FATİH BATTAR
Eğitim-İş Çorum Şubesi 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Cumhuriyet Balosu ve 14.kuruluş yıldönümünü birlikte kutladı.


Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) üyeleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 96’ıncı yıldönümü ve sendikanın 14. kuruluş yıldönümünü düzenlediği Cumhuriyet Balosu ile birlikte kutladı.
Çırağan Sarayı’nda düzenlenen Cumhuriyet Balosu’na Eğitim İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, Birleşik Kamu İş Mali Sekreteri Ali Taştan, Eğitim İş Basın Yayın Sekreteri Şükrü Balun, Eğitim İş Çorum Şube Başkanı İlhan Yaşar, Eğitim İş Amasya Şube Başkanı Şükrü Köse, Genel Sağlık İş Çorum İl Temsilcisi Yalçın Çiftçi, CHP Merkez İlçe Başkanı İsmail Kalender ve Eğitim İş üyeleri katıldı.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programın açılış konuşmasını yapan Eğitim İş Çorum Şube Başkanı İlhan Yaşar, eğitimin 17 yılda 7 bakan ve 15 sözde köklü değişiklikle içinden çıkılmaz hale getirildiğini söyledi. 
 Bu sürede MEB’in tek hedefi gerek müfredat değişiklikleriyle mevcut okullar, gerekse yeni açılan okullarla eğitimi imam hatipleştirmek olduğunu aktaran Yaşar; “Gelinen noktada bir yanda kalabalık sınıf mevcutları, diğer yanda yönlendirme, teşvik ve kayırmayla boş kalan imam hatip okulları.  Güler yüzüyle birçoğuna umut dağıtan Sayın Milli Eğitim Bakanı bu gerçekleri hala görmezden gelerek inatla imam hatiplerin dolduğunu söylemek bir yana "dava" diye nitelediği imam hatipleşme politikasına katkı verenlere "teşekkür borcu" olduğunu dile getirebilmektedir.” dedi

Eğitimin özelleştirilerek, ticarileştirilerek, para ile alınıp satılan meta haline getirildiğini ifade eden Yaşar; “Özel okulların resmi okullara oranı 2003’te yüzde 2 iken, 2019’a gelindiğinde bu oran yüzde 25’e yükselmiştir. Özel okullarda okuyan öğrenci sayısı 17 yılda 8 kat artmıştır. Buda göstermektedir ki iktidar artık kamusal eğitimi kendisine yük görmekte ve açıkça özel sektöre pazarlamaktadır.  Yalnız eğitim değil Türkiye’de demokrasi de zorlu bir süreçten geçmektedir. İktidar eliyle inatla sürdürülen yanlış dış politikalar nedeniyle ülkemiz mülteci akınına uğramış, terör tehdidine karşı sıkça sınır ötesi harekât düzenler hale gelmiştir. AKP’nin yanlış ekonomi politikaları nedeniyle yaşanan ekonomik krizin faturası, gelen zam ve vergilerle emekçilerin sırtına sarılmaktadır.  Bizler biliyoruz ki, kapitalizm kendisini kurtarmak için sermaye ile emekçilerin işbirliğini “birbirimize ihtiyacımız var” ya da “aynı gemideyiz” söylemleriyle sendikaları kendilerine bağlamaya çalışırken, hak arama mücadelesinde ise emekçileri kendi içinde gerek yasal gerekse suni nedenlerle bölse de Eğitim İş Cumhuriyet değerleri ve alın teri çerçevesinde bütün emekçileri birleştirmeye inatla devam edecektir.” şeklinde konuştu
Yaşar;  “Dün bizleri Cumhuriyet ve Atatürkçülük üzerinden sendikacılık yapmakla suçlayan, “2.cumhuriyetçiler”, “yetmez ama evetçiler”, “sözde sendikacılar” şimdi gazetelere boy boy ilanlar vererek Atatürkçü ve cumhuriyetçi rollere bürünüyorlar. Çok inandırıcı olmasa da ne mutlu ki bizlere bazılarına emek ve sınıf mücadelesinin, demokrasi ve vatan mücadelesinden ayrılamayacağını öğretebildik. Ne mutlu ki bizlere bazılarının bayrak korkusunu, İstiklal Marşı alerjisini atlatmalarını sağladık. Kimse unutmasın Eğitim İş için Fakir Baykurt'un "Öğretmen yalvarmaz, öğretmen boyun eğmez, öğretmen el açmaz, öğretmen ders verir" sözü hala kilit noktadadır. Karanlığa alışanların güneşi dahi karartmaya çalıştığı şu günlerde kurtuluşun emek ve sınıf mücadelesi veren güçlerin dayanışmasından geçtiğine inancımız devam etmektedir.” diyerek sözlerini noktaladı.

 

‘SAYICA FAZLA OLAN SENDİKALARDAN DAHA ETKİLİ MÜCADELE EDİYORUZ’
Eğitim İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım ise Eğitim İş’in Türkiye’nin sayısal olarak dördüncü sendikası olmasına rağmen sayıca fazla olan sendikalardan çok daha etkili mücadele sürdürdüğünü belirterek; Eğitim İş bu ülkenin çağdaş, bilimsel, laik eğitimini sonuna kadar savunacak en güçlü kaledir. Eğitim İş bu ülkenin zengin kaynaklarının halka eşit ve adil dağıtılmasını sağlayacak en büyük kaledir. Eğitim İş gücünü sadece kendi üyelerinden alır. Eğitim İş vatan sevgisinin Mustafa Kemal Atatürk’ten alır.” dedi 
Konuşmasında iktidarın eğitim politikasını da eleştiren Yıldırım, eğitimin özelleştirilerek, ticarileştirildiğini, gericileştirildiğini ve dinselleştirildiğini söyledi.

 

CUMHURİYET ASKERLERİNİN YANINDAYIZ, HÜKÜMETİN DEĞİL
Yıldırım Barış Pınarı Harekatı’na ilişkin yaptığı açıklamada Eğitim İş olarak askerlerin yanında olduklarını ama hükümetin yanında olmadıklarını belirterek; “Eğitim İş olarak askerlerimizin yanındayız ama Cumhuriyeti kuran Cumhuriyet askerlerinin yanındayız. Hükümetin yanında değiliz.” diye konuştu 
Program sonunda emekliye ayrılan Eğitim İş üyesi öğretmenlere plaket takdim edildi.