Zafer Partisi Çorum İl Başkanı Bedii Onan, Türkiye’nin ekonomide fırtınalı bir yıl yaşadığını söyledi.

Ülke ekonomisinin düzelmesinin, tüm Türk milletinin temel isteği olduğunu ve bu talebin de karşılanmasının da iktidarların asli görevi olduğunu ifade eden İl Başkanı Onan, şu açıklamayı yaptı:

“Ekonomi bir bilim dalıdır. Ülkemizde 81 vilayetin neredeyse tamamında ekonomi ile ilgili fakülte ve yüksek okul var. Lakin ülkemiz ekonomide fırtınalı bir yıl yaşıyor. 2021 yılının ilk günlerinde Amerikan Doları 7.43 TL,  Euro ise 9.07 TL’den fiyatlanıyordu. 17 Aralık 2021 günü Amerikan Doları 16.752 TL’den, Euro ise 19.631 TL’den fiyatlanıyor. Yaklaşık bir yıllık sürede her iki yabancı para türü % 100’den fazla değer kazanırken, her türlü emtianın büyük çoğunluğunun yurt dışından yabancı para cinsinden alınmasına rağmen 11 aylık enflasyonun % 21’lerde olması inandırıcı bir durum değildir.
Vatandaş enflasyonun altında ciddi bir şekilde ezilmiş ve pek çok kentte belediye ekmek büfeleri önünde kuyruklar oluşmaya başlamıştır.
Son bir yıl içinde iki maliye bakanı görevinden ayrılmış, yeni gelen maliye bakanı ise, “Bitersek hep beraber biteceğiz. Kazanırsak hep beraber. Karamsar tablo çizenler var. Hiçbir şekilde bize inanmayanlar. Onlara diyorum ki; sen maaş alıyorsun, en fazla neyini kaybedersin? Enflasyonun altında ezilirsin. Ama ben bütün varlığımı kaybederim bu iş düzelmezse eğer. 1000 çalışanımız var, 1000 kişiyle beraber bütün varlığımı kaybederim.” cümlesi ile seçenekli bir duruma dikkat çekmiştir.

Yeni Hazine ve Maliye Bakanı aynı zamanda yatırımcılarla yaptığı toplantıda, sıklıkla dile getirilen 'dış güçlerin ekonomik saldırıları' iddiasının aksine, sorunun dış güçlerin saldırısından değil, ekonomik politikaya duyulan güvensizlikten kaynaklandığını, “Dışarıdan herhangi bir saldırı yok! İçeride birkaç manipülatif, spekülatif işlemeler var” demiştir.
Ekonomide söylenen bu kadar cümlenin sonunda, dış güçlerin ülke ekonomisine saldırısının olmadığı, bizzat yeni Maliye Bakanı tarafından açıklanmış, sıkıntının ekonomi politikasına duyulan güvensizlik ve içeride yapılan birkaç manipülatif, spekülatif işlemelerden kaynaklandığı ifade etmiştir.

Eğer birkaç manipülatif, spekülatif işlemelerden dolayı ekonomide işler sıkıntıya giriyor ise, bu tür işlemleri önlemek için neden tedbir alınmıyor veya alınamıyor? Dövizdeki sürekli yükseliş hareketi, iç piyasayı kilitliyor. Kimse mal ve hizmet satmak istemiyor. Yüksek fiyatlı ürünlere de vatandaşımız alım gücü yetersizliğinden dolayı uzaktan seyirle yetiniyor.

‘FAİZ İNDİRİMİ DEĞİL FAİZDE YÜKSELME VAR’
Faiz öncesi indirimleri öncesi 7 Eylül 2021 tarihinde beş yıllık vadeli yıllık ortalama % 17.61 bileşik faizle borçlanan hazine, bugün aynı vadede yıllık % 22,70 faizle borçlanmaktadır. Ortada faiz indiriminden ziyade faizlerde beş puanlık bir yükselme söz konusudur. Son bir yıl içinde iki merkez bankası başkanı görevi bırakmış, üçüncü başkan görevi devralmıştır. Merkez bankalarının öncelikli görevi enflasyon ile mücadele etmektir. Lakin yapılan anketlere göre toplumun % 50’sinin güvenmediği Kasım 2021 itibarıyla yıllık % 21.31’lik TÜİK enflasyonuna göre Merkez Bankası enflasyon ile mücadelede başarısız kalmıştır.
Merkez Bankası M1 verilerine göre son bir yılda piyasadaki para miktarı 782 miyar liradan, 2 trilyon 21 milyar liraya yükselmiştir. Piyasadaki emisyon miktarı % 158 oranında artmıştır. Emisyonda diğer bir deyimle basılan para enflasyona sebep olmaktadır. Ekonomide yol haritası nedir? Türk milleti bu zam ve fahiş fiyat sarmalından nasıl çıkacaktır? Vatandaşın satın alma gücünü yükseltecek tedbirler ne vakit alınacaktır? Toplu görüşme ile bir türlü tutturulamayan tahmini enflasyon adı altında memur ve emeklilere yapılan maaş artışları halkı fukaralaştırmakta, ekonomide sorunların çözülemeyeceği kanaatini pekiştirmektedir.”     (Haber Merkezi)      

Editör: Haber Merkezi