ÖNDER İmam Hatipliler Derneği tarafından organize edilen Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteklediği Türkiye Öğrenci Meclisi Başkanları Buluşması Kızılcahamam’da gerçekleştirildi.


İmam hatip lisesinden öğrenci meclis başkanlarının katıldığı program, “Türkiye’nin Dünya Liderliği Sürecinde Kültür ve Gençlik Politikaları Kurultayı” başlığı ile Kızılcahamam Eliz Otel’de düzenlendi.


Ankara Tevfik İleri İmam Hatip Lisesi öğrencisi hafız Alperen Danışman’ın Kuranı Kerim tilavetiyle başlayan programın açılış oturumuna Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, İlim Yayma Vakfı Başkan Vekili N.Bilal Erdoğan, AK Parti Çorum Milletvekili Erol Kavuncu, Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi Selim Cerrah, ÖNDER Genel Başkanı Halit Bekiroğlu, Genç ÖNDER Başkanı Resul Çiftçi, ÇORİMDER Başkanı ve ÖNDER Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan Boyraz, ÇORİMDER Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Külcü, ÇORİMDER Gençlik Koordinatörü Semih Dumlu, ÇORİMDER Kız Sorumlusu Esra Nur Dilekçi, Çorum İl Öğrenci Meclis Başkanı Betül Dalkıç, Çorum İlçe İmam Hatip Lisesi Öğrenci Meclis Başkanları ve Türkiye’nin 81 ilinden 1400 İmam Hatip Lisesinin öğrenci meclis başkanı katıldı.


 Gençlik ve kültür politikalarının tartışıldığı programa, Çorum İl Öğrenci Meclis Başkanı Betül Dalkıç fikir dünyamızı tanımak konumlandırmak ve zenginleştirmek konusunda sunum yaptı.

 

İmam hatip milletin ruh kökü
Programın açılışında öğrencilere hitap eden Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, imam hatip neslinin bundan 60-70 yıl önce yapılan duanın meyveleri olduğunu söyledi. İmam hatipliler buluşmasının büyük bir mana taşıdığını belirten Erbaş, “İmam hatip mefkuresi bu topraklar için tarihi öneme sahiptir. İmam hatipler, inancı, vatanı, mukaddesatı, değerleri uğruna Çanakkale’den Maraş’a, Sakarya’dan Sarıkamış’a tarihin en büyük destanlarından birini yazan milletimizin inancının, azminin, umudunun, duasının, gelecek heyecanının temsilcisi bir nesildir. Anadolu’nun saf temiz geleneğinin ve düşüncesinin yansımasıdır. Milletimizin ruh köküdür. Bir inanç ve maneviyat iklimidir” dedi. Milletimizin imam hatiplere teveccühünün sebeplerini iyi anlamak ve o ideali canlı tutmak zorunda olduğumuzu belirten Erbaş konuşmasını şöyle sürdürdü: “Çünkü bu okullar varoluşunun gayesini idrak eden, kendine, topluma, çevreye ve rabbine karşı sorumluluklarının farkında olan, bütün insanlığının huzur ve güvenini isteyen bir nesil amacının sonucudur. Tarihine vakıf olan gelecek tasavvuru yapan, büyük idealleri olan ama bu ideallerin peşinde koşarken zarafet ve saygıyı ihmal etmeyen nesil ürünüdür imam hatipler.”


Şiddet ve anarşinin uzağında
İmam hatiplilerin bilgi ile hikmeti bütünleştiren, hayatı anlamlı kılan değerlerle hayatı kolaylaştıran bilimsel gelişmeleri birlikte öğrenen ve insanlığa hizmete dönüştüren bir nesil idealinin neticesi olduğunu belirten Ali Erbaş, “Bu insanlar güven veren, şiddet ve anarşinin uzağında, zulmün karşısında, mazlumun her daim yanındadır” dedi. Dört çocuğu ile birlikte imam hatipliler neslinin bir ferdi olmaktan her zaman gurur duyduğunu ifade eden Erbaş, “İslam ve Müslüman kelimeleri silm kökünden gelmektedir. Yani barış ve teslimiyet demektir. İşte imam hatip nesli bunun bütün dünyada gerçekleşmesi için kuruluşundan bugüne her zaman buna inanmış bu yolda yürümüş, bu yolda mücadelesini vermiş bir nesildir. İmam hatip nesli barış insanı olmak ve ideal bir Müslüman olma yolunda hep gayret etmiştir” diye konuştu. Gençlere tavsiyelerde bulunan Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü: Gençler inancınızı sahih bilgiler üzerine bina etmelisiniz. İslam’ın şefkat merhamet güzel ahlak ve bir arada yaşama ilkeleri sizin gayretinizle dünyanın her tarafına ulaşmalıdır. Okumak ve bilgi sahibi olmak uğraşınız olsun. İslamiyet de okumakla başlar. İlk gelen beş ayette okumak, bilgi, ilim öğrenmek, öğretmek ve kalem vardır. Bu medeniyetin çocuklarının elinden kitap ve kalem düşmeyecek demektir.”

 

Bir imama 10 genç zimmetlenecek

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yaptığı bir çalışmadan da bahseden Erbaş, gençlerle ilgili önemli bir proje başlattıklarını söyledi. Bir salonda hitap ederken Diyanet görevlilerine “Bir yılda her birinin 10 gencimizle birlikte olun” dediğini aktaran Erbaş, “10 gencimiz bir imamımıza emanet olsun. Onun din eğitimiyle okul ihtiyaçlarıyla ilgilensin. Haftanın iki günü köy imamları şehre inecekler, Pazartesi ve Perşembe günleri lise ve üniversite gençliğinden 10 genci müftümüz onlara zimmetleyecek. İnşallah her yıl, her imamımız 10 gencimize rehberlik, önderlik edecek. Sizlerden de isteğim imamlarımızın bu projeyi takip edip etmediğini sizler de takip edin” diye konuştu.


İmam hatipler en büyük sosyal proje
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş da, Türkiye Öğrenci Meclis Başkanları Buluşması’nın açılış dersini yaptı. İmam hatip projesinin Türkiye’de en çok benimsenmiş proje olduğuna dikkat çeken Kurtulmuş, eski Türkiye’nin yöneticilerinin yasaklar koymasına rağmen milletin tamamının imam hatip liselerini geleceğinin bir unsuru olarak gördüğünü ve sahiplendiğini söyledi. Türkiye’nin bugün en önemli meselesinin güçlü ve büyük bir Türkiye olmak zorunda olduğunun altını çizen Kurtulmuş, “İşte Suriye’yi, Irak’ı görüyorsunuz. Türkiye’nin amiral gemisi olduğu bu Ortadoğu coğrafyasının ne kadar zor bir dönemden geçtiğini görüyorsunuz. Bu süreçte hem Türkiye kendisini güçlü tutmak hem de gönül coğrafyasına önderlik etmek mecburiyetindedir” dedi.


Beş alanda güçlü olmalıyız
Türkiye’nin belli alanlarda çok güçlü olması gerektiğini belirten Kurtulmuş, bunlardan ilkinin Türkiye’nin ekonomik olarak çok güçlü olması gerektiğini aktardı. İmam hatip liselerinin önünü kesen zihniyetin geçmiş dönemlerde Türkiye’nin teknolojik ve ekonomik olarak da ileri gitmesini engellediğinin altını çizen Kurtulmuş, “Kökü dışarda olan bu zihniyet biliyor ki kendi ayakları üzerinde duran bir Türkiye olacaktı bu. O yüzden hep engellenmiştir” İfadelerini kullandı. Nuri Demirağ ve TAİ örneklerini veren Kurtulmuş, “Nuri Demirağ’dan TAİ’ye kadar Türkiye’nin önünün kesilmesi için neler yapıldığını biliyoruz. 1940’lı yıllarda ilk yerli uçağı yapan Nuri Demirağın nasıl küstürüldüğünü biliyoruz” dedi. Gençlere dünya ülkeleriyle rekabet edecek güce ulaşabilmek için iyi ve güçlü eğitimler alma tavsiyesinde bulundu. Kurtulmuş ikinci olarak Türkiye’nin siyasette güçlü olması gerektiğini belirterek, “Bugün Türkiye güçlü bir iradeye sahip olduğu için ileri doğru gidiyor” dedi. Üçüncü olarak devlet millet kaynaşmasının sağlanması, ardından gönüllerin ve zihinlerin birleştirilmesi, son olarak da kültür ve medeniyet alanında Türkiye’nin güçlü olması gerektiğini aktardı.

 

Unvanların içini dolduralım

ÖNDER Genel Başkanı Halit Bekiroğlu ise selamlama konuşmasında öğrencilere başkanlıkla ilgili önerilerde bulundu. “Başkanlık deyince sevgili gençler, bu etiketlerin etiket olarak hiçbir anlamı yok. Bu unvanların unvan olarak hiçbir anlamı yok” diyen Bekiroğlu, gençlerden bu unvanların hakkını vermelerini ve içini doldurmalarını istedi. Bekiroğlu bunun için gençlere özetle şu tavsiyelerde bulundu: “Liderlik, başkanlık, önderlik bütün bunlar ilimle desteklenmezse, bilgiyle desteklenmezse, kitap okumakla, yazmakla desteklenmezse içi boş olur. Düşünmek ile desteklenmezse müzakere ile soru sormakla sorgulamakla kafa yormakla dert edinmekle desteklenmezse içi dolmaz. Benim sizden başkanlarım istirhamım bu dönemi çok iyi değerlendirin. Bunu hava atarak değil içini doldurarak değerlendirin.”
 

Gelecekten umutluyuz
Genç ÖNDER Başkanı Resul Çiftçi,  imam hatip ailesinin bir milyon 400 bin mensubuyla her gün büyüyen bir aile olduğunu belirterek, “İçinde bulunduğumuz zamanda dünya gençleri köksüz ve geleneksiz bir dünyada gölge kitle olma tehlikesiyle karşı karşıya. Dünya, gençler için kötü senaryolar üretiyor, istatistikler arasında boğuşuyor. Biz imam hatipli gençler olarak gelecekten umutluyuz. İmam hatip nesli kadim medeniyetimizin izinde bir nesil. İstikamet üzere olmaya çaba gösteren, soru soran, sorgulayan, peşin hükümlü olmayan bir nesil. Değerlerini muhafaza eden, itidalli ve etkin bir duruşa sahip bir nesil. İbadetle tefekkürler aksiyonla geleceğe hazırlanan bir nesil” diye konuştu.


Gençlere verilen değer karşılığını bulacak
ÖNDER Ankara Temsilcisi Enes Şişman da selamlama konuşmasında gençlere verilen değerin karşılığını fazlasıyla bulacağını söyledi. Türkiye’nin genç nüfusu fazla olan bir ülke olduğunu hatırlatan Şişman, “Gençlerin önünü açtığınızda yapamayacakları şey yok. Burada gençlerin önünü açan büyüklerimiz de var. Onların gençlere verdiği desteği artırarak devam etmesini istiyoruz. Siz gençlerden de burada aldığınız bilgileri okullarınıza arkadaşlarınıza ulaştıracağınızı ümit ediyorum” dedi.
 Her yıl geleneksel olarak düzenlenen programın kapanış konuşmasını İlim Yayma Vakfı Başkan Vekili Bilal Erdoğan yaptı.

 

Mutlaka spor yapın
Konuşmasına başlarken 1.5 milyona yakın imam hatip öğrencisinin olduğunu ve sporcuların yüzde 15’inin imam hatipli olması gerektiğini belirten Bilal Erdoğan, “Son yıllarda okçuluğa ilginin arttığını biliyoruz ama bunun amatörce kalmayıp bir kulüp bünyesinde olmasın önemsiyorum” dedi. İmam hatip nesli içinden çıkacak namazında niyazında sporculara ihtiyaç olduğunun altını çizen Erdoğan, “Bizim sanatçı, sporcu, oyuncu bu kesimlerin içinde de gençliğe örnek olacak, duruşuyla, namazıyla niyazıyla, camiden çıkarken görüntülenecek isimlere ihtiyacımız var. Dünya şampiyonu bir madalya alırken mikrofon uzatıldığında elhamdülillah desin, ben imam hatipte başladım spora desin. Siz de sporla hemhal olun, at binmeden yetişmeyin. Ok atacağız, başka sporlar yapacağız ama muhakkak disiplinli bir şekilde sürdüreceğiz. Onun hayatınıza disiplin getireceğini bilerek yapmanızı diliyorum” ifadelerini kullandı.

 

Yerli ve milli kültür önemli
Kültür politikalarıyla ilgili de konuşan Erdoğan, son 15-16 yılda AK Parti iktidarları ile birlikte ciddi bir yerlilik ve millilik vurgusunun ön plana çıktığını söyledi. Esas kültürü kültür yapanın ve yerleşik hale getirenin o kültürün kodları olduğunun altını çizen Erdoğan, “Biz acaba onları mı kaybediyoruz?” diye sordu. İnancın kültürü şekillendirdiğini örnekleriyle anlatan Bilal Erdoğan, Türklerin göçebe kültürünün ve dünyaya çivi çakmadan yaşamasında da bunun etkisinin olduğunu söyledi. Kültürü korumaya özen gösterme çağrısı yapan Erdoğan, “Kültürdeki yansıma bizim inancımızı da değiştiriyor. Bizim kültürün kodlarını, vatanı vatan yapan, milleti millet yapan bu kodları ihya etmemiz gerekiyor. Bu kodları kaybettiğiniz zaman kültürünüzü kaybediyorsunuz, o kültürü kaybedince de kimin kültürünü alırsanız onun inancı, onların değerlerine adapte oluyorsunuz. Onların bir tür kölesi oluyorsunuz. Aslında işgale uğramış oluyorsunuz” diye konuştu.

 

15 Temmuz direnişi köklerimizden
Bizim kültürümüzün kodlarında aynı zamanda kahramanlık olduğuna vurgu yapan Erdoğan, vatandaşları 15 Temmuz gecesi meydana çıkaran duygunun da bu kültürel kodlar olduğunu söyledi. Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “15 Temmuz’dan önce yaşça biraz büyüklerimize sorsaydık bu gençlerde nerde o işler derlerdi. Ama o gece kodlarımızdaki kahramanlığı dışarı çıkardık. Nerden özgüven geldi de başardık? Türkiye’de bundan önce de darbeler oldu ama halk sokağa çıkıp direnmedi. Demek ki 15 Temmuzda bir açılım sağladık. İşte bu açılımın cesur bir liderin önümüze düşmesinden kaynaklandığını düşünüyorum. Bunun hakkını en iyi tarihçiler verecektir.”
Geziyi liderlikle sona erdirdik
Bugün dünyada büyük dönüşümler yaşandığını, İngiltere’de bir yandan Brexit yaşanırken bir yandan hükümetin düşmesi sozkonusu olduğunu belirten Bilal Erdoğan, “Ama Avrupa’da liderlik kalibresinde kimse yok. Ne İngiltere’de ne İtalya’da ne Fransa ne de İtalya’da. Biz güçlü bir liderimiz olduğumuz için şanslıyız” dedi. Harvard’da liderlik dersi aldığını ve nasıl lider olunabileceğini de anlatan Erdoğan, “Liderlik toplumsal değişimin, statükonun değiştiği zamanlarda gerçekleşir, liderlik soğukkanlılık içinde değişimi yönetebilmektir” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da gezi parkı kalkışmasını bu liderlikle sona erdirdiğini belirten Erdoğan şöyle konuştu: “Gezi olaylarında soğukkanlılığı kaybetmememiz lazımdı. Aman hepsini dinleyelim dediler. Şimdi batının benzer olayları nasıl yönettiğini görünce konuşuyorum. Sarı yeleklilerde 10 kişi hayatını kaybetti, 3 bin kişi yaralı. Bizim gezi olaylarının fersah fersah ötesinde bir can ve mal kaybı yaşandı. Bize insan hakları öğretmeye çalışanların benzer durumlarda neler yaptığını çok iyi bildiğim için rahat konuşuyorum. O zaman cumhurbaşkanımızın iradesi bu kalkışmayı derhal bitirilmesi yönündeydi. Aynen Amerika, Fransa, Almanya’nın yapmak zorunda olduğu gibi.”

 

Dünyayı tanıyın, ülkeleri gezin
Gençlere milli kültür ve kendi kültür kodlarına dönmeleri yönünde çağrı yapan Bilal Erdoğan, gençlerden dünyaya açık olmalarını da istedi. “Önce Türkiye’yi çok iyi gezip çok iyi bileceksiniz. Üniversite zamanında da imkanlar nispetinde sınırların dışına açılmanızı isterim. Dünyayı çok iyi tanımanızı isterim” diyen Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bizim vazifemiz sınır tanımıyor, dünyanın her yeri mescit ise o zaman dünyanın her tarafına ilahi mesajı götürmekle mükellef olan bizler, dünyanın her tarafına açık olmak zorundayız. Dünyanın her yerinde biri gelsin de bana anlatsa diyen insanlar yok mu, vardır. Bu sadece anlatma ile olmaz, hal dili ile olur, halleşme ile olur.”

 

Lise en önemli devre
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Dursun da gençlere hitabında, lise yıllarının gençliğin fikri oluşumunda ve özellikle milli kültür şuurlanmasında en önemli devre olduğunu söyledi. Bu devrenin eğitimle, çevreyle ama özellikle muhit yahut mahfil denilen özel ortamlarla gerçekleşeceğini belirten Dursun, “Bendeniz lise eğitimi sırasında Milli Türk Talebe Birliği’nin liseler arası kompozisyon yarışmasına Sedat Yenigün’ün ısrarıyla girdim. Yazdığım kompozisyon birinci oldu. Sonra da Spor Sergi Sarayında Necip Fazıl üstad ödül verdi. Törenin sunucusu da Sayın Cumhurbaşkanımız idi. Unutamadığım bir sahnedir. Sonrasında hayatımı bu çok etkiledi” diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak gençlerle ilgili yaptıkları çalışmalardan bahsederek, gençlere bu dönemi çok iyi değerlendirmeleri ve kültürü gelecek kuşaklara aktaracak birer köprü vazifesi görmeleri çağrısında bulundu.

 

Bir iyilik hareketi başlatın
Programa katılan Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Sinan Aksu da buluşmanın ikinci gününde gençlere hitap etti. Aksu, her öğrenci için, her insan için uygun bir spor türünün olduğunu hatırlatarak, gençlere spor yapmaları çağrısında bulundu. Bir çağrıyı da gençlere iyilik yapmaları ve iyilik hareketi içinde yer almaları konusunda yapan Aksu şöyle konuştu: “Bizler Müslümanız ve Müslümanlık hiçbir zaman bencillik dini değildir. Bizim kendimiz dışındaki insanlar için bir hayır yapmamız lazım, infak duygusuyla hareket etmemiz lazım. Hepimizin birer gönüllülük faaliyeti içinde olmamız lazım. 2019’u gönüllülük yılı ilan ettik. Bu konuda imam hatip camiasının çok daha büyük hizmetlerde bulunacağına eminim. Bir iyiliği bu yıl başlatalım ve bundan sonraki yıllarda da devam ettirelim.”

 

İmam hatipli olmak ayrıcalık değil sorumluluk
Türkiye Öğrenci Meclis Başkanları Buluşması’nın ilk gününde gerçekleşen Birinci Oturumunda ‘Gençlerin Kimlik Arayışı” başlıklı bir sunum yapan Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Selim Cerrah, kardeşliğin önemine dikkat çekerek, “Bu dünyaya geldik ama bu dünyaya ait değiliz. Acılar yoğurdu bizi ama en çok kardeşlik büyüttü” dedi. 
İmam hatipli olmayı bir ayrıcalık değil bir sorumluluk olarak gördüklerini belirten Cerrah, “İslam’ın bize vazettiği iki önemli unsur ahlak ve aile olduğunu öğrendik. Aile temel değerdir, birinci önceliğimizdir. Bizim kimliğimizin alameti farikası incinsen de incitmemektir. Bize peygamberi taklit etmemiz değil takip etmemiz öğretildi. Büyükler iz bırakarak yürürlerdi biz onların izlerine basarak ilerledik” ifadelerini kullandı.

 

2020’de imam hatipler tarih yazacak

Birinci günde “Şahsiyet İnşasında Okul Kültürünün Rolü ve İmam Hatipler” başlıklı bir konuşma yapan Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz, imam hatiplerin 105 yıllık bir mazinin ürünü olduğunu söyledi. Bu büyük ailenin Türkiye’de bir milyon 391 bin üyesi olduğunu ve bu ailenin fertlerinin eğitim gördüğü 5 bin 207 imam hatip okulunun bulunduğunu ifade eden Yılmaz, “Bu hikayenin geçmişine bakarsak bu kolay olmadı ve bugüne kolay gelinmedi. O sebeple bu sayıyı hep korumak ve artırmak gerekiyor” dedi. Gençlere bir çağrıda bulunan Yılmaz şunları söyledi: “2020 yılı üniversiteye giriş sınavları imam hatip liseleri için milat olsun istiyoruz. Yeniden üniversiteye girişte tarih yazacaksınız. Şimdiden kendinizi çok yönlü yetiştirerek hem hayata hem de kendi kariyerinize hazırlanacaksınız ama en önemlisi de karakterinizi ihmal etmeden bunları yapmanız lazım.”
 

Birşey yapacaksanız şimdi yapın
İkinci Oturumda, “Gençler ve Sivil Toplum” başlığında gençlere hitap eden ÖNDER Genel Sekreteri Abdullah Ceylan da, “Bugün dünyayı değiştirecekseniz tam o yaştasınız. 30 yaşından sonra kimse dünyayı değiştirmemiştir. Ne yapacaksanız yapın ama gençken yapın” dedi. Gençlere “Bugün ne yapıyorsanız neyle uğraşıyorsanız ne sizi heyecanlandırıyorsa, sizi hayata bağlayan her neyse 20 sene sonra da o işi yapıyor olacaksınız” tespitini aktaran Ceylan, sözlerini imam hatiplerle ilgili sürdürdü: “Bugün bu güzel birlikteliği sağladığımız sürece Allah bize güzel ve kutlu yolda dönüşümü sağlayacaktır. Bundan 20 sene önce budadıkları, kapı dışarı ettikleri imam hatipleri bugün muazzam kitlelere ulaştırdı. Mazlum coğrafyaları da sizin elinizde daha müreffef günlere ulaştıracaktır diye ümit ediyorum. İmam hatip kimliğini taşımakla değil yaşamakla mesul olduğunuzu bildiğimiz için hepinize teşekkür ediyorum.”

 

Katılanlara sertifika verildi
Oturumda Üsküdar Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Ömer Akgül “Hayatın Anlamlandırılmasında Kültürel Değerlerin Etkisi”, Mardin Artuklu Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Kamuran Gökdağ da “İslam Düşünce Atlası ve Kültür Dünyamız” başlıklı birer sunum yaptı. Bir başka oturumda ise öğrenciler iki grup halinde imam hatipler, eğitim ve kültür politikaları konusunu konuşmacı öğrencilerle birlikte tartıştı. Buluşma toplu fotoğraf çekimi ve katılım sertifikası sunulması ile sona erdi.

Editör: Haber Merkezi