EROL TAŞKAN
Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk hocamızın misafiri olduk. Göreve ilk başladığı günlerdeki röportaj teklifimiz için bir müddet süre isteyen Rektör, 'ilk röportaj' sözünü yerine getirerek, bizi MYO bahçesinde misafir etti.

Üniversitenin dünü, bugünü ve yarınına dair sorduğumuz sorulara içtenlikle cevap veren Hitit Üniversite Rektörü Ali Osman Öztürk'ün cevapları üniversiteye karşı duyduğu sorumluluk ve hedefleri konusunda bizde çok olumlu fikirler ve ümitler oluşturdu. Engin tecrübesi ve Hitit Üniversitesi'ne verdiği değerle Çorum açısından önemli bir şans olarak gördüğümüz Rektör Ali Osman Öztürk'le hedefleri ve üniversiteye katacağı vizyonu da içine alan konularla ilgili güzel bir sohbet gerçekleştirdik. 

Bu sohbetin bizde bıraktığı izlenim, sıradan bir üniversite olmaktan öte dünya ile entegre olmuş, liyakat ve huzura dayalı, şehriyle ele ele veren, öğrencilerini dünya normlarında kabul görecek bir kariyerle donatıp, bu aziz şehri Hitit Üniversitesi değeriyle daha yüceltecek bir vizyon ve kararlılıkla karşı karşıya kalmanın mutluluğu oldu. 
Ev sahipliği ve bizleri kabulü için Sayın Rektörümüz'e teşekkür ediyorum.

HAKİMİYET: KAMPÜS İNŞAATLARININ GECİKME NEDENİ NEDİR?
Biz neredeyiz onu bilmek gerekiyor. Çünkü ben farkediyorum ki kamuoyunda temeli olmadan sadece afaki şeyler üzerinde kanaatler belirtiliyor. Bu çok hoş bir şey değil. Birinci mesele, kampüs yapılanmamız ve inşaatlarımız çok soruluyor. Deniliyor ki üniversitenin parası yok o yüzden inşaatlar yapılmıyor. Öyle bir durum yok. Kampüs yapılanmasında istenilen noktaya gelinememesinin esas nedeni yüklenici firmanın yaklaşık bir-buçuk, iki yıla yakın bir süredir işi neredeyse durdurması ve ihale şartlarına bağlı olarak hakedişleri sağlayamamasından kaynaklanmaktadır maalesef. 

 

'Aksaklıklar ihale yüklenicisi firmadan kaynaklı'
Yapılan projelerle ilgili aktarılan bütçe elimizde mevcut. O bütçenin gereğini yaparken haketmeden vermek durumunda değiliz. Böyle sorulunca da haliyle şu anda Kuzey kampüs yapılanmasında bayağı bir yavaşlama olmuş. Türkiye ekonomisinde görülen durgunluk ya da fiyat ve maliyetlerin arttığı bir döneme de tekabül ediyor gibi gözükse de, bana kalırsa zamanında atılması gereken adımlarda yaşanan gecikmeler ve keyfi durumlar da gözüküyor. 
Bu gecikmenin ana nedeni temelde, üniversitenin bütçe yetersizliği değil, yüklenici firmanın ihale koşulları çerçevesinde, imalatı süresinde tamamlayamamasıdır. Bu önemli bir konu, çünkü yanlış bir algıyla sanki üniversite yönetimindeki zafiyet ya da üniversite yönetiminin takipsizliğinden kaynaklanan bir sonuç alamıyormuşuz gibi bir izlenim var, ben kampüse ayak bastığım ikinci günden itibaren Ankara nezdinde de bu işi çok yakından ve çok farklı boyutlarla takip ettim ve etmeye devam ediyorum. Çünkü, kamu kaynaklarının kamu yararı çerçevesinde yerinde ve zamanında kullanılmasını  sağlamak bir üniversite rektörü olarak bana verilen en büyük görevdir ve emanttir. İnanın bu emanetin gereği neyse yapılacaktır. 
Benim en büyük hayalim, çevre illerle karşılaştırdığımızda kampüsü olmayan tek üniversite imajını buradan kaldırmak. 

 

HAKİMİYET: KAMUOYU VETERİNERLİK VE DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTELERİ'NİN ÇOK MERAK EDİYOR
Daha önce karar alınıp ta yürütülemeyen konular var. Veterinerlik ve Diş Hekimliği Gazi Üniversitesi'ne bağlı olduğumuz günlerden beri gündemde. Çünkü devasa bir alt yapı ve yatırım bekliyor. Bu her yıl devletin, üniversitenin yatırım bütçesinde görüştüğü bir konudur. Tüm bunların nasıl karşılanacağına dair bir ortam oluşmalı. Çevreye baktığımızda bu tür yapılarda şehir desteğinin yüksek olduğunu görüyoruz.
Diş Hekimliği'ni de soranlar oluyor. Sağlık Bilimleri Kampüsü'nü Güney Kampüsümüz'de yaptık. Bunun tüm protokollerinde ana aktör Sağlık Bakanlığı'dır. Sağlık Bakanlığı'nın bize bu  konuda yatırım alanı açması gerekiyor. Yani üniversite yönetiminin takdirinden dolayı Diş Hekimliği gecikiyor ya da kenarda duruyor anlamı yok. Sağlık Bakanlığı bize gerekli alt yapı ve desteği sağladığında gereği yapılacaktır. 
Şöyle de anlaşılsın istemem; Üniversite yönetimi takdir etmiyor da buraya Diş Hekimliği Fakültesi'ni açmıyor ve Veterinerlik Fakültesi açmıyor, böyle bir şey yok. Bunların tamamının nedeni, devlet bütçesinden alacaksak bunları önce biz başladıklarımızı bitireceğiz. Sonra daha önceden aldığımız kararları da bakanlık nezdinde çizeceğimiz çerçevelerle hayata taşıyacağız. 
Üniversitenin parası yok, üniversite istemiyor deniliyor. YÖK onaylamış, Rektörlük kararını vermiş. Bundan sonrası hoca bulmak, buraya öğrenci talebinde bulunmak için diğer fakültelerden farklı olarak Diş Hekimliği ve Veterinerlik için geçici çözümlerle tahsis edilecek binalar üzerinden atılacak bir ortamımız yok. Her iki fakültenin ihtiyacı olan labaratuvor, derselik, araştırma-geliştirme ortamı gibi fiziksel ihtiyaçların projelendirilmesi ve altyapı çalışmaları, şu anda işlevsel hale gelen ve bu yıl üçüncü sınıf öğrencilerine eğitim vereceğimiz Tıp Fakültemizde alacağımız mesafe ve ulaştığımız kalite ile alakalıdır. Hala, Tıp Fakültemizin bir morfoloji binası maalasef mevcut değil. Bu ne demek, dördüncü ve beşinci sınıf Tıp Fakültesi öğrencilerimize yakışan ve Tıp Fakültemizin değerli hocalarının ihtiyacı olan araştırma-geliştirme ortamına henüz sahip değiliz demek. Kısacası, bu güne dek şehrin imkanlarıyla tek bir kampüs olmaksızın yürütülebilecek fakülteler zaten yapılan tahsis ve işbirlikleriyle fiziksel ihtiyaçlarını bu güne kadar karşılayabilmiş. Bu konuda, her türlü desteği sağlayan Çorum için her türlü desteği esirgemeyen siyasi ve idari bütün yetkililere canı gönülden şükranlarımı arz ederim.  Yani, bugüne kadar şehrin imkanları ve tahsislerle mevcut fakültelerimiz belirli bir seviyeye gelmiş durumda, ancak bahsi geçen Dişçilik ve Veterinerlik gibi yeni fakülteleri için Kuzey Kampüs projesinde ciddi bir mesafa alınması öncelikli bir konu haline almıştır.  Allah'ın izniyle devletimizin sağlayacağı bütçe imkanları el verdiği ve ilgili Bakanlıkların destekleri, şehrimizin kıymetli mülki amirleri ve milletvekillerimiz başta olmak üzere tüm siyasilerin himayeleri ve Çorum sevdalılsı olan iş adamlarımızın katkıları birleşince Çorum'a yakışan yeni fakülteleri üniversitemize kazandırma hedefimizi adım adım hayata geçireceğiz. 

HAKİMİYET: HİTİT ÜNİVERSİTESİ'NİN GELDİĞİ NOKTAYI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
Üniversitemizin geldiği noktayı ifade ederken altını çizmem gereken konuların başında, üniversitenin kuruluş aşamasında alması gereken mesafe, maalesef çok sınırlı düzeyde olmuş. Ancak Reha Metin Alkan hocamızla beraber, kendisinin gayretleri şu anki aldığımız mesafede üniversitemize çok ciddi bir değer katmış. 
Bu noktada yer tahsislerinden arazi imkanlarına kadar, büyük bir açılım yapılmış. Hakikaten büyük bir alt yapı sağlamış sağolsun. Kuzey kampüs anlamında zaten girişimleri büyük bir mesafe katetmiş. Henüz tamamlanmamış olmasına rağmen, üniversitenin çehresini oturtmuş. Bu konuda Reha hocamızın değerli katkıları ortadadır. Aynı şekilde akademik anlamda da, üniversitenin dinamik bir yapıya sahip olmasını sağlayan gerek fakülte, gerek meslek yüksek okulları çerçevesinde çok ciddi çalışmalar yapmış sağolsun. Bunun bariz örnekleri de HÜBTUAM gibi Türkiye'nin uluslararası arenada da medarı iftiharı olabilecek değerler o dönemde oturmuş.
Bu şu demek olur; ilk dönem itibariyle yaşanmış sıkıntılara rağmen, hocamızın elindeki bütün imkanları seferber ettiğini ve bu noktada da yatırımları hem akademik hem de alt yapı olmak üzere yerinde ve çok etkin bir şekilde kullandığının göstergesidir. Bunun altını çizmemizde fayda var.
Bize düşen de şu an ki yapı üzerine, üniversitemize daha yakışır, Çorum'un potansiyelini yansıtan, ülkenin de ihtiyaçlarına bilimsel üretim anlamında katkı sağlayan bir pozisyona taşımak olacaktır. Biz de bu insicamı koruyup daha da verimli hale dönüştürmek üzere yeni vizyonumuzla neler yapabileceğimizi değerlendiriyoruz, çok yönlü çalışmalarımız sürüyor, sürmeye de devam edecek. 

 

'Üniversitemizi uluslararasılaştıracağız'
Tüm üniversitelerin nihai hedefi evrensel nitelikleri gereği dünya üniversitesi olmaktır. Dünya üniversitesi olma hedefinin gerçekleşmesi, fiziksel ve araştırma altyapısının sağlam, akademik kadronun kaliteli, öğrenci potansiyelinin de uygun bir şekilde temin edilmesiyle söz konusudur. Bu çerçevede Hitit Üniversitesi'nin dünya üniversitesi olma hedefi kurulduğu günden beri vardır. 

 

Uluslararası İlişkiler Ofisi
 

Yapılabilecek hedefleri üç temel başlıkta birleştiriyoruz. Birincisi üniversitemizin uluslararasılaştırılmasını sağlamamız gerekiyor. Dünya üniversitesi olmamızın en önemli ayağı olacak. Uluslararasılaştırmadan kastımız, öğrenci yapımızda uluslararası öğrenci oranını arttırmaktır. Bununla ilgili Uluslararası Ofis teşekkülünü hızlandırıp, üniversitemize yeni bir birim kazandırmak istiyoruz. Bu uluslararası ofisin sağlayacağı en önemli katkı alanı, nitelikli akademisyenlerimizi uluslararası paydaşlarla buluşturmak, aynı zamanda uluslararası arenada öne çıkmış akademisyenlerle de üniversitemizi buluşturmak, onları buraya davet etmek. Bu tür çalışmalar kuracağımız bu yeni birimin altındaki akademik değişim programlarıyla sağlanacak. 
 

Benzer şekilde öğrencilerimizin de uluslararası düzeyde mobilizasyonunu sağlayacağız. Değişim programları dediğimiz uluslararası Erasmus, Mevlana ve Farabi programlarımızla da Türkiye içerisindeki değişimi sağlamış olacağız. Bize öğrenciler gelirken, biz de öğrencilerimizi süreli bir şekilde, yurt dışı imkanlarıyla, ülkemizin daha gelişmiş üniversiteleriyle irtibatlandırak nitelik kazanmalarının önünü açacağız. Kurulacak olan bu ofis, gelen uluslararası öğrencilerimizin akademik ihtiyaçlarını karşılamanın yanında,  yabancı öğrencilerimizin Çorum'la bütünleşmelerinde kolaylaştırıcı, onların Çorum'u evleri gibi görüp, eğitimlerini burada devam ettirmeleri için gerekli bütün desteği sağlayacak. 
Kalite niteliğini sanayimize de yansıyacak şekilde uluslararası arenada ihracatını artırmak isteyen ilişki kurmak isteyen çoğu yerel firmamıza da bu arkadaşlarımız destek sağlayacak. Dünyaya açılmak adına Hitit Üniversitesi'nde yetişmiş gönüllü elçiler olacak. Mezun olup ülkelerine döndüklerinde bir irtibat noktası, gerektiğinde ilgili şirketlerle ya da firmalarla da birlikte hareket ederek, oradaki stratejik açılımlarında ana aktör olacak. Uluslararası öğrencilerle buluşmuş olan kendi öğrencilerimizin dünyaya karşı duruşları ve bakış açıları değişecek ve gelişecek. Dolayısıyla, üniversitemizin uluslarasılaştırılması ile birden fazla katkı sağlayan önemli bir kazanım olacak. 
'İhtisaslaşma misyonumuzu makine, gıda ve toprak sanayi sektörü üzerinde yoğunlaştırcağız'
2006'dan sonra kurulan genç üniversitelere YÖK'ün bize sağladığı sağladığı bir imkan var. Bu da "Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması Projesi" adı altında 2015'ten bu yana YÖK'ün başlattığı bir açılımdır. Eğer YÖK tarafından kabul edilirse bu İhtisaslaşmanın bize katkısı; Çorum'un potansiyelleri ile üniversitemizin imkanlarını yanyana getirip bu alanda belirlenen misyonda daha fazla katma değeri sağlayacak, üretim imkanlarını artıracak, akademisyen ve öğrencilerimizle sanayicimizin yanyana geleceği yeni yapılara fırsat tanıyıp kapı açmasıdır. Bu çerçevede biz üniversite olarak YÖK'e başvurumuzu yapmaya hazırlanıyoruz. YÖK, başvuran üniversiteler arasında bir eleme yaparak böyle bir misyon farklılaşmasını bize uygun gördüğünde sadece üniversitenin kendi imknaları ile değil, sanayi, sivil toplum, mülki ve yerel idarelerimizle beraber yanyana yeni bir alan açmış olacağız. Henüz netleşmemiş olmakla birlikte Çorum'da mevcut makina sanayimizin, elektrik sanayimizin, gıda ve toprak sanayimizin öne çıkardığı potansiyeli değerlendirmek üzere bir misyon belirlemeye çalışacağız. 
Misyon belirleme ve ihtisaslaşma durumu, az önce belirttiğim YÖK'ün bölgesel kalkınma odaklı yaklaşımı gereği birbiriyle bağlantılı ihtisas alanı tercih etme şartı gereği Çorum'da mevcut olan en yüksek potansiyeli değerlendirmek ile ilgili bir durumdur. Tabi ki bu durum, Üniversitemizin bölgemize ve Çorum'a katacağı diğer imkanları bir kenara bırakacağımız anlamına gelmiyor. Turizm, tarım ve sağlık gibi her alanda üniversitemiz şehrine, bölgesine ve ülkesine değer katmaya devam edecek. Ama misyonumuzu, Çorum'un ortaya çıkmış olan potansiyeli ile birleştirmek adına baktığımızda, Çorum'un makina sanayindeki gücünü biz daha etkin bir noktaya taşımış olacağız. Bu da bizi dünya üniversitesi yapma konusunda Çorumumuz da daha fazla dünyaya açılmış iş kollarıyla ihracat kalemlerimizin stratejik ve daha fazla gelir sağlayan alanlara dönüşmesi ve yeni açılan istihdam alanlarında önce kendi evlatlarımız için katkı sunmak. Tabi ki rekabetçi ve ülkemizin cari açığına nitelikli katkı sunacak yeni alanların tespiti ve değerlendirilmesinde yeni bir açılım katacak. 

 

Girişimci üniversite

Üçüncü ayağı da üniversitemizi girişimci üniversite niteliğine erişmiş bir üniversite haline getirmektir.  Bu gerçekten çok uzun süreli bir gayret ve çalışma sonucunda ulaşacağımızı bildiğimiz bir hedeftir. Ancak, 14 yaşına girmek üzere olan bizim gibi genç bir üniversitenin girişimci üniversite kültürünü yerleştirmesi tam da bu genç yaşta başlaması ile mümkün olacaktır. Her üniversite eğitim yapıyor, araştırma yapıyor, ama bu verilen eğitimle yapılan araştırmaların gerçekten hayata geçmesi, hayata renk katması, ekonomik, sosyal ve kültürel dokuya etki için sadece eğitim ya da araştırma faaliyetleriyle mümkün olmuyor. Çünkü, değişimin baş döndürücü, teknolojik ve sosyolojik dönüşümün oldukça hızlı gerçekleştiği bir dönemin içindeyiz ve bu durum önümüzdeki yıllarda hiç tahmin bile edemiyeceğimiz bir yöne doğru ilerlemektedir. Nitelikli istihdam için bölge ihtiyacı olan nitelikli eleman karşılamanın dışında, yeni açılacak olan sektörel imkanlarla, daha güçlü rekabet ve daha fazla katma değer üretecek alanlarla ilgili olarak da eğitim alt yapımızı güçlendirmemize fayda verecek. Okuttuğumuz müfredatın içeriğinden, hocalarımızın araştırma faaliyetlerine lisans öğrencilerini de katmasından, 3+1 ile meslek yüksek okulu öğrencilerimizin, 7+1 ile de üniversite öğrencilerimizin iş adamlarımız ve müteşebbislerimizin aradığı niteliğe sahip hale gelmesi için daha mezun olmadan buluşturan yeni modellerin denenmesine kadar bir çok yeni alanı içine alan bir yaklaşımdır girişimci üniversite yaklaşımı. 
Müfredatımızdan, fakültelerimizin, enstitülerimizin, yüksek okullarımızın projelerinin belirlenmesinden yürütülmesine kadar ortak bir çerçeve belirleyeceğiz. Girişimci üniversite bizi nereye taşıyacak; 2006 sonrası kurulan Türkiye'nin üçüncü nesil üniversitelerinde hakettiğimiz noktaya yükselmemizi ve ülke sınırları dışında da dünyada bir üçüncü nesil anlayışı vardır o da sadece eğitim ve araştırma yaparak faaliyetini sürdüren üniversitelerin dışında, bu yeni anlayış bizi üretime üretim aktörlerine ülkesine değer katabilen, nitelikli, kendisini değişime ve dönüşüme her zaman hazır halde tutan bir akademik yapıya taşıyacaktır.

 

'Statik değil dinamik bir üniversite, değişim ve dönüşüme her an hazır bir üniversite'
Şu anda üniversitemizin genç olması, dinamik yapıda olması, sanayimizin ihracat anlamında çok özgün ve saygın bir yere sahip olması, Çorum'un tarihi, sosyal, kültürel, altyapı ve diğer bütün kaynakları itibariyle böyle yüksek bir potansiyele sahip olmasından dolayı bizi çok ümitlendiriyor, heyecanlandırıyor. Bu saydığım unsurlar çerçevesinde üçüncü nesil üniversite olma hayalimiz bizleri sitatik bir üniversite değil dinamik, değişim ve dönüşüme her zaman en hızlı şekilde adapte olan ve bu değişim-dönüşüm dönemlerinde de Çorum'un, bölgemizin ve ülkemizin hakettiği kaliteyi ve verimliliği yakalayacak bir yapıya bizi dönüştürecektir Allah'ın izniyle. 
Burada bilmemiz ve düşünmemiz gereken gerçek şudur ki; artık küresel anlamda Yüksek Öğretim Kurumlarının geldiği noktada rakamların değil niteliğin öne çıkmış olmasıdır. Rakamlardan kastım kaç fakültemiz kaç öğrencimiz olduğu değil. Ama bizim burada nitelikli olarak ürettiğimiz proje, aldığımız patent, ihracat kalemlerimizde sektörümüze sağladığımız araştırma geliştirme destekleri sayesinde şu anda tahmin etmediğimiz, aklımıza bile gelmeyen yeni alanlarla ve yeni potansiyellerle Çorum'umuzun ve ülkemizin buluşmasını sağlayan gelişmelerdir. Yani, Girişimci kültürü üniversitemize oturttuğumuzda, akademisyenlerimize ve öğrencilerimize sunacağı katkı kadar, sektörel anlamda bütünleşmiş, bulunduğu coğrafya ile Çorumumuz'un potansiyelleriyle etkileşimi oturmuş bir yapıya dönüşecek. Böylelikle Hitit Üniversitesi hem adına yakışır bir dünya üniversitesi olacak, hem bölgesine değer katan bir üniversite, hem de Çorum'un tüm potansiyellerine, Çorum'un halkına ve Çorum şehrine yakışır bir üniversite kıvamına gelecektir. 

 

Teknoloji Transfer Ofisi
Şimdi bu misyonlara bağlı olarak da neler yapabilirizi dikkate aldığımızda, az önce söylediğimi uluslararasılaşma zaten bize uluslararası ofis açmamızı ve böyle bir birim teşkil etmemizi artık bir noktada gerekli kılıyor. İkinci bir ofis olarak da bunun yanında proje teşvik ve takip ofisini kurmak ve işletmek istiyoruz. Burada da yine az önce söylediğim gibi girişimci üniversitenin projeleriyle, aldığı patentlerle, teknokentiyle, organize sanayisi ile yanyana ve rekabetçi ve önü açık bir üniversite oluşturmak için bu ofisimizin altlığı zamanla kurmuş olacaktır. Dünya çapında ve ülkemizde başarılı örnekleri olan teknoloji transfer ofisi dediğimiz daha büyük ve çağdaş birimleri üniversitemize kazandırmak için ilk adımımız olacak.  Teknoloji Transfer Ofisleri şu anda Türkiye'de de sadece çok saygın ve başarılı üniversitelerde olan bir ofis. Kurmak istediğimi Proje Teşvik ve Takip Ofisini beş ya da on yıl içinde Teknoloji Transfer Ofisi haline getirdiğimizde ise az önce söylediğim gibi girişimci kültürün oturduğu bir üniversiteye kurumsal olarak da adapte olmuş oluruz. Hedefimiz bu yöne doğru gidecek. Yani proje teşvik ve takip ofisinin kuruluşunu sağlayacağız, ama amacımız belli bir dönem bu olgunluk, yetkinlik ve altyapımızı diğer dinamikleri harekete geçirdiğimizde bu yapı Allah'ın izniyle teknoloji transfer ofisine dönüşmüş olacak. 

 

Kariyer ve Mezunlar Merkezi
Sonra üçüncü bir birim olarak da tabi bunların hepsi insan kaynağı ve insan kaynaklarının nitelikli bir şekilde, sadece eğitimle değil ara ara kurslarla, sertifikalarla da desteklendiği, kariyer imkanlarının nereye kadar gittiği, mevcut sanayimizin kariyer ihtiyaçlarının neler olduğunu analiz edip buna bağlı olarak da gelişmeleri bize hem üniversitemize müfredat anlamında, fakültelerimize içerik anlamında, bizim mezunlarımıza ya da okuyan öğrencilerimize kariyer imkanları nezdinde buluşturmak amacıyla bir kariyer merkezi ve mezunlar merkezi kuruyoruz. Bu da üçüncü ofisimiz olacak. Uluslararası ofis, proje teşvik ve takip ofisi, bir de kariyer ve mezunlar merkezimizi kuracağız Allah'ın izniyle. Halen çoğu mezunumuzun Çorum'da yürütebileceği kariyer hakkında fikri yok. İş verenlerin neler sunduğu hakkında fikri yok. İş verenlerin de üniversiteden beklediği nitelikten üniversitenin bazen haberi olmuyor. Alanları itibariyle hangi nitelikte ne gibi mezunlara ihtiyaçları var. Kariyer merkezimiz bir anlamda üniversite ve iş dünyamız arasında aktif bir köprü vazifesi görecek. Mezunlarımız da bu imkanlardan yararlanabilen, bu imkanlar hakkında bilgiye ulaşabilen  ve ben nereden bu konularda destek alabilirim dediğinde bu merkezimize gelip iletişimi sağlayabildiğimiz, kariyer imkanlarıyla mezunlarımızı buluşturduğumuz bir yer olacak. Bu sene aktif olarak yurt dışı öğrencilerimize hizmet verecek olan TÖMER'i de faaliyete geçirdik. TÖMER yabancı öğrencilerimize sadece dil öğretmekle kalmayıp, onların Çorum'la bütünleşmesine köprü olup, tüm ihtiyaçları ile ilgili çalışmalar sergileyecek.
 

Yerleşen öğrenci sayısı son yılların en yüksek seviyesinde
Üniversitelerin aldığı mesafeler, yerleşen öğrenci oranlarıyla ölçülür. Bu sene 3 bin 200 civarında YÖK tarafından girdikleri YKS sınavı ile Hitit Üniversitemizi kazanmış öğrenci var. Ancak, bizi geleceğe dönük heyecanlandıran ise YKS ile üniversitmize yerleşen öğrencilerin %95'i kayıt yapmış durumdadır. Önceki yıllara göre çok yüksek olan bu oran, Hitit Üniversitesi'nin öğrenciler ve aileleri nezdindeki kabul görmüşlüğünün işaretidir. 
Öte yandan doktora başvuruları da bir önceki yılın iki katı oranına ulaştı. Özellikle bu talep artışının işaret ettiği parametre olarak üst-düzey nitelik ve kaliteye sahip Hitit Üniverstesi lisanüstü mezunlarıyla, geleceğe dair çok büyük umutlar taşımımza vesile olan bir gelişmedir. Bu noktada da üniversitemiz tercih edilebilirlik sıralamasında hızla yükselmektedir. Bu başarıda payı olan tüm idarecilerimiz ve akademisyenlerimize gönülden teşekkür ediyorum. 
Üniversitemizin akademik kalitesini artırmak anlamda, huzuru düzeni bozmayan araştırma, geliştirme ve eğitim anlamında girişimci olma yolunda bize nitelik katacak yeni arkadaşları bünyeye kazandırmakla beraber mevcut yapıdan da performansa dayalı, liyakat esaslı Hitit'e ve Çorum'a yakışır bir üniversite teşekkülünü huzur ortamında gerçekleştireceğiz. 

 

Bu noktada da bendeniz, acizane yurt dışı yüksek öğretim kurumlarında elde ettiğim tecrübe, İstanbul ve Ankar'da hem yüksek öğretimde, hem de bürokraside elde ettiğim tecrübenin  tamamını huzur ortamında akademik ve idari liyakat temeli üzerinde inşa edeceğimiz üniversitemiz ve bu güzel şehir için kullanacağım Allah'ın izniyle. Girişimci üniversite kültürü ile yoğrularak Hitit'i hakettiği noktaya, Çorum'u da Hitit'le beraber yükselen bir değer yapmaya hazır olduğumuzu, inşallah ortaya çıkan sonuçlarla da bunu zaman içerisinde sabır, itina ve sebatla atacağımız adımlarla inşallah herkes görecek ve hissedecektir deyip, bu çerçevede bize destek veren mülki idare amirlerimize ki valimize, milletvekillerimize ve bütün siyasi oluşumlara, yerel yönetim anlamında belediye başkanımıza, iş adamlarımıza, Çorum'un derdiyle dertlenen sivil toplum örgütlerimize, sizin nezdinizde de basınımıza, üniversitemizi her zaman Çorum'un kıymetli bir değeri olarak kabul eden Çorumlu tüm hemşehrilerimize  teşekkür ederim. Sadece Çorum'da ikamet eden Çorumlular'ın değil ülkemizin ve dünyanın neresinde olursa olsun hemşehrilerimizin öneri, destek, katkı ve tavsiyelerine açık olduğumuzu, üniversitemizin geleceğini Çorum'un geleceği ile buluşturup daha güzel çalışmalar yapmaya hazır olduğumuzu paylaşmak isterim, röportaj için de şahsınıza ayrıca yürekten teşekkür ederim.