ENİSE AĞBAL ÜŞÜMÜŞ
Saadet Partisi Çorum İl Başkanı Faruk Cıdık, AK Parti hükümetinin Türkiye’ye kara kış yaşattığını ileri sürdü.

Kuraklığın zirve yaptığı son yıllarda, yağan karın bereketini özlediklerini belirterek açıklamasına başlayan SP İl Başkanı Cıdık, kar yağışıyla birlikte gelen olumsuzlukların da milleti zora soktuğunu ifade etti.
Cıdık, gündemi değerlendirdiği açıklamasında şunları kaydetti: 

“Trafikte aksamalar, hatta tamamen kapanan yollar… Özellikle, ilçelerimiz ve köylerimiz başta olmak üzere, kar engeli nedeniyle ilçelerinde, köylerinde saatlerce mahsur kalan vatandaşlarımız… Bu karda kışta evi barkı olmayanlar veya evi olup da ısınamayanlar, ısıtamayanlar… Şiddetli geçim sıkıntısı içinde yaşayan, birkaç tane daha ucuz ekmeği alabilmek için bu soğukta kuyruklarda sıra bekleyen milyonlarca yoksul ve emekli insanımız… Her birinin sıkıntısını yüreğimizde hissediyoruz. Kamusal hizmet sunan tüm yetkili kişi ve kurumlara buradan çağrıda bulunuyoruz: Gerekli ve yeterli tedbirleri lütfen zamanında ve eksiksiz şekilde alın. Hiçbir insanımız aç ve açıkta kalmasın. Kamusal imkanları sonuna kadar kullanarak evlerde, yollarda ve ulaşım terminallerinde mağdur, mahsur, mahzun ve çaresiz kalmasına neden olmayın. Bilinç ve sorumluluk düzeyi yüksek medeni bir toplum gibi, kamusal hizmetleri milletimizin ayağına kadar götürelim.
İktidar tarafından  ‘rekabetçi’ ve ‘kur garantisi’ modeli ile üretimimizin artacağı, yatırım ve istihdamın genişleyeceği, ihracatın da artırılacağı, böylece içine düştüğümüz ekonomik kıskaçtan kurtulacağımız söylenmişti. Ancak her zaman olduğu gibi, hükümetin vaat ettiği ile karşılaştığımız gerçekler arasında fersah fersah uzaklık bulunmaktadır. 

Yüksek fiyat artışlarına rağmen, yeterli gelir artışına sahip olmayan işçimiz, memurumuz, emeklimiz bu kış şartlarını geçirmekte iyice zorlanacak gibi görünmektedir. Yapılan araştırmalara göre, ülkemizde dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 4.924 TL’ye yükselmiş bulunmaktadır. Daha yeni tespit edilmiş, büyük bir artış olarak takdim edilmiş olan asgari ücret ise 4.250 TL’dir. Kısa zamanda, açlık sınırı ile asgari ücret arasındaki fark üzüntüyle belirtiyorum ki - 674 TL olmuştur. Tabii ki, bu durumda daha ucuza ekmek alabilmek için Halk Ekmek kuyruklarında sıra beklemek zorunda kalmaktadır. 

Bu şartlarda kışı geçirmek mücadelesi içinde olan ülkemiz, şimdi de ekonominin can damarı üretim üsleri durumundaki  Organize Sanayi Bölgelerinde, üç günlük enerji kesintisiyle karşılaşmış bulunmaktadır. Üç gün boyunca OSB’lerde hiçbir üretim yapılamayacak, verilen taahhütler yerine getirilemeyecek, bunlara gelecek cezalar yüklenilecek. Bu durumda OSB’lerde faaliyet gösteren  sanayi kuruluşlarının, doğal olarak ülkemizin ekonomik zararı milyar dolarları bulacak. Yapılan hesaplamalar doğru ise sadece demir çelik ve otomotiv sektöründe bu ekonomik kaybın 1 milyar doları bulacağı söylenmektedir.

‘ÜLKE, YÖNETİM KRİZİYLE KARŞI KARŞIYA’
Yılbaşından bu yana sanayide kullanılan doğalgaza %50’nin üzerinde bir artış yapılmışken, üstüne üstlük tedarikte de büyük sıkıntılar yaşanırken, Türkiye’nin sadece siyasi alanda değil, ekonomik alanda da nasıl bir yönetim kriziyle karşı karşıya kaldığı açıkça görülmektedir.   Doğalgaz ve elektrik zamlarının yanında yaşanacak olan kesintiler, şüphesiz ki tüketicinin karşısına zamlı ürünler olarak çıkacaktır. İşte o zaman hükümet, şimdiye kadar olduğu gibi mesul olduğu sonuçları görmezden gelerek üreticilerin fahiş fiyat uyguladığını ya da stok yaptığını iddia ederek yine sorumluluktan kaçmaya çalışacaktır. Veya sorumluluğu ‘dış güçler’e yüklemek isteyecektir.
Sürekli olarak makyajlı rakamlarla ihracatın arttığından, Türkiye’nin büyüdüğünden söz eden hükümet, bu rakamların vatandaşın yaşam standardına neden bir türlü yansımadığını açıklayamıyor.
"Faiz sebep, enflasyon sonuçtur" denilerek başlanılan yolda, enflasyon düşmek bir yana, sürekli yükselmektedir. Buna paralel olarak, faiz oranları da artmaktadır. 

‘MİLLETİMİZ YEDİĞİ AYAZI UNUTMAYACAK’
Kar, bereketiyle su kaynaklarımızı ve tarlalarımızı canlandırırken vatandaşlarımızı kara kara düşündürüyor. Başta elektrik ve doğalgaza gelen fahiş zamlar, zemheri ayını geçirdiğimiz bu günlerde vatandaşlarımızı zor durumda bırakıyor. Bunun yanında sayaçlar okunurken yapılan hileler ise vatandaşımızı bir kez daha mağdur ediyor, bu konuda yoğun şikâyetler alıyoruz. İlgili Bakan da bu fatura uygulamasının bir yıl süreyle deneme mahiyetinde uygulanacağını söyleyebiliyor!
Zaten sadece bir ayda elektrik ve doğalgaz faturalarında 2 kat artış yaşandı. Asgari ücretliye ve memura yapılan zamlar, daha şimdiden faturalar karşısında büyük ölçüde eridi gitti.
Bu kışı da elbette atlatacağız ama yediğimiz ayazı unutmayacağız.

‘GEREKSİZ GÜNDEMLERİ BIRAKIP, MİLLETİN DERDİNİ VE ÇÖZÜMÜNÜ KONUŞALIM’
Artık ülkemizde kısır tartışmaların, yersiz ve gereksiz gündemlerin son bulma zamanı çoktan gelmiştir. Algı üretmek için magazin konularının bile en hararetli başlık haline getirildiği bu sosyal ve siyasal iklimin son bulması gerekiyor.
İnsanımızın hayat standartlarını nasıl yükseltebiliriz? 
Açlık ve yoksulluk sınırının altındaki milyonlarca insanımızın geçim derdini nasıl halledebiliriz? 
Yüzde 12’lerde seyreden işsizliği, yüzde 30’lara varan genç işsizlik sorununu nasıl çözebiliriz, gençlerimize nasıl yeni iş alanları açabiliriz, istihdamı ve üretimi nasıl artırabiliriz? 
Karla mücadele başta olmak üzere, kurumlar arası koordinasyonu nasıl güçlü ve etkin hale getirebiliriz? 
Enerji başta olmak üzere, tüm alanlarda dışa bağımlılığımızı nasıl azaltabiliriz? Üretimdeki aksamaları ortadan kaldıracak tedbirleri nasıl alabiliriz? 
Gittikçe derinleşen toplumsal kutuplaşma ve ahlaki yozlaşmayı nasıl durdurabiliriz? Gelecek nesilleri bu tür yozlaşmalardan nasıl koruyabiliriz? Bunları konuşmalıyız. Saadet Partimizin öncelikleri ve gündemi bunlardır. Önceliğimiz milletimizin derdidir. Tercihimiz milletimizin derdine derman olmaktır. Gündemimiz milletimizin problemlerini çözmeye odaklanmaktır. Çözüm, saadet ve huzurlu bir gelecek, Saadet Partisiyle gerçekleşecektir.”