Çorum İHH Mülteci ve İl İçi Yardım Koordinatörü Ümit Terziöz, İHH’nın Suriye çalışmaları hakkında bilgi verdi. İşte Çorum İHH tarafından Suriye’de yapılan çalışmalar;


“Suriye çalışmalarımızı toplamda 200 bin metrekare açık alana, 95 bin metrekare kapalı alana sahip 10 ayrı merkez ve ofis aracılığıyla yürütüyoruz. Reyhanlı, Kilis, Şanlıurfa, Bab’ul-Hava, Bab’us-Selam’da bulunan koordine ve lojistik merkezleriyle Yayladağı, El-Bab, Türkmendağı, Cerablus ve Afrin ofisleri bu merkezlerin koordinasyonunda hizmet veriyor. Bünyesinde fırın, aşevi, depo gibi yapıların da yer aldığı, insani yardımların koordine edildiği bu merkezler, diplomatik ve uluslararası toplantılara ev sahipliği yapma gibi görevler de üstleniyor. Son 7 yılda koordinasyon merkezlerinde yurtiçi ve yurtdışından olmak üzere, aralarında devlet yetkilisi, sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve gönüllülerin yer aldığı 50 binden fazla misafir ağırlandı; yapılan yardımlar, faaliyetler ve ihtiyaçlar hakkında birebir bilgilendirme yapıldı. Merkez ve ofislerimizde personel ve gönüllü olarak 800’den fazla kişi çalışıyor. Koordinasyon, yardım malzemesi depolama, medya, sivil savunma, acil yardım, arama-kurtarma, yetim koruma, dağıtım, ulaşım, eğitim, sağlık taraması, kalıcı eser inşası, insani diplomasi, ekmek ve yemek yapımı gibi iş kolları, alanında uzman personelimiz ve gönüllülerce yürütülüyor.

GÜNDE 750 BİN EKMEK
Savaş, ülke içerisinde hayatlarını sürdürmek isteyen sivil insanların açlıkla mücadele etmelerine neden oldu. Artan fiyatlar insanların suya, ekmeğe ve yemeğe ulaşmasını imkansız kılıyor. Bölgedeki birçok fırın bombalarla vurulduğu için insanlar kamplarda ya da şehirlerde en çok temel gıda maddeleri olan ekmek ve suya ihtiyaç duyuyor. Yoklukla mücadele eden bu insanların boğazlarından geçecek bir ekmek ve biraz yemek, onlara bir sonraki günü görebilmeleri için umut oluyor. Bu umuda ışık olabilmek için kurmuş olduğumuz fırınlarda Suriyeli ihtiyaç sahipleri için ekmek üretiyoruz. Hayırseverlerin yardımıyla temin edilen unlar önce İHH’nın fırınlarına ulaştırılıyor. Fırınlara ulaştıktan sonra 24 saat hiç durmadan çalışan ekiplerce hamur haline getiriliyor. Üretim bandından geçen her ekmek Suriye’de savaşın ortasında yalnız başına kalan insanlar için üretiliyor. Poşetlenen ekmekler, öncelikli olarak kurmuş olduğumuz kamplarda yaşayan insanlara daha sonra da sıcak çatışmalarının yaşandığı bölgelere en zorlu koşullarda İHH personeli ve gönüllüleri tarafından ulaştırılıyor. Ekmekten sonra en önemli ihtiyaç olan gıda malzemelerinin, evlerini kaybeden ve kamplarda yaşamak zorunda kalan insanlara yemek olarak ulaştırılması gerekiyor. Ekmek fırınları gibi sürekli çalışan mutfaklarımız tam da bu amaç için kuruldu. Sabit mutfaklarımız ve mobil aşevlerimiz sayesinde sınır bölgesindeki kamplarda zor koşullarda yaşamaya çalışan mültecilere sürekli olarak yemek ulaştırıyoruz. İHH olarak destek verdiğimiz fırınlarla birlikte Suriyeli mülteciler için fırınlarımızda günlük 750 bin ekmek üretiyor, mutfaklarımızda 60 bin kişilik sıcak yemek hazırlıyoruz.
En çok mülteci barındıran ülkeler arasında ilk sırada olan Türkiye’de 3 milyondan fazla Suriyeli mülteci yaşıyor. Türkiye’nin güney sınırlarında da çatışmalardan dolayı evlerinden ayrılmak zorunda kalıp sınıra doğru göç eden çok sayıda Suriyeli yaşıyor. Özellikle sınıra yakın bölgelerde yaşamaya çalışan Suriyeli mültecilerin barınma ihtiyaçları için hazırladığımız çadır ve konteyner kentler bulunuyor.

150 BİN İNSANIN YAŞAM ALANI
Dünya Bankası’nın 2017’deki raporuna göre Suriye’deki büyük savaştan dolayı evlerin üçte biri, hastane ve eğitim kurumlarının ise yarısı yerle bir oldu. Yedi yılı geride bırakan bu yıkımın ekonomik zararı ise ürkütücü boyutlarda: 226 milyar dolar. Savaş şimdi sona erse bile ülkenin toparlanması uzun yıllar alacak. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra en büyük zoraki yerinden edilmenin yaşandığı Suriye’de 500 binden fazla insan hayatını kaybetti. Yüz binlerce aile parçalandı veya tamamen yok oldu, milyonlarca insan yurdundan ayrılmak zorunda kalıp başka ülkelere sığınmak zorunda kaldı. Binlerce yıldır insanlara ev sahipliği yapan kadim şehirlerde yaşam alanları kalmadı. Evlerinden ayrılmak zorunda kalıp hayatlarını kurtarmaya çalışan yüz binlerce insan çareyi güvenli olduğunu düşündükleri sınırlara doğru göç etmekte buldu. Türkiye sınırı en çok göç alan bölgelerden biriydi. İnsanlar yerleşim yerlerinin olmadığı tarlalara ve ovalara sığındı. İHH olarak özellikle bu bölgelerdeki ihtiyacı karşılamak adına, çatışmaların başladığı ilk günlerden bu yana evsiz kalan insanlar için güvenli bölgelerde barınma çözümleri uygulamaya devam ediyoruz. Kitlesel mülteci göçleri esnasında çadır kentler kuruyor, insanların hayatlarını daha düzenli sürdürebilmeleri için konteyner kentler inşa ediyoruz. Türkiye içerisindeki kentlere verdiğimiz konteyner desteğinin yanı sıra Suriye içerisinde bugüne kadar inşa ettiğimiz 27 çadır kent ve 6 konteyner kentte 150 binden fazla insan yaşıyor. Kampların günlük temel ihtiyaçlarının karşılanması, okulsuz kalan çocuklar için eğitim faaliyetlerinin düzenlenmesi ve psikolojik terapi çalışmaları başta olmak üzere sağlık hizmetlerinin yürütülmesi vakfımızın sorumluluğunda sürdürülüyor.

990 YETİM ÇOCUĞUN YENİ EVİ
Suriye’de yaşanan iç savaşta 600 binden fazla çocuk yetim kaldı. Bu yetimler, insan kaçakçılığı ve organ mafyası gibi olumsuzluklarla karşı karşıya kalmanın yanı sıra, hak ettikleri sevgi ve şefkatten de mahrum. Bu tehlikelerin ve tehditlerin farkında olan, yetim çocukların sıkıntılarını gidermeyi amaçlayan vakfımız, Katarlı kuruluş RAF ile yapılan ortak çalışma sonucu 15 Ramazan Dünya Yetimler Günü’ne tekabül eden 2 Temmuz 2015 tarihinde Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde yetim çocuklar için geliştirdiği bu büyük projenin temelini attı. Savaşın yetim bıraktığı çocuklar için kurulan RAF-İHH Çocuk Yaşam Merkezi 2 yıl süren inşa çalışmasının ardından 18 Mayıs 2017 günü hayata geçti. 990 yetim çocuğun yaşayacağı merkez yaklaşık 100 dönüm arazi üzerine kuruldu. 350 metrekare alana sahip 55 evin her biri 18 çocuk kapasiteli. Bünyesinde üç okul, cami, sağlık ocağı, oyun alanları, kültür merkezi, kapalı spor salonu, rehabilitasyon merkezi, poliklinik binası, sanat atölyeleri, ekim-dikim amaçlı tarlalar, mesire alanı ve zeytinlik bulunan çocuk yaşam merkezi sayesinde savaş mağduru çocukların bedeni ve ruhi yönden sağlıklı ve donanımlı bir şekilde yetiştirilmesini amaçlıyoruz. Her türlü ihtiyaçlarını ev ortamında karşılayarak travmalardan dolayı oluşan psikolojik sorunların giderilmesini hedefliyoruz. RAF-İHH Çocuk Yaşam Merkezi’nin yönetimini 2017 yılında yapılan protokolle Yetim Vakfı üstlenmiş durumda.
Suriye’deki küresel savaş insanların yerinden edilmesine sebep olduğu gibi en doğal yaşam hakkı olan sağlık hizmetlerini de tehdit ediyor. Yüzlerce sağlık merkezi ve hastane bombalamalar nedeniyle yerle bir oldu, doktorlar hayatını kaybetti. İlaçsızlık nedeniyle ameliyatlar insanlar uyuşturulmadan yapılır hale geldi. Suriyelilerin sağlık ve hijyen ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla savaşın bağlangıcından bu yana ilaç temin ediyor, sağlık taramaları yapıyor, gerekli durumlarda gönüllü doktorlarımızla ameliyatlar gerçekleştiriyoruz. Mültecilere hizmet veren birçok hastaneye tıbbi ekipmanlar, medikal malzemeler ve jeneratörler ulaştırıyoruz.

 

YÜKSEK TEKNOLOJİLİ PROTEZ ORTEZ MERKEZİ
Yalnızca Suriye’de yaşanan savaşta 2.8 milyon insan beden bütünlüğünden mahrum kaldı. Irak ve Filistin’de engelli kalan insanları da dahil ettiğimizde bu sayı 4 milyonu geçiyor. Yurtlarından göç ettikleri için tedavi olamayan birçok mülteci bulunuyor. Kolu, bacağı ve diğer uzuvları eksik olarak yaşamak yalnızca onların değil aynı zamanda yakınlarının hayatını da hem fiziksel hem de psikolojik olarak etkiliyor. Bu durumu değiştirmek, tedavi hizmetine ulaşamayan engelli mültecilerin sıkıntılarını giderebilmek için İHH, Yüksek Teknolojili Protez Ortez Merkezi’ni hayata geçirdi. Kuveyt Beyt Zeka ve AID Uluslararası Doktorlar Birliği’nin de destekleriyle hayata geçen proje ile fiziksel engelleri nedeniyle hayatının geri kalanında hedeflerine ve hayallerine ulaşamayan insanlara ayak ya da kol protezi sağlanıyor. 2017 yılında açılışı yapılan merkezin İstanbul, Şanlıurfa ve Hatay’da birer ofisi bulunuyor. 2018 yılının haziran ayı itibarıyla bu ofislerde muayene edilen 350 hastaya 275 adet protez sağlandı

 

EĞİTİM
Sağlığın yanı sıra Suriye’de çöken bir diğer alan da eğitim. Uluslararası güçlerin milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine, binlerce çocuğun yetim kalmasına sebep olduğu Irak işgali sonrası ortaya çıkan terör, eğitimsiz kalan nesilleri kullanarak Ortadoğu’yu tam bir ateş çemberine çevirmiş durumda. Bitmek bilmeyen Suriye Savaşı ise geleceğin muhtemel krizleri ve çatışmaların kaynağı olmaya aday. Eğitim sorununa çözüm olabilmek ve eğitimsizliğe karşı mücadele etmek adına Suriye içerisinde okullar açıyor, öğrencileri maddi yönden destekliyor; onların eğitim materyallerini temin ediyoruz.

 

ŞAM ÜNİVERSİTESİ
Suriye’deki savaş her alanda olduğu gibi mesleki eğitimde de büyük yıkıma neden oldu. Okullar bombalandı, eğitimciler göç etti, milyonlarca öğrencinin eğitim hayatı yarıda kaldı. İHH olarak bulunduğumuz her bölgede eğitim faaliyetlerini desteklediğimiz gibi Suriyeli öğrencilerin de eğitim ihtiyaçlarını karşılamak ve savaşın yıktığı hayalleri gerçekleştirmek için gayret gösteriyoruz. Mülteci kamplarında ve Suriye’nin farklı bölgelerinde her yaş grubu için çeşitli okullar kurduk. 2015 yılında ise Suriye’nin kuzeyindeki Azez’de Şam Üniversitesi’nin temellerini attık. 2016’nın eylül ayında eğitime başlayan, bin öğrencinin eğitim gördüğü üniversite yaklaşık 5 dönüm arazi üzerine kurulu. Şam Üniversitesi; Mühendislik Fakültesi, Siyasi Bilimler Fakültesi, Hukuk ve İlahiyat Fakültesi, İşletme ve Ekonomi Fakültesi olmak üzere 4 temel fakülteden oluşuyor. Savaş ortamının zorlu şartlarına rağmen eğitimine devam etmek isteyen gençlerin her açıdan desteklendiği, yurt hizmetinin de yer aldığı üniversitede burslu eğitim veriliyor. Şam Üniversitesi vesilesiyle ülkede silahların değil aklın, bilginin ve marifetin üstün olacağı bir gelecek inşa etmeyi hedefliyoruz.

 

MESLEK EDİNDİRME KURSLARI
Suriye’deki savaş, hayatları ve aileleri parçaladığı gibi insanların kendi başlarına hayatlarını idare ettirebilecekleri mesleklerini de ellerinden aldı. Büyük çoğunluğu mülteci durumuna düşen halkın yerleşik hayata geçebilmesi, insanların kimseye muhtaç olmadan yaşayabilmesi ve sosyal alanların oluşabilmesi için meslek kursları önemli bir ihtiyaç. İHH olarak üniversite ve okul hizmetleri haricinde Suriye içerisinde özellikle gençler, okula gidemeyen yetişkinler ve engelliler için çeşitli alanlarda meslek edindirme kursları düzenliyoruz. Ebelik, hemşirelik, dikiş ve nakış, muhasebe, fizyoterapi, tamirat ve sıhhi tesisat bu kurslardan bazıları. Kurslar vesilesiyle insanlar bir araya gelerek sosyalleşebiliyor; kısıtlı da olsa aile bütçelerine katkıda bulunabiliyor. Tüm bunların yanında savaş öncesi zanaatkar veya meslek sahibi olan insanların normal dönemlerde olduğu gibi mesleklerini icra edebilmeleri için ihtiyaç duydukları malzeme, ürün, canlı hayvan ve mekanları da sağlıyoruz
Savaş ve kriz bölgelerinde çatışan taraflar arasında hakemlik ve arabuluculuk yapmanın yanı sıra hukuksuzca tutuklanan, rehin alınan suçsuz ve masum insanların hayatlarının kurtarılması için de diplomatik çalışmalar yürütüyoruz. ECOSOC, OCHA, UNRWA, UNHCR, OIC, OICHF, MSF, Kızılay, AFAD gibi kuruluşlarla da bilgi paylaşımı ve işbirliği yapıyoruz. Suriye krizi hakkında dünyanın çeşitli yerlerinde sunumlar yapıyor ve toplantılara katılıyoruz. İHH’nın Suriye’de gerçekleştirdiği insani diplomasi faaliyetlerinin ana başlıkları şöyle: • Savaşı, katliamları ve ölümleri engellemek • Kuşatma altında yaşayan sivillere insani yardım ulaştırmak • Kuşatma altındaki sivil ve yaralıları tahliye etmek • Suriye içerisinde kaçırılan yerli ve yabancı savaş esirlerini özgürleştirmek • Muhalif grupların arasındaki krizlerde arabuluculuk yaparak çatışmaları başlamadan bitirmek • Savaş sırasında yaşanan insan hakları ihlallerini dünyaya duyurmak • Uluslararası kuruluş ve mekanizmalara Suriyeli mazlumların sesini duyurmak Savaşın başlangıcından bu yana, başta Suriyeliler olmak üzere alıkonulan pek çok ülke vatandaşı vakfımızın girişimleriyle özgürlüklerine kavuştu. Bunların arasında 2.138 Suriye, 70 İran, 10 Türkiye, 2 Almanya, 1 Afganistan, 1 Kuveyt, 2 Ukrayna, 4 İsveç, 2 Polonya, 2 Çekya vatandaşı bulunuyor. • 2013 yılında Suriye cezaevlerinde tutulan 2.130 Suriyeli sivil ile muhalif güçlerin elinde tutulan 48 İranlı İHH’nın arabuluculuğunda serbest bırakıldı. • 2015’in son günlerinde İdlip’e bağlı Fua’da, etrafı Suriyeli muhaliflerle çevrili ve çoğunluğunu Esed yanlılarının oluşturduğu yaralılar, Şam kırsalında etrafı Esed güçleri tarafından çevirili Zebadani’deki yaralı muhaliflerle eş zamanlı olarak takas edildi. Fua’dan, 107 yaralı, 6 yatalak hasta ve 125 refakatçi, Zebadani’den ise 60 hasta ve 66 refakatçi çıkarıldı. Zebadani’deki yaralılar Lübnan üzerinden Türkiye’ye getirildi. Saldırı altındaki bölgelerden çıkarılan yaralılar, İHH’nın girişimleri sonucu, Türkiye ve Lübnan hükümetlerinin fiili olarak, OCHA, ICRC ve SARC kurumlarının katkıları ile tedavi olmaları için Türkiye ve Lübnan’a nakledildi. • 2016’nın son aylarında kuşatma altındaki Halep’e insani koridor açmak için İHH’nın çağrısı ve organizasyonuyla yola çıkan “Halep’e Yol Açın” konvoyuna 5 binden fazla araç ve 40 bin yolcu katıldı. İHH, Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer paydaşların insani diplomasi görüşmeleriyle birlikte Türkiye’nin girişimleri sonucu 45 bin kişi güvenli bölgelere tahliye edildi. • 2017 yılında kuşatma ve bombardıman altında yaşam mücadelesi veren 15 bin civarı Waer mahallesi sakini güvenli bölgelere tahliye edildi. • 2017’de Lübnan Arsel bölgesinden Suriye’nin İdlip kentine 7.775 civarı kişinin tahliyesine İHH olarak refakat edildi ve lojistik destek verildi. • 2017 yılında Suriyeli muhalifler ile Beşşar Esed rejimi arasında varılan anlaşma kapsamında Madaya ve Zabadani’den 61 otobüsle gelen 2 bin 520 kişi acil yardım malzemeleri ile karşılandı. İlk etapta ailelerin bir kısmı, İdlib merkezinde İHH tarafından kurulan geçici barınma merkezlerine yerleştirildi. • 2018 yılında yaşanan Doğu Guta ve Humus tahliyeleri sırasında mültecilerin güvenli bölgelere ulaşması çalışmalarına destek verildi. Mülteciler için barınma alanları oluşturuldu, acil gıda malzemeleri ulaştırıldı.”