HABER-YORUM EROL TAŞKAN
Mutluluğun resmini çizen ressam eğer hayatta olsaydı ve ondan dayanışmanın resmini çizmesini isteselerdi, kesinlikle eminim ki, bu fotoğraf karesine yansıyan görüntüyü resmederdi.

Biz bu resmi çizememiş olsak ta, fotoğrafını çekmek nasip oldu çok şükür. İki engelli gencin arasında kurulan dayanışma köprüsünün, dünyanın en sağlam gönül köprüsü olduğuna şu fani gözlerle şahit olduk çok şükür.
Arap Murat Akkoyunoğlu ve Bekir Madan arasındaki kardeşlik ve dayanışma, aslında üzerine söz gerektirmeyen bir aşikarlığa sahip. Onların halleri, dile gelmiş hayat bulmuş kelimelerden ibaret. 
Sadece otur ve seyret.

Onların gönlünden senin gönlüne doğru akan çağlayanlara yol çiz, kapı arala.
Bırak o çağlayan gönlüne aksın, taşsın. Derin ırmaklara, engin denizlere dönüşsün. 
İşte o zaman gör ki hayat ne kadar da anlamlı, ne kadar da güzel. 
Şeksiz şüphesiz, riyasız ve katıksız bir dostluğu perçinlemişler kocaman yüreklerine. Murat'ta en küçük bir başa kakınç ya da gösteriş ibaresi yok. Bekir'de de zerre tanesinin milyonda biri kadar rencide olma ya da kendisini arkadaşına mecbur hissetme durumu söz konusu değil. 

Onların bu kardeşliği sanki aynı anadan babadan dünyaya gelmişcesine doğal ve samimi. Berrak su gibi bir kardeşlik tesis olmuş aralarında. Abi kardeş gibi, baba evlat gibi. 
Ve biz de bu örnekliğin hayatımızın tüm safhasına hakim olması için Cenab-ı Hakk'a niyaz ediyoruz.
Biz de bu samimiyetten nasiplenmek ve bu kardeşlik duygularının tüm benliğimize nakşedilmesini istiyoruz. 
Diliyoruz ki, bu iki yiğit gönüllü kardeşimizin yüreğinden filizlenen bu kardeşlik duygusu filizlensin, boylanıp tüm benliğimize kök salsın. Onların ki gibi riyasız, dupduru ve tertemiz kardeşlik duyguları bezesin tüm benliğimizi. Birbirini yük sayan değil, lütuf bilen, nimet bilenlerden olalım inşallah.