RECEP MEBET
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Hürriyet Meydanı’nda basın açıklaması yaptı.

Kadın Meclisleri tarafından organize edilen basın açıklamasına CHP İl Başkanı Mehmet Tahtasız, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Şube Başkanı Uğur Demirer ile bazı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri de katıldı.

‘Asla yalnız yürümeyeceksin’ sloganıyla düzenlenen eylemde basın açıklamasını okuyan Eda Yayla, “Şiddeti, cezasızlığı, şüpheli ölümleri, kadın cinayetlerini durdurmak için İstanbul Sözleşmesi'ni uygulatacağız” dedi.
Kadınları hedef alan saldırılara dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Bu yıl 269 kadın öldürüldü. 152 kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Pınar, Melek, Emine, Fatma, Özlem, Esma... isimlerini sayamadığımız nicesi pandemi ya da deprem değil, erkek şiddeti ile öldürüldü. l gün içinde 4 kadın öldürüldü. İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı her biri hayatta olacaktı.

Bu ülkede kadınlar her gün yaşam mücadelesi veriyor. Kadınlar korunmak istiyor. Sosyal medyadan seslerini duyuruyor. Her gün karakola gidip koruma, uzaklaştırma kararları alıyorlar. Adalet için o mahkemelerin kapılarını aşındırıyorlar. Ama o verilen kararlar etkin uygulanmıyor. Kadınlar o adalet aradıkları mahkemelerin önlerinde öldürülüyor. Kadınlar öldürülüyor ve üzeri intihar, kaza diye örtülmeye çalışılıyor. Şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden kadınların yakınları, tüm şüphelerin üzerine gidiyor. Bilimsel yöntemlerle, adalet mücadelesiyle gerçeğin açığa çıkması için mücadele ediyoruz.

Failler ne diyor, 'yaptım, yine yaparım; nasıl olsa ceza almam' diyor. Bir kadına şiddet uygulayan erkek ceza almadığı için başka bir kadını öldürüyor. Artık kadınlar işkence ile şiddete uğruyor, çocuklarıyla birlikte öldürülüyor. Failler bu cesareti nereden alıyor çok iyi biliyoruz. Sorumluluklarını yapmayanlardan alıyor. Görevini yerine getirmeyenler hakkında işlem yapmayan, kadınlar için adalet sağlamayanlardan alıyor. Yasaları uygulamayanlardan, mekanizmaları işletmeyenlerden, siyasi irade ortaya koymayanlardan alıyor.

Kadın cinayetlerini durdurma iradesi ortaya koymayanlar, İstanbul Sözleşmesinden çekilmeyi tartışmaya açmaya çalıştılar. Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi, 6284 uygulanmadığı için öldürülüyor. Çözüm yoluna saldırılması, tartışmaya açılması kadınların hayatına mal oluyor. Ama biz kadınları yaşatacak olan İstanbul Sözleşmesi için meydanları doldurduk. İstanbul Sözleşmesi yaşatır dedik, saldırıları püskürttük. Şimdi de şiddeti, cezasızlığı, şüpheli ölümleri, kadın cinayetlerini durdurmak için: İstanbul Sözleşmesi'ni uygulatacağız.

‘ASLA YALNIZ YÜRÜMEYECEĞİZ’
Her alanda olduğu gibi üniversitelerde de toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin sonuçlarını yaşıyoruz. Genç kadınlar şiddetten kurtulmaya çalışıyor. Tıpkı Melek Aslan gibi. Şiddetten korunmak için koruma kararları aldırırken, geride kitapları kalıyor. Tıpkı Pınar Aslan, Zeynep Şenpınar gibi... Hepsi kendi ayakları üzerinde durmak, kendi kararlarını almak, eşitçe yaşamak istiyordu. Biz ölmek değil, yaşamak istiyoruz. 

İşçi kadınlar da asla yalnız yürümeyecek Mağazalarda, marketlerde, tekstil atölyelerinde, fabrikalarda tüm emek veren kadınların uğradıkları hak gasplarına karşı da birlikte mücadele ediyoruz. ‘Ev işi ile meşgul’ bahanesi ile işgücü bile sayılmamaya, ev içi emeğimizin hiçe sayılmasına karşı mücadele ediyoruz işsizliğe, güvencesiz, esnek çalışma koşullarına, daha düşük ücretle çalıştırılmaya, kıdem tazminatı gaspına, sendikasızlığa karşı mücadele ediyoruz.
Fikrimizle, aklımızla, örgütlü gücümüzle kadınların eşit yaşam mücadelesini büyütüyoruz, işçi kadın meclisleri ile üniversite kadın meclisleri ile Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri olarak, birbirini hiç tanımayan binlerce, milyonlarca kadınla, tüm kadınların şiddetten ve sömürüden kurtulduğu eşit ve özgür bir dünyayı da inşaa edeceğiz.”

Basın açıklamasının ardından Hürriyet Meydanı’ndan Pirbaba Parkı’na kadar yürüyen katılımcılar, sloganlar atıp pankartlar taşıyarak seslerini duyurmaya çalıştılar.