FATİH AKBAŞ
Diyanet-Sen Çorum Şube Başkanı İsmail Şanal son günlerde sosyal medya üzerinden çeşitli bahanelerle sürekli dini değerlere ve dindar insanlara saldırı dilinin arttığına dikkati çekerek, “Sosyal medya, çeşitli basın yayın kuruluşları ve bazı siyasilerin sürekli dini değerlere ve dindar insanlara saldırması bizleri endişelendirmektedir”dedi.
Türkiye’nin 84 milyon vatandaşın yaşadığı geniş bir coğrafyaya sahip çoğunluğu Müslüman olmakla beraber çok kültürlü bir ülke olduğunu vurgulayan İsmail Şanal, “Ülkemiz aynı zamanda ümmet coğrafyasının da göz bebeğidir. Tarih boyunca ülkemiz üzerinde birçok oyun oynandığı gibi günümüzde de maalesef bu oyunlar bitmemiştir. Bir süre önce dini değerlere aykırı davranışlar özellikle sosyal medya üzerinden servis edilerek kaos ortamı oluşturulmaya çalışılırken son günlerde de çeşitli bahanelerle dinimize, dini değerlere ve dindar insanlara karşı yoğun bir saldırı dilinin kullanılmasının tesadüf olmadığını düşünüyoruz. Güzel dinimize ve dini değerlerimize karşı saldırı dilini kullananları iyi niyetten yoksun, ön yargılı insanlar olarak niteliyoruz. Dini ve dindar insanları itibarsızlaştırmayı bir yöntem olarak kullanmak hiçbir akıl ve vicdan tarafından kabul edilemez. Bu güzel ülke hepimizin. Küçük bahanelerle ülkemizde kaos çıkarmak, bizleri birbirimize düşürmek isteyenlere kesinlikle fırsat vermeyelim. Hepimiz nezaket dilini, kardeşlik hukukunu koruyalım. Bu ülke gezi olaylarını gördü. 28 Şubat’ı, 15 Temmuz’u gördü. Hepimize düşen aklı selim ile hareket etmektir. Birliğimizi beraberliğimizi korumaktır. Bize kimse dışardan bahar getirmez, demokrasi, özgürlük getirmez”şeklinde kaydetti.
Şanal açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:
“Türlü bahanelerle güzel dinimize, Diyanet İşleri Başkanlığımıza, din görevlilerimize ve dindar insanlarımıza yönelik karalama ve itibarsızlaştırma kampanyasını görüyor, yapılan saldırılar karşısında dinimizin bize öğrettiği güzel üsluptan taviz vermeden ve haksızlık karşısında susmadan dinimizi ve dini değerlerimizi savunmaya devam edeceğimizin bilinmesini istiyoruz.”
