Memur-Sen İl Temsilcisi ve Sağlık-Sen Çorum Şube Başkanı Ahmet Saatcı, Doğu Türkistan’da 1949 yılından bu yana yaşanan zulme dikkat çekti.
Zulmün temelinde Doğu Türkistan’ı Müslüman Uygur Türklerinden arındırmanın yattığını ve bu politikanın, işgalin ilk yıllarından bugüne kadar aralıksız uygulandığını söyleyen Saatcı, şunları kaydetti: “Özellikle 1960’la 1990 arasında başkent Urumçi’nin güney doğusundaki Lop Nor çölünde yapılan atom denemeleri neticesinde onbinlerce Uygur Türkü radyoaktif maddeler yüzünden ölmüştür. Şimdilerde ise bizzat Çin Komünist Partisinin geliştirdiği politikalarla insanlar, ya ölüme sürükleniyorlar ya da yerlerinden yurtlarından ediliyorlar.


Çin’in Doğu Türkistan’da tek orijinal ürünü işkencedir, zulümdür. Bu yönüyle “Çin işkencesi” tabirinin bugünkü somut karşılığı Doğu Türkistan’da hergün değil her an yaşanıyor. Çin sadece yaşayanları öldürmüyor; doğacak olanların da hayata gelmesine engel oluyor.


Nüfus planlaması altında anne karnındaki dokuz aylık bebeği sezeryanla alıp katleden Çin hükümeti, terör söylemleriyle oluşturduğu sahnede İslam medeniyetinin kadim bölgelerinden biri olan Doğu Türkistan’ı insansızlaştırmaya ve müslümansızlaştırmaya hunharca devam ediyor.


Kur’an okumanın, terör eğitimi, namaz kılmanın terör eylemi ve oruç tutmanın devlete başkaldırı olarak ilan edildiği Doğu Türkistan fotoğrafı Çin’in bu yüzyıla hediye ettiği utanç tablosudur.
Değerli dostlar, Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz anlattıkları gerçekten tüyler ürpertici. Çin hükümeti, kendi politikalarını meşrulaştırmak için El-Kaide, DAİŞ söylemlerinin arkasına gizlense de mızrak artık çuvala sığmıyor.

 

‘DOĞU TÜRKİSTAN’IN YANINDA, ÇİN VE ZULMÜNÜN KARŞISINDAYIZ’
Büyük Memur-Sen ailesi adına Çin hükümetine seslenmek istiyorum:
Doğu Türkistan İslam medeniyetinin kadim bölgelerinden biridir. Hangi politikaları uygularsanız uygulayın, hangi söylemin arkasına gizlenirseniz gizlenin; Doğu Türkistan’dan İlk Müslüman Türk Hakanı Satuk Buğra Han’ı, “Dîvânü Lugati’t-Türk” adlı eseri yazan ilk Türk dil bilgini Kaşgarlı Mahmud’u, “Kutadgu Bilig” adlı eserin sahibi şair, yazar ve devlet adamı Yusuf Has Hacip’i silemezsiniz.
Biz bugün bütün Türkiye’den 81 ilden bunu deklare ediyoruz. Biz insanlığın vicdan sesi olarak Doğu Türkistan’ın yanında Çin’in ve zulmünün karşısındayız.
Bizler, insanlık ailesinin onurlu fertleri ve özgürlük sesleri olarak; soykırıma sessiz kalmayacağız, Çin’e karşı ses vermekten geri durmayacağız.
Bizler, medeniyetimizin değerlerine yüklenen adil insanlar olarak Doğu Türkistan adaletle, kardeşlerimiz özgürle bulaşana kadar susmayacağız. Biz inanıyoruz ki, insanlığın onur ve özgürlük savaşı karşısında ne Çin ne de Çin seddi dayanır.”