Türk Eğitim-Sen, Hitit Üniversitesi'nde en çok üyeye sahip olan sendika olarak yetkili sendika oldu. 
Hitit Üniversitesi'nde yapılan toplantı sonucu Türk Eğitim-Sen Çorum Şubesi’nin, Hitit Üniversitesi'nde 316  üyesi olduğu tespit edildi. Türk Eğitim-Sen 316 üyesiyle 2019 yılında Hitit Üniversitesinde yetkili sendika olurken, geçtiğimiz yıl 230 üye ile yetkili olan Eğitim Bir Sen yetkiyi kaybetti.  

“Türk Eğitim-Sen olarak yetkiyi almış olmanın haklı gururunu yaşarken, sorumluluklarımızın da farkındayız.” diyen Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Selim Aydın, “Üniversite çalışanları şunu çok iyi bilsin ki Hitit Üniversitesi ile sendikamız arasında yılda iki defa ( Ekim-Nisan) yapılacak olan Kurum İdari Kurullarında, çalışanlar adına üzerimize düşen her ne varsa bir adım geri durmadan, taşın altına elimizi değil gövdemizi koymaktan imtina etmeyeceğiz.” dedi. 

Yoğun bir çalışma ve mücadele sonucunda, üniversite çalışanların da teveccühü ile Türk Eğitim-Sen’in yetkili sendika olduğunu belirten Aydın, şu açıklamayı yaptı: “Bu vesile ile şube yönetim kuruluma, üniversite yönetimimize, kadın komisyonlarımıza ve  bu süreçte fedakarca, cesur ve onurlu duruş gösteren bütün eğitim çalışanlarına teşekkür ediyorum. Bu başarıda her bir üyemizin emeği, mücadelesi alın teri vardır. Bu zafer bizlere anamızın ak sütü gibi helaldir.
Yorgunluk Türk kültür tarihinde mücadele edenler için yol azığı kabul edilir. Bizler yorgunluklarımızda rahmet ve güç bulan bir sendikayız. Sonunda galibiyetleri her zaman bulsak da bulmasak da ama her dem gönlümüzde ve yüreğimizde taşıdığımız Türkiye sevdasının her zerresini hep taşımışızdır.

 

‘ZAFER İLE DEĞİL SEFER İLE YÜKÜMLÜYÜZ’
Türk Eğitim-Sen ve onun kutlu mücadelesi; büyük bir inancın, büyük bir mefkureye bağlılığın sendikal izdüşümüdür. Türk milletinin bütün ulvi ve yüce değerlerini sendikal mücadelemize katarak her adım ve tavrımızı bu ölçülerde yapmanın derdine düştük.
Zafer ile değil sefer ile yükümlü olduğumuzu; hem kul nezdinde hem de sivil toplum kuruluşu ölçeğinde hiçbir zaman aklımızdan çıkarmadık. Sahte ile, hile ile, yalan ile kazanmaktansa doğru ile, hakikat ile kazanmayı mesuliyet abidesi olarak gördük. İşte her zaman sendikal mücadelemizde hak ve hakikati kaynak olarak gördük. Tüm varlığımızı bu kaynaklardan doldurmaya çalıştık. Bu değerleri sahiplenirken bir rol kapma hevesi, üstünlük kurma kaygılarını taşımıyoruz. Ancak bu yüce değerlerin de temsiliyet boyutunda sendikamızla müşahhas bir kimlik olduğunu da her zaman haykırıyoruz. İşte biz bu kaygılarla yürüyüşümüzü yaptık ve yapıyoruz. Kimseye makam ve mevki dağıtmadan, eşimizi, çocuklarımızı nasıl bir yerlere getiririz endişesi içerisine girmeden, ulufeler (3. Derece kadrolar, bilgisayar işletmenlikleri, şeflikler)  dağıtmadan sadece ve sadece hak ve hakikat diyerek istikbale yürüyüşümüzü yapıyoruz. 

Türk Eğitim-Sen'in mücadelesinde alın teri vardır, çile vardır, azim vardır, ümit vardır. İşte bu hakikatler ile Türk Eğitim-Sen yıllardır vardır. Bu ümitlerimiz, umutlarımız bizlere yeni bismillahlar açmıştır. Sendika sahnesine bismillah dediğimiz 1992 yılından bugüne kadar hâlâ diriyiz ve diriliğimiz her geçen gün daha da artıyor. Hiç bir zaman sendikamızı bir kürsü hamaseti edasıyla bir tutmadık. Ağzımızdan ne çıktıysa onun hak ve hakikati nezdinde ıstırabını yaşadık. İşte bu yüzden Türk Eğitim-Sen bu sözün bedelini dünya ahiret şeref sayanların sendikasıdır. Sosyal medya hesaplarında utanmadan, yüzleri hiç kızarmadan, bizim eridiğimizden bahsedenler, son üç yılın sayılarına  baksınlar. Belki o zaman kendilerinin değil, korkularının büyüdüğünün farkına varacaklardır.

Bu büyüklüğü bizlere yaşatan Hitit Üniversitesi Yönetim Kurulumuza ve her türlü vaat ve tehdit içeren tekliflere kulak asmadan, adam gibi sendikacılığı tercih ederek bize güç veren bütün üyelerimize teşekkürlerimi sunuyorum. İyi ki Türk Eğitim-Sen var. İyi ki sizler varsınız.” 

Editör: Haber Merkezi