FATİH BATTAR

Çorum Eczacı Odası’nın 2022 yılı seçimsiz mali genel kurul toplantısında konuşan Çorum Eczacılar Odası Başkanı Şefkat Güler, eczacıların yaşadıkları sorunlara dikkat çekerek; “Alt yapıdan ve akademik kadrodan yoksun eczacılık fakültelerinin yerlerine ilaç Ar-Ge merkezleri, aşı üretim merkezleri  kurulmalı, mevcut eczacılık fakültelerinin kontenjanları kademeli olarak düşürmeli ve eczacılık fakültelerine giriş için başarı sıralaması 50 bin ile sınırlı tutulmalıdır.” dedi

Türk Eczacıları Birliği 45. Bölge Çorum Eczacı Odası’nın 2022 yılı seçimsiz mali genel kurul toplantısı Cumartesi günü gerçekleştirildi.

TSO Konferans Salonu’nda seçimsiz mali genel kurul, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Toplantının devamında divan heyeti oluşturuldu.

 Yapılan oylama sonucu toplantının divan başkanlığını eczacı Esat Bayrak yaparken, başkan yardımcılığını eczacı Ahmet Çorumlu, katip üyelikleri ise eczacı Yasemin Bolat ve Abdul Samed Erdal yaptı.

Toplantıda bir konuşma yapan Eczacılar Odası Başkanı Şefkat Güler; “Ülkemizde biz eczacılara, mesleğimize  hak ettiği değerin verilmesi için 4 aydır Birliğimizin ve 54 Eczacı Odamızın aldığı karar doğrultusunda, mesleğimizin yok sayılmaması, değersizleştirilmemesi için hazırlanan eylem planını uygulamaktayız,  yetkililere sesimizi duyurmaya çalışmaktayız.” dedi

Erzurum Dede Bölgesinde tapu sevinci Erzurum Dede Bölgesinde tapu sevinci

‘Bizler dünya üzerinde ilacın ticarileştirilmesi karşısında etik eczacılık modelini sürdüren nitelikli eczacılarız.’ diyen Güler, eczacıların ülkeye kattığı değerin yok sayılmasının derinden üzdüğünü söyledi.

‘REÇETE BAŞI HİZMET BEDELİ VERİLMELİDİR’

Eczacılar olarak hastaların ilaca erişim hakkının önündeki tüm engellerin kaldırılmasını, hastaların bazı ilaçlarda Sosyal Güvenlik Kurumu'nun karşıladığı tutarın daha fazlasını ceplerinden ödemek zorunda kalmalarını ve ilaç fiyat farkı ödemelerini istemediklerini aktan Güler, konuşmasında şunları söyledi; “Biz hastalarımızın ilaca ve eczaneden sağlanacak tedaviye engelsiz ve kolay ulaşmasını istiyoruz. Bu nedenle; İlaç Fiyat Kararnamesi'nde, 13 yıl öncesinin koşullarına göre belirlenen fiyat baremlerinin güncel duruma göre yeniden düzenlenmesini; yapılacak kar oranı ve barem artışlarının enflasyon, ilaç fiyat artışları ve yeniden değerleme oranı gibi bir standarda bağlanarak güncellenmelerin yapılacağı yeni bir model oluşturulmasını istiyoruz. Sosyal Güvenlik Kurumu ile İlaç Alım Protokolümüzde eczacıların içinde bulunduğu ekonomik darboğaz gözetilerek gerçekçi iyileştirmelerin yapılmasını istiyoruz. Göç İdaresi Protokolü Birliğimizin önerileri doğrultusunda güncellenmelidir. Ödeme günleri netleştirilmeli, merkezi ödeme sistemine geçilmeli, eczacıların sunmuş olduğu hizmetin karşılığı olan reçete başı hizmet bedeli verilmelidir.

‘İŞKUR VE KOSGEB’TEN DESTEK İSTİYORUZ’

Eczane ekonomilerinin ve eczacıların yeni mezun eczacılara sunmakta olduğu istihdam alanlarının korunabilmesi adına intörn hekimlere sağlanan asgari ücret desteğine benzer maaşlarına, sigortalarına, katkı ve hibeler ve/veya KOSGEB ve İŞKUR destekleri sağlanarak eczane ekonomilerimizin güçlendirilmesini talep ediyoruz. Ayrıca, yardımcı eczacı çalıştıran eczanelerimizin SGK Protokollerindeki sözleşme ıskontoların da indirim uygulanmasını istiyoruz.

Hem sunduğumuz sağlık hizmetinin kalite ve etkinliğini artıracak, hem de eczacılarımız için can suyu olabilecek şekilde eczane ekonomilerinin salt ilaç fiyatlarına bağlı bir yapıdan uzaklaştırılmasına yönelik yeni bir model üzerinde çalışmaların başlatılması ve hizmetler karşılığı eczacıların hak ettiği meslek hakkının verilmesini istiyoruz.

Sağlığa ilişkin tüm ürünlerin sağlık çalışanlarının danışmanlığı ve takibinde sunulması gerekir. Takviye Edici Gıdaların da Sağlık Bakanlığından ruhsatlandırılarak sadece eczanelerden, eczacı danışmanlığı ve takibinde halka sunulması yönünde gereken düzenlemelerin yapılması toplum sağlığının korunması açısından zaruridir. Hastalarımızın karşı karşıya kaldıkları ve biz eczacıları da sahada ciddi şekilde mağdur bırakan ilaç yokluklarının engellenebilmesi adına tüm tarafların görüşleri alınarak doğru bir sistemin kurgulanmasını, ilaç fiyat değişikliklerinin yıl içerisinde farklı dönemlere paylaştırılarak güncellenmesini çözüm önerisi olarak sunuyoruz. Kamuda çalışan meslektaşlarımızın çalışma koşullarında ve özellikle özlük haklarında da, bugüne kadar günümüz koşullarına uygun ve hakkaniyetli bir düzenleme yapılmamıştır. Eczacıya hak ettiği değerin verilmesini; Bakanlıklarda, kurumlarda,  hastanelerde ve diğer sağlık kuruluşlarında görev yapan kamu eczacılarının hak ettikleri koşullarda görev yapmaları ve özlük haklarının iyileştirilmesini talep ediyoruz. Ayrıca sağlık sistemine yıllarca hizmet etmiş emekli kamu eczacılarının özlük haklarının da bu iyileştirmelerin kapsamına alınması gerekmektedir.

Üniversite sınavlarının sonucunda yüksek puanlar alarak eczacılık fakültelerinde beş yıllık zorlu bir eğitim alan görev ve sorumlulukları açısından kamu adına önemli ve ikame edilemez hizmetler sunan ve aynı zamanda stratejik personel statüsü taşıyan meslektaşlarımıza hak ettikleri değer ne yazık ki  verilmemiştir. Meslektaşlarımız, hastanelerde yönettikleri bütçe, yaptıkları iş, eğitim süreleri ve aldıkları risk itibari ile 12/08/2022 tarihinde yayımlanan Sağlık Bakanlığı ek ödeme yönetmeliğinde belirlenen oranlardan çok daha iyisini hak etmektedirler. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda Uzman Tabip ve Diş Hekimliği ile birlikte aynı hizmet sınıfında yer almalarına rağmen, aldıkları ücret bakımından aynı sınıfta yer almayarak ayrımcılığa maruz kalmışlardır. Yaptıkları işin, emeğin karşılığını alamamaktadırlar. Ek ödemelerinde düşük kat sayılarda ve emekliliklerine yansıyacak olan ücretlerinde de düşük değerlendirme yapılması eczacılarımızın çalıştıkları ortamlarda kendilerini değersiz hissetmelerine neden olmakta, onurlarının kırıldığını düşünmektedirler. En kısa zamanda Sağlık Bakanlığımızdan ve Devletimizden bu durumların düzeltilmesini talep ediyoruz.

1997 yılına kadar 7 adet eczacılık fakültesi bulunurken, 2001-2021 yılları arasında bu sayı 6 kat artmış, bugün itibariyle eczacılık fakültesi sayısı 60'a dayanmıştır. Eğitim veren 47 eczacılık fakültesinden sadece 14'ü akredite eczacılık eğitimi verebilecek kapasiteye sahiptir. Uluslararası standartlarda kaliteli eczacılık eğitiminin sağlanması ve toplum sağlığının etkin şekilde korunması ve geliştirilmesi adına bu kontrolsüz gidişata dur denilmelidir. Alt yapıdan ve akademik kadrodan yoksun eczacılık fakültelerinin yerlerine ilaç Ar-Ge merkezleri, aşı üretim merkezleri  kurulmalı, mevcut eczacılık fakültelerinin kontenjanları kademeli olarak düşürmeli ve eczacılık fakültelerine giriş için başarı sıralaması 50 bin ile sınırlı tutulmalıdır. Kısacası; eczanelerdeki ekonomik çıkmaza, eczacıların yok sayılmasına, kontrolsüz açılan fakültelere, kamu eczacıların hak kayıplarına, ilaç yokluklarına, ilaç fiyat farklarına ‘dur’ diyoruz. Eczacılar olarak bizler insanların ihtiyaç  ve taleplerini hizmet sunumu yoluyla çözüme dönüştürmek, mesleğimizi uzun soluklu, kapsayıcı, güvenli ve sürdürülebilir bir model ile güçlendirmek istiyoruz. Yaşadığımız bu süreçte kendimize, birbirimize, tarihimize ve deneyimlerimize güveniyor, meslek örgütümüze ve meslektaşlarımıza güveniyoruz. Umutsuzluğa kapılmadan eylem sürecimizin başarıya ulaşacağına inanıyoruz. Eczacılık dünün ve bugünün olduğu gibi, yarınında en önemli mesleklerinden biri olacaktır.”

Toplantının devamında yönetim kurulu faliyet ve denetleme kurulu rapoları okurken, 2022 -2023 dönemi tahmini bütçe görüşüldü. Okunan raporlar ayrı ayrı ibra edilerek oylamaya sunuldu.

Editör: Haber Merkezi