Me­mur-Sen İl Tem­sil­ci­si ve Sağ­lık-Sen Ço­rum Şu­be Baş­ka­nı Ah­met Sa­at­cı dar­be­ler­le il­gi­li yap­tı­ğı açık­la­ma­da, “1960 as­ke­ri dar­be­siy­le baş­la­yan 71 Muh­tı­ra­sıy­la de­vam edip 12 Ey­lül’le bü­tün sis­te­mi as­ke­ri an­la­yış­la de­ğiş­ti­ren dar­be­ler sil­si­le­si, 28 Şu­bat, 27 Ni­san e-muh­tı­ra­sı ve ni­ha­yet 15 Tem­muz dar­be gi­ri­şi­miy­le de­vam et­ti” de­di.


Dar­be­ci­le­rin em­per­ya­liz­min kuk­la­la­rı ol­du­ğu­nu kay­de­den Sa­at­cı, “Bü­tün bu dar­be sü­reç­le­rin­de bir baş­ba­ka­nın ve iki ba­ka­nın idam edil­di­ği, si­ya­set­çi­le­rin der­dest edil­di­ği, bin­ler­ce ki­şi­nin ha­pis­ha­ne­le­re dol­du­rul­du­ğu, iş­ken­ce­ler­den ge­çi­ril­di­ği ka­ra gün­ler ya­şan­dı. Bü­tün ül­ke baş­tan­ba­şa te­rö­ri­ze edil­di. Mil­let ira­de­si pos­tal­lar­la çiğ­nen­di. Dar­be sis­te­ma­ti­ği­nin en kan­lı­la­rın­dan olan 12 Ey­lül’ün en te­mel özel­li­ği dev­le­tin ru­hu­nu tü­müy­le dar­be­ci an­la­yış­la in­şa et­miş ol­ma­sıy­dı. De­fa­lar­ca de­ğiş­ti­ril­me­si­ne rağ­men Ana­ya­sa’ya sin­miş bu ruh­tan arı­na­bil­miş de­ği­liz. Mev­zu­at­tan müf­re­da­ta, bü­rok­ra­si­den dev­let fel­se­fe­si­ne ka­dar bu ruh De­mok­les’in kı­lı­cı gi­bi ba­şı­mı­zın üze­rin­de sal­la­nıp dur­mak­ta­dır. Şüp­he­siz, 16 Ni­san re­fe­ran­du­muy­la ka­rar­laş­tı­rı­lan ve 24 Ha­zi­ran’da tam an­la­mıy­la ge­çi­len Cum­hur­baş­kan­lı­ğı Hü­kü­met Sis­te­miy­le dar­be­ci zih­ni­yet iyi­ce ge­ri­le­til­miş­tir. La­kin dar­be­ler ol­ma­sa da dar­be­ci an­la­yı­şın bes­len­di­ği pa­ra­dig­ma­dan kur­tul­mak için bü­rok­ra­tik sis­tem­de de­ği­şik­lik ye­ter­li de­ğil­dir. Tam bir arı­nış an­cak, dar­be­nin ar­ka­sın­da­ki em­per­ya­lizm­den içe­ri­de­ki et­ken­le­re ka­dar dar­be sis­te­ma­ti­ği­ni ha­re­ke­te ge­çi­ren bü­tün fak­tör­ler­le he­sap­laş­mak­tan geç­mek­te­dir” şek­lin­de kay­det­ti.


12 Ey­lül dar­be­ci­le­riy­le yar­gı önün­de geç he­sap­la­şıl­dı­ğı için dar­be­ci­le­rin ma­ale­sef hak et­tik­le­ri ce­za­yı al­ma­dık­la­rı­nı ifa­de eden Sa­at­cı, “Ya­nı sı­ra 12 Ey­lül’ün psi­ko­lo­jik aya­ğı­nı yü­rü­ten baş­ta med­ya ol­mak üze­re iş dün­ya­sı ve yar­gı aya­ğı­na do­ku­nul­ma­dı. 12 Ey­lül’de dar­be­nin dış bağ­lan­tı­sı­na kar­şı da güç­lü bir ko­ru­ma ge­liş­ti­ri­le­me­di. Bü­tün bun­la­rın so­nu­cun­da em­per­ya­liz­min “Bi­zim ço­cuk­lar” de­di­ği te­tik­çi­ler ön­ce 28 Şu­bat’ta son­ra da 15 Tem­muz’da mil­li ira­de­nin kar­şı­sı­na çık­tı­lar. Mü­ca­de­le edil­me­si ge­re­ken en önem­li et­ken şüp­he­siz dar­be sis­te­ma­ti­ği­nin dış mer­ke­zi­dir. Dar­be sis­te­ma­ti­ği­nin son hal­ka­sı olan 15 Tem­muz, mil­le­tin des­tan­sı kar­şı ko­yu­şuy­la püs­kür­tül­dü an­cak em­per­ya­lizm oyun­la­rı­na de­vam edi­yor. Her gün içer­de ye­ni iha­net part­ner­le­ri üret­me­ye ça­lı­şır­ken bir yan­dan da kü­re­sel bir ku­şat­may­la mil­let ira­de­si­ni boğ­ma­ya ça­lı­şı­yor. Ar­tık gö­rül­me­li­dir ki iha­ne­tin ye­rel aya­ğı bir iha­net ta­şe­ro­nun­dan iba­ret­tir. İçer­de­ki ha­in­le­re odak­la­nıl­dı­ğı ka­dar dı­şar­da­ki oyun­la­ra kar­şı da uya­nık ve ted­bir­li olun­ma­sı ge­rek­mek­te­dir. Em­per­ya­liz­min üze­rin­de ope­ras­yon ya­pa­bil­di­ği bir ül­ke ol­mak­tan çı­ka­rıl­ma­sı için Tür­ki­ye’nin dış ba­ğım­lı­lık­la­rı­nın azal­tıl­ma­sı ve­ya tüm­den or­ta­dan kal­dı­rıl­ma­sı ve za­yıf nok­ta­la­rı­nın güç­len­di­ril­me­si ge­rek­li­dir” ifa­de­le­ri­ni kul­lan­dı.
Sa­at­cı, açık­la­ma­sı­nı şu ifa­de­ler­le ta­mam­la­dı:
“Bu ve­si­ley­le 12 Ey­lül dar­be gi­ri­şi­mi­ni, ar­ka­sın­da­ki dış mer­ke­zi ve her dar­be­de kar­şı­mı­za çı­kan iha­net ta­şe­ron­la­rı­nı bir kez da­ha la­net­li­yor, her dar­be­de dar­be­ci­le­rin kar­şı­sın­da ve mil­le­tin ya­nın­da du­ran, 15 Tem­muz’da mey­dan­la­ra ilk inen kon­fe­de­ras­yon, Tür­ki­ye’nin en bü­yük si­vil top­lum ör­gü­tü ola­rak bun­dan son­ra da mil­let ira­de­si­ni boğ­ma­ya kal­kan her tür­lü güç ve gi­ri­şi­min kar­şı­sın­da dur­ma ka­rar­lı­lı­ğı­mı­zı yi­ne­li­yo­ruz.” (Ha­ber Mer­ke­zi)

Editör: Haber Merkezi