FATİH AKBAŞ
Yeni Asya Gazetesi Çorum Temsilciliği Bediüzzaman Said Nursi’nin vefatının 59. yılı nedeniyle, “Kuran ve Sünnet Işığında İttihad-ı İslam” konulu konferans düzenledi.

Turgut Özal İş Merkezi Belediye Konferans Salonu’nda dün gerçekleştirilen konferans Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı.
Programın açılış konuşmasını yapan ilahiyatçı Mehmet Kovancı, Bediüzzaman Said Nursi’nin vefatının 59. sene-i devriyesi münasebetiyle Türkiye’nin çoğu il ve ilçelerinde anma programları düzenlendiğini belirterek, “Bir haftaya sığmayan o büyük insanı, sene boyunca farklı zeminlerde anmaya ve anlatmaya  her cihette devam ediyoruz. Bediüzzamanı anmak demek onun fikirlerini bütün cepheleriyle anlamak ve hayata tatbik etmek demektir. Yeni Asya, Kur’an ve sünnetin ebedi prensiplerinin bu zaman ve zeminde şaheser bir tefsiri olan Risale-i Nur külliyatının doğrultusunda hadiseleri yorumlayarak doğru bilgiyi insanımıza ulaştırmaktadır. Cenab-ı hak terör belasından milletimizi ve tüm insanlığı muhafaza etsin. Terörün dini milliyeti olmaz. İslam sulh ve müsalemet dinidir. İslam terör üretmez. Dinimiz bir insanı öldürmek bütün inşaları ve insanlığı öldürmek gibidir" der. Terörün bitmesi için uhuvvet, ittihad ve tesanüdü emreden dinimizin emirlerine sımsıkı temessük edersek her türlü bela ve musibetlerin üstesinden geliriz inşallah. Alemi İslam’a indirilen darbelerin en evvel kendi kalbine indirildiğini hisseden ve bundan kurtulmanın çarelerini haykıran Bediüzzamandır. Bediüzzaman Said Nursi'nin “Biz muhabbet fedaileriyiz. Husumete vaktimiz yoktur" veciz ifadesinin hayata geçmesini temenni ederim. Bu duygu ve düşüncelerle teşrif eden gönül dostlarıma teşekkür ediyorum” dedi.

 

‘İSLAM ALEMİ ZOR GÜNLERDEN GEÇİYOR’
Daha sonra kürsüye gelen Edebiyatçı Yazar İslam Yaşar ise İslam aleminin zor  günlerden geçtiğini dile getirerek, “Bu zorluğu aşmanın yolu Müslümanların her meselede birlikte hareket etmekten geçer. Bu da ittihattı İslam tabiri ile ifade edilir.
İslam tarihi boyunca bu hususta üç teşebbüste bulunulmuştur. Bunlardan ilki Selahaddin-i Eyyubi ikincisi Yavuz Sultan Selim’dir. Bu büyük devlet adamları Müslümanların birliğini temin ederek maddi cihatla yani siyasi ve silahlı mücadele yoluyla İslam'ın Muzaffer olmasını sağlamışlardır” şeklinde belirtti.

İttihadı İslam'ı gerçekleştirmek için zamanımızda Bediüzzaman Said Nursi’nin de teşebbüs ettiğini ifade eden Yaşar, “Fakat o silahlı ve siyasi yollarla değil manevi cihat da denen Kuranın İcazı ile bunu yapmıştır. “Bu zamanın en büyük farz vazifesi İttihadı İslamdır” der. İttihadı İslam'ın birinci merhalesi Kurana intibaadır. İkinci merhalesi Müslümanların her meselede bir ve beraber hareket etmeleri yani İttihadı İslam'dır. Bediüzzaman ittihadın umum müminlerin mabeyninde olması gerektiğini söyler. Muhabbeti esas alması cehalet, zaruret ve ihtilafa husumet etmesi ve gayri Müslimleri ikna etmeye çalışması esasına dayanır. 'İttihatı İslam umum askere ve ehli imana şamildir, hariçte kimse yoktur' der. Bu sözle herkesin İttihadı İslam için bir şeyler yapması gerektiğini ifade eden Bediüzzaman fertlerin bu hususta dua etmelerini teşvik ederken hükümetlere de 'İttihadı İslam cereyanını kendilerine nokta-i istinat yapmalarını' tavsiye eder. Onun dünyasında ümitsizlik yoktur. Bunu da şu sözleri ile ifade eder: Yaşasın sıdk ölsün yeis! muhabbet devam etsin, şura kuvvet bulsun. Bütün levm ve itap ve nefret heva ve hevese tabi olanlara olsun. Selam ve selamet hüdaya tabi olanlar üstüne olsun” diyerek sözlerini tamamladı.  

Editör: Haber Merkezi