DİSK'e bağlı Sosyal İş Sendikası İl Temsilcisi Ergül Öztürk, “Kıdem tazminatımıza, ücretimize, sosyal güvenlik hakkımıza el uzatılmasına asla izin vermeyeceğiz.” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan ‘Yeni Ekonomik Program Yapısal Dönüşüm Adımları 2019’ paketini eleştiren Öztürk, paketin, yaşanılan ekonomik krizden çıkış için gerekli olan köklü demokratik, hukuksal ve ekonomik dönüşüm konularında hiçbir somut adıma ve hedefe yer vermediğini, tersine krizin faturasını çalışanların, emeği ile geçinenlerin sırtına yüklemeyi hedefleyen ciddi tehlikeler içerdiğini söyledi.
Öztürk, konuya ilişkin açıklamasına şöyle devam etti: “Ekonomik krizin en büyük yükünü çeken emeğin temsilcilerinin görüşleri alınmadan muhtemelen sadece sermaye örgütlerinin görüşleri alınarak hazırlanan sunumda yer alan önlemler, çalışanlar açısından ciddi olumsuz sonuçlar yaratacak niteliktedir. DİSK olarak krizden çıkışla ilgili politikaların Çalışma Meclisi ve Ekonomik ve Sosyal Konseyde kamuoyu önünde tartışılarak oluşturulması gerektiğine inanıyoruz.

Bakan Albayrak tarafından yapılan Yapısal Dönüşüm Adımları 2019 sunumu işçi sınıfı için çözüm değil daha fazla sorun anlamına geliyor. Sunumda yer alan çalışma hayatına ilişkin hedefler emeği ile geçinenlerin var olan haklarını zayıflatacak ve işçilere daha fazla yük getirecektir.
Dönüşüm Adımları adlı sunuma göre "kıdem tazminatı reformu"nun gerçekleştirilmesi ve kıdem tazminatı ile Bireysel Emeklilik Sistemi'nin entegre edilmesi planlanmaktadır. Kıdem tazminatı fonu kurulmasının ve bu fonun BES ile bütünleştirilmesinin hedeflendiği açıktır. BES'in zorunlu hale getirileceği de ifade edilmektedir.

‘KIDEM TAZMİNATI KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR, TARTIŞILAMAZ’
Kıdem tazminatının fona devri DİSK ve işçi sendikalarının ezici çoğunluğu açısından kapanmış bir tartışmadır. Yeniden gündeme getirilmesi kabul edilemez. Kıdem tazminatının fona devri kıdem tazminatının miktarını düşürecek, ödemesini zorlaştıracak ve işçilerin önemli bir iş güvencesi dayanağını ortadan kaldıracaktır. Hükümeti kapanmış bir tartışmayı açmaması için uyarıyoruz. Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir. Tartışmayacağız ve kabul etmeyeceğiz.
BES'i zorunlu hale getirilmesi de kabul edilemez. BES'in zorunlu olması ücretler üzerinde yeni bir yük anlamına gelecektir. Zorunlu BES düşük ve orta gelirli çalışanlar için gelir kaybı demektir. Kriz koşullarında zaten artan geçim sıkıntısının daha da artması anlamına gelecektir.  Bakan Albayrak'ın "emeklilerin geçim kaygısı olmayacak" diye sunduğu zorunlu BES, işçilerin gelirlerinin tırpanlanması, bugünkü geçim sorununun büyütülmesi anlamına gelmektedir. Emekli aylık ve gelirlerini insanca yaşayacak düzeye yükseltmek, devletin görevidir.

Kıdem tazminatı fonu ile zorunlu hale getirilecek BES'in "entegre edilerek", tıpkı İşsizlik Sigortası Fonunda yapıldığı gibi işverenleri ve bankaları fonlamak için kullanılması, krizde yüzde 99'un haklarının gasp edilerek yüzde 1'e kaynak aktarılması asla kabul edilemez.

Sunumda "sosyal güvenlik reformu" adıyla neyin hedeflendiği açık olmamakla birlikte geçmiş deneyimler ışığında bunun sosyal güvenlik haklarının daha da budanması anlamına geleceğini söylemek kehanet olmayacaktır. Bakanın sunumu Emeklilikte Yaşa Takınılanlar (EYT) sorununun çözümünün reddi anlamına da gelmektedir. Bakan Albayrak EYT sorununu çözmek yerine emekliliği zorlaştıracak girişimler peşindedir.

Vergi reformu adı altında kurumlar vergisinin kademeli olarak düşürülmesi ve dolaylı vergilerin vergi gelirleri içindeki payının düşürülmesi hedefi, gelir vergisinin artışı anlamına gelecektir. Gelir vergisinde ezici pay ücretli çalışanlara aittir. Bu hedef emekçilerin vergi yükünün artması anlamına gelecektir.
Bakan Albayrak'ın slayt sunusu krizden çıkış için gerçekçi ve adil hedefler içermek bir yana krizin faturasını emekçilere ve halka yüklemeyi öngörmektedir. Hükümeti kıdem tazminatının fona devri, zorunlu BES ve reform adı altında sosyal güvenlik haklarını kısıtlayacak adımlar atmaması konusunda uyarıyoruz.
Ekonomik krizden çıkış için öncelikle demokratik hukuk devletini tesis edecek adımların atılması ve krize karşı emeğin haklarını koruyacak sosyal politika önlemlerinin alınması gerekiyor.

Biz işçiler; krizin faturasının işçilerin ve halkın sırtına yüklenmesini kabul etmeyeceğiz. Kıdem tazminatımızı, ücretlerimizi ve sosyal güvenlik haklarımızı sonuna kadar savunacağız. Kazanılmış haklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Kıdem tazminatımıza el uzatanlara en güzel cevabı  ise 1 Mayıs alanlarında vereceğiz.” (Haber Merkezi)