FATİH BATTAR

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma etkinlikleri çerçevesinde Çorum Valiliği, Çorum Belediyesi ve Hitit Üniversitesi işbirliği ile düzenlenen konferansta konuşan 27.Dönem eski TBMMM Başkanı İsmail Kahraman; “15 Temmuz ne bir ihtilal ne de bir darbedir, 15 Temmuz bir işgal girişimidir.” dedi

Eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016 yılındaki darbe girişiminde Meclisi açmaya nasıl karar verdiğini, o gece Mecliste neler yaşandığını anlattı.

Kahraman; "Evde çocuğumla yemek yiyorum. Bir uçak neredeyse çatıyı uçuracak. Televizyonu açtım tanklar köprüde. Cumhurbaşkanıyla görüşemedim. Arıyorum düşüremiyorum. Başbakanla görüşemedim. Meclis Emniyet Müdürü, TBMM Genel Sekreteri, 'Üç yer var tespit ettik. O üç yerden birini seçin, bir numaraya yani Cumhurbaşkanına bir şey olursa sıra iki numaraya gelecek. Sen lazımsın seni saklayalım.' dediler. Aslanlar, gemiyi terk etmezler, fareler gemiyi terk ederler. 'Ben fare miyim?' dedim ve Meclis'imizi açtık.” dedi

15 Temmuz’un, Türk siyasi tarihinde karanlık bir gece olarak yerini aldığını vurgulayan Kahraman, “O akşam TBMM Başkanlığı Konutundaydım. Televizyonlarda görüntüyü görmeden önce bir uçak geçti. Çok alçaktan uçuyordu, neredeyse çatıya değecekti, müthiş bir ses çıkarıyordu. Bunun üzerine televizyona baktım, tankların İstanbul’da köprüye gittiğini gödüm. Bir darbe ile karşı karşıya kaldığımızı anladım” diye konuştu.

"TÜRKİYE'DE BİR DARBE OLACAĞINA İHTİMAL VERMEDİM"

Kahraman, Türkiye'de bir darbe olacağına ihtimal vermediğini belirterek, şöyle konuştu:

" Türkiye'de örtülü veya açığa çıkmış darbe sayısının, 1960'dan itibaren 16 olduğunu vurgulayan İsmail Kahraman, "15 Temmuz darbe girişimi 17.'sidir. Ben darbe olmasını beklemiyordum. Bu benim için sürpriz bir hadiseydi ama ne yazık ki oluyor. 15 Temmuz'da bir darbe olacağını hiç düşünemiyordum. Darbeler bitti diye düşünüyordum. Dolayısıyla darbe beklenmeden ortaya çıktı. Biz içeride düşünmüyorduk ama dışarıda farklı düşünüyorlardı. Dışarısı Türkiye'nin büyümesini istemez. Senaryo ve rejisor dışardan, senaryoyu yazdılar, düğmeye bastılar ama ceryan çarptı. Darbe olacağına ihtimal vermedim.  Bu senaryoyu Erzurumlu bir imam yapabilirmi? O bir piyon ve hala bugün dahi Pensilvaya’da ümitlendiriliyor. Demiyor ki ben kullanıldım, ne af dileyebilirim, ne tövbe edebilirim ancak başkası benim gibi aldatılmasının diye itiraf ediyorum. Ben kullanıldım. Bunu demiyor.” şeklinde konuştu

“O GECE ŞEHİT OLABİLİRDİK”

Kahraman, o gece Meclis’e üç bomba atıldığını ifade ederek, “Başbakanın odasının oraya atılan bomba 20 metre ileriye, TBMM Genel Kurul Salonu’na atılsaydı, milletvekillerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi şehit olabilirdi” ifadesini kullandı.

Kahraman, "15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı hudutlarımızda üç devlet görecektik. Dar bir sahada Suriye'deki gibi birbirini boğazlayan, öldüren bir Türkiye olacaktık. Uluslararası anlaşmalar gereğince de NATO gibi güçler, ülkeyi işgale yelteneceklerdi." değerlendirmesini yaptı.

“O GECE MECLİSTE BİRLİK VARDI”

O gece Meclis'teki bütün milletvekillerinin darbeye karşı bir birliktelik içinde olduğuna dikkati çeken Kahraman, şöyle devam etti: "15 Temmuz gecesi 3 parti vardı. Ak Parti, CHP ve MHP. Rozet yoktu, herkes ay yıldızlı rozet içinde idi. O gece korkmadan bir şehadete ulaşma duygusu içerisinde bulunduk. O gece gelenler arasında Balıkesir Milletvekili Sema Kırcı vardı. Sema hamım orada dedi ki, ’16 yaşındaki oğlumla geldim. Oğluma dedim ki; (Abdest al sefer namazı kılacağız ve şehit olmaya gidiyoruz’ o günden sonra Sema hanımı görünce ‘Nene Hatun’ diyorum. O gece gerçekten hanım vekillerin duruşu ‘Nene Hatun’ duruşu idi. Grup başkanvekillerine divana gelmelerini rica ettim, geldiler. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel Bey'in üzerinde ceketi yoktu. İdare Amirimiz AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet Gündoğdu, 'Özgür Bey birazdan yayınlar başlar, divanda ceketsiz oturmak olmaz. Sana ceketimi vereyim.' dedi. Ahmet Bey ceketini Özgür Bey'e verdi. Özgür Bey giyerken, 'Kadere bak. Kaderde milli görüş ceketi de giymek varmış.' dedi. O gece Meclis'te hiçbir parti, görüş, rozet yoktu. Tek bir rozet vardı; o da ay ve yıldız. Hep birlikte darbeye karşıydık. Hep birlikte, biz burada şehit olacağız veya bu darbe önlenecek diyorduk. Herkes kürsüye geliyor, görüşlerini anlatıyordu. Çok güzel bir birliktelikti. O gece sabahladık.” ifadelerini kullandı.

Darbecilerin, Meclise girmesi durumuna karşı, koruma müdürü ile sığınakta üç mevzi seçtiklerini aktaran Kahraman, "Tek giriş var. İlk mevzi, ikinci mevzi, üçüncü mevzi. Onun arkası zaten duvar. Çarpışacağız. Teslim olmak yok. Kabul etmiyoruz." dedi.

“HAÇLI ZİHNİYETİ HALA YAŞIYOR”

15 Temmuz’un aslında bir harita değişimi olduğunu aktaran Kahraman; “Bu devletin İslam dünyasının, inanç dünyasının lideri olan Türkiye’nin önünü kesmek istiyorlar. Haçlı seferleri 1095 yılında başladı. 1277’ye kadar sürdü. 8 kere Haçlı Seferi düzenlediler. Haçlı seferleri günümüzde devam ediyor. İkiz kuleler bombalandığında o dönemin Amerikan Başkanı ne dedi? Bu Haçlı Seferi’dir dedi. Geçtiğmiz aylarda da Yeni Zelanda’da Müslümanları öldüren Brenton Tarrant’ın 5 silahından çıkanlar tesadüf değil. Haçlı zihniyeti yaşıyor. Uyanık olmak zorundayız.” diye konuştu

İsmail Kahraman’ın konuşmacı olarak katıldığı konferansa Vali Mustafa Çiftçi, Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, AK Parti Çorum İl Başkanı Yusuf Ahlatcı, Vali Yardımcısı Recep Yüksel, Baro Başkanı Kenan Yaşar, İl Genel Meclis Başkanı Osman Günay, İl Müftüsü Muharrem Biçer, akademisyenler, öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı.

Editör: Haber Merkezi