HABER/YORUM: EROL TAŞKAN

1960 yılından beri sayısız hafız yetiştirerek, bu şehrin maneviyatına, gençlerine ve dini mübine hizmet eden Hıdırlık Kur’an Kursu, garabete dönüşen çürük raporlu binasından kurtarılmayı bekliyor.

Allah kelamını hıfzeden talebelerin, daha modern, daha sağlam ve daha güzel binalara layık olduğu gerçeğinin ete kemiğe bürünmesinin vakti çoktan geldi de geçiyor bile. 
Bu şehir de, burada eğitim gören talebelerde yeni bir binayı çoktan hakkediyor. 

Artık miyadını dolduran bu binanın çürük raporlarına rağmen, öğrencilerin burada yaşaması ihtimal riskleri görmezden gelmemek gerekir. 

Ya yol olmalı ya da yol açmalıyız. Resmi imkanlarla yapılamıyorsa, yenilenmenin yolu açılmalı ve iş milletin sinesine teslim edilmelidir. 
Her bakımdan gelişip modernleşen eğitim sisteminin yanında, halen eski usül mantığın egemen olduğu bu bine, Allah rızası için yenilenmeli, hıfzedilen Kur’an hatırına yenilenmeli.
Yetim bırakılmamalı, köhneliğe mahkum edilmemeli. Meleklerin bile yüzüne bakmaya, ayaklarının yere basmasına kıyamadığı Kur’an hâdimlerine bu binayı layık görenler listesinde olmamalıyız.
Adına, vasfına yakışır bir bina hepimiz için ne de güzel bir onur olur. 

Şu fani hayatta henüz nefes alıp verebiliyorken, şu güzelliğe el atan, buradan alacağı sevap nasibiyle ahirette yüzünü ağartır. Vesile olan şükrüne kavuşur. O ocaktan yükselen Kur’an nidalarının her birinden hisse kapar. Gelin bu fırsatı yarınlara ertelemeden şu aziz şehri bereketlendirelim. Hafızlarımızı eski düzen alışkanlıklarının çerçevelediği hapislikten kurtarıp, içine irince gönülleri gülistana döndüren yapılara kavuşturalım. Cezaevlerinin bile insan onuruna yakışır şekilde yenilendiği şu zamanda, Hıdırlık Kur’an Kursu’nun çürük raporlu köhne binalarda kalması deva değil.

Editör: Haber Merkezi