HABER/YORUM: EROL TAŞKAN
İzmir’de yaşanan depremle birlikte başlatılan kurtarma seferberliği, bir kez daha devletin gücünü, kahramanların samimiyetini gözler önüne serdi. Ancak bu kahramanlığın tarifinde sadece AFAD ve UMKE gibi ekipleri sayıp, yılın 365 günü kahramanca canlarını ortaya koyup her türlü afet ve kazada görev alan itfaiyecileri lütfen es geçmeyelim. 

İtfaiyecilerin yanı sıra, gönüllü kurtarma ekipleri oluşturup yardıma koşan kuruluşlar da hemen hemen aynı durumda. 

Tabiki aslolan göçük altındaki insanların bir an önce kurtarılması esastır. Önemli  olan budur fakat iş bitip afet bertaraf edildiğinde ortaya çıkan kahramanlık hikayeleri ve teşekkür sözlerinde maalesef itfaiyecileri göremiyoruz ve duyamıyoruz.
Yanlış anlaşılma olmaması açısından üstüne basa basa söylüyorum ki, bu afet durumunda bir çakıl taşını bile alıp kenara koyan herkesin başımız üstünde yeri var. AFAD ve UMKE’nin fonksiyonunu da kahramanlığını da göz ardı etmiş değiliz. Ancak, bu kahramanlığın sadece AFAD ve UMKE tarafından sergilendiği algısı ve söylemleri de hakkı teslimden uzak olur.

Ekranlara yansıyan kurtarma anları, sağ kalan insanlara dokunup onları ambulansa taşıma anları daha çok ekranlara geldiği için, o seviyeye kadar verilen mücadeleler görülemiyor. 
Çorum’un da içinde olduğu pek çok belediyeden seferber olan itfaiyecilerimiz var. Canlarını ortaya koyan bu kahramanların da birkaç cümle ile de olsa ifadesi, yapılan kahramanlığı ucuzlatmaz, başkalarının payesini elinden almaz. 
Bence orada bulunan herkesin adın açıkça ifade edilmeli, gerekli teşekkür ve minnet sözleri cömertçe ifade edilmelidir. Yılın 365 günü zaten kahramanlık yapan itfaiyeciler, insanların kaçıştığı yangınlara dalıp hayat kurtarıyor. Dala çıkan kediden, çatıda mahsur kalan kuş yavrusuna kadar koşan itfaiye ekipleri. 

Kendi mücavir alan sınırlarında olup olmadığına bakmaksızın her türlü canlının imdadına onlar koşuyor. 
Allah başa vermesin, İzmir’de yaşanan deprem gibi nerede ne felaket olsa, koşa koşa gidiyorlar. Yıkıntılar içerisine dalıp, olası bir artçı deprem diskini bile düşünmeden adeta diri diri mezara girer gibi açtıkları dehlizlerde karış karış ilerlemeye çalışıyorlar. 

Sonra ne oluyorsa oluyor, işin ekrana yansıyan yüzüne sıra gelince itfaiyeciler ikinci planda kalıyor ve birileri profesyonel olarak kameraların önünü zaptediyor. 
Başta dediğim gibi herkes kahraman. Ancak en çok emek verenlerin hakkını bugün teslim etmezsek, onların kırılganlıklarını elimizle büyütürsek, Allah esirgesin başka bir afette onlara “gelin yardım edin” demeye yüzümüz kalmaz. 
Bu dar günde elbirliği edip yaralarımızın sarılmasına katkı sağlayan herkese gönülden duacıyız. Onların her biri istisnasız ve ayrımsız kahramandır. Allah onlara güç versin, sağlık versin.