suni iltifatlara aldanan kimse / Bugün de çalınmadı kapının zili / Mesaj yok demek, ses vermedi / Telefonun açık olan titreşimi / Hey gidi Hicran hey, / Dün ney di?
*
İsrafa giden yola / Neşter vur ki, birikim ola
*
Ey çocuk; hoş geldin, hoşa geldin / Lakin kalmadı dünyanın tadı düzeni / Kan kapladı oyun alanına geçeceğin merdiveni / İnan ki boşa geldin
*
Doğal güzelliğin yeter / Suni güzelliğine ret oyu ver / Hastalık gelirse olursun beter / Ders almak için hastaneler yeter ( Kimyasal saç boyalarının ve düzleştirmelerin kanserojen yaptığı ama maalesef 16 yaşındaki çocukların bile saçlarını boyatmaya başladığı. (TV)
*
Hoş geldin demek kolay / Lakin 'Güle Güle' demek zor / Hele dün 'Hoş Geldin 'diyenler / Bugün 'Güle Güle' demezse / İşte o insana çok kor
*
Ey aç çocuk; İsrafta senin hakkın var / Yarın istersen hakkını / Helalleşmek akla zarar
*
Yaş ermişse kemale / Sorma ne var ki diye / Hayat programını yenile / Hadi çocukları düşündün / Torunları olsun düşünme / Beş vakit namaz, bir ay oruç
Helalinden hac, biraz da zekât / Unutma tövbeyi de içine bolca kat / Hele karışmışsa helal haram birbirine / Eyvah, zordur bu ayrı koymak yerine / Dedik ya hele yaş ermişse kemale / Artık yavaş yavaş tükenir nevale / Sakın ha yabana atma sözümü / Kendin için açık tut gözünü / Yoksa gelişini alt ta kurt/lar / Gidişini üst te gelinler, damatlar / Sevinir… Sevinir……ve Kut/lar
*
Dönüp te bir bak hele geriye / Ne kaldı dünden bugüne diye / Toprak ta çağırır artık gel gel diye / Davete icabet etmemek olmaz ki / Heybe boş ise hemencik dolmaz ki
*
Bırak helali dal harama / Sonra da isyan eyle, / Niye merhem olmuyor diye yarama
*
Hayal meyal hatırlanır o eski günler / Nerede hani, o alkış tutan saf eller?
*
Güzelliği yapan insan / Yapılanı yıkan insan /
Kötülüğü tutan insan / Sonra zeytinyağı gibi üste / Çıkan insan
*
Arkadaş madem gidiyorsun / Yaz şu deftere ismini / Sonra tanımazsın belki / Yanına da koy ikimizin resmini
*
Ey nefis;
Günahı hemen ibadeti / Yarın yarın diye ötelersin / Sen yarına çıkmadan / Ruh bedenden çıkarsa ne edersin?
*
Kolaydır hükmü vermek uzaktan / Lakin zordur taşımak her yükü / Neden diye merak edersen, / Taşıyan bilir ağırlığını, çünkü
*
Sen öyle san / Mümkün değil anlaman / …… Sukut o zaman / Zaten muhatap bulaman
*
Bulutların altında, ağaçların gölgesinde / Susamışlık var susuzluğun ötesinde / Gel hele dost, iki hasbihal edelim / Mazinin o sisli tenceresinde.