Çorum Adalet Derneği Başkanı Av. Yakup Alar, 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, “FETÖ sadece terör örgütü değil aynı zamanda istihbarat örgütüdür”dedi.

15 Temmuz 2016 günü darbe girişimiyle karşı karşıya kalan Türkiye’nin, milleti ve devletiyle omuz omuza verdiği direniş ve mücadeleyle tüm dünyaya örnek teşkil ettiğini belirten Av. Yakup Alar, “Türk devletini hedef alan bu hain girişim, Türk halkının devleti ve seçilmiş iradeyi korumak için gösterdiği destansı direnişle geri püskürtülmüştür. FETÖ sadece dini cemaat görünümlü bir yapı olmayıp, insanların dini duygularını, milli duygularını, mallarını sömüren, onları bir araç gibi kullanarak uluslararası güçlere istihbarat sağlayan korkunç bir istihbarat örgütüdür. Dünya üzerinde 120’den fazla ülkede faaliyet gösteren, tabiri caizse üzerinde güneş batmayan bir terör örgütü konumuna ulaşan bu  kuruluşunun temelinde  “komünizmle mücadele derneği” adı altında başlayan daha sonra ise “amaca ulaşmak için her şey meşrudur” fetvasıyla takiyye yapmanın ana prensip olduğu, her hafta peygamberle istişare yapan, beklenen mehdi yalanıyla tabanının beynini uyuşturan ve bu yalanlarla kendine bağlı tutarak büyük bir istihbarat örgütü kuran ve devleti ele geçirmeye hedefleyen silahlı bir yapıdır”dedi.

15 Temmuz darbe girişiminin Cumhuriyet tarihinde eşi görülmemiş bir yapının her yolu meşru gören, hiçbir kutsalı olmayan, beyinleri deforme olmuş, muhakeme yetilerini kaybetmiş üyelerinin işgal girişimi olduğunu kaydeden Alar, “Küresel güç odaklarının himayesinde devletin meşru araçlarını gayrimeşru amaç ve ideallerine ulaşmak için kullanmaktan çekinmeyen bu yapı sadece Türkiye’ye değil aynı zamanda İslam’a ve İslam dünyasının geleceğine de kast etmiştir. Hayatın her alanına sızmasının yanında kamu ve özel sektörde de uzun yıllar profesyonel algı operasyonlarıyla ülkenin siyasetini dizayn ve kontrol etmekte, iş adamları ile iş dünyasını tasfiye ve manipüle ederek güç devşirmekte, istihbarat, güvenlik ve yargı bürokrasisini ele geçirerek örgütün amaç ve çıkarları doğrultusunda kullanmakta mahir olan FETÖ’nün bu güce kendilerini himaye eden ABD, AB ve İsrail’den destek alarak ulaşmıştır”şeklinde belirtti.
FETÖ’yü küresel bir güç haline getiren en önemli özelliğinin elde ettiği istihbarat ve bu istihbaratı amaçları için etkin bir şekilde kullanabilme kabiliyeti olduğunu dile getiren Alar, “İstihbaratta bilgi çok önemlidir. Bilgi, güç demektir. FETÖ güç, stratejik bilgi ve paranın olduğu her yerde örgütlenmiştir. Adliye, mülkiye, MİT, TSK ve Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde örgütlenerek “güvenlik bürokrasisi“ alanında derin bir istihbarat ağı oluşturmuştur. Toplanan bütün bilgiler birleştirilerek büyük havuza aktarılarak hedeflerine ulaşmak için bu havuzdaki bilgi ve belgeleri amacına uygun hale getirerek düşman gördüğü kişi ve kurumlar aleyhinde kullanmışlardır.

Yapılan soruşturmalardan da anlaşıldığı gibi FETÖ gelişmiş cihazlarla yaptığı teknik takip, telefon ve ortam dinleme kayıtlarının, kamu personeline yönelik fişlemelerin, örgütle teması olan öğrencilerin ve ailelerinin bilgilerinin içinde bulunduğu devasa bir arşive sahip olduğu anIaşılmıştır. Her örgüt mensubu asker, polis, hakim, savcı, esnaf, memur, akademisyen, gazeteci, iş adamı sıfatı ve konumu ne olursa olsun aynı zamanda örgütün birer istihbaratçısıdır. Bu istihbaratlar sayesinde hedefteki kişiler hakkında ceza veya hukuk davası açılarak meslekten menedileceği, ellerinde özel hayatına dair açıklanmasını istemediği dijital veriler olduğu şeklinde tehdit ve şantajla, şahsı örgüte büyük miktarlarda himmet ödemeye mahkum etmeye ya da istenen işi yapmaya zorlamışlardır. 50 yılı aşkındır faaliyet gösteren bu örgüt hala etkin ve faalidir.15 Temmuz darbe girişiminden 4 yıl sonra, 2020 yılı Yüksek Askeri Şûrası’nda, Serdar Atasoy isimli FETÖ üyesi bir subayın nasıl olup da önce tuğgeneral yapıldığını, ardından Kara Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Dairesi’ne atandığını görünce bu yapının hala faal olduğunu, canlı olduğunu ve tehlikenin geçmediğini hala devam ettiğinin en büyük göstergesidir. Dolayısıyla FETÖ Türkçe olimpiyatları düzenleyerek, seçtiği  göstermelik birkaç yabancı çocuğu Türkçe konuşturup onlara şarkı söyleterek milliyetçilerin, dini söylemlerle, dini vaazlarla muhafazakar kesimin sempatisini toplayıp kendini meşrulaştırmak isteyen, bu vesileyle korkunç rantlar toplayan, uydurulmuş dini söylem ve pratikler kullanarak uzun yıllar sivil toplum alanında örgütlenmiş ardından her türlü kılığa girerek devletin içine sızmış ve uluslararası güçlerin himayesinde  bir istihbarat teşkilatı gibi çalışan bir terör örgütüdür. İnsanların dini duygularını sömüren, küçük kız çocuklarını cinsel istismar eden, yabancı istihbarat örgütlerinin maşası konumunda faaliyet gösteren fatolar ve fetöler ülkedeki tüm samimi inançlı kesimlere zarar vermiş, insanları dinde soğutmuş, insanların deizme, hatta ataizme yönelmelerine sebebiyet vermişlerdir.

Milletimiz için 15 Temmuz bir milat olup artık darbelere karşı gelmekte, gerekirse uğrunda can verebilmekte, tankı- silahı görünce sinen, korkan değil tankın üzerine çıkan, mermilerin üzerine koşan bir millettir. PKK ile olduğu gibi FETÖ ile mücadele de milli bir konu olup siyaset üstü bir yaklaşımla olaya yaklaşılmalı, birkaç oy almak uğruna terör örgütlerine destek, umut verilmemeli, tüm siyasi partiler terörle mücadeleye amasız ve fakatsız katılmalıdırlar. 15 Temmuz hâin darbe girişiminin sene-i devriyesinde vatan, bayrak ve İslâm uğrunda canlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyor, gazilerimizi de şükranla anıyoruz”ifadelerini kullandı. (Haber Merkezi)