HABER/YORUM: EROL TAŞKAN
Çorum kamuoyu dün geceden itibaren kamuoyuna sızdırılan korona hastalarının listesini konuşuyor. Tek tek adreslere kadar varana uzun bir liste. Kamuoyunun tepki gösterdiği bu sızdırmanın ne amaçla ve kimler tarafından kamuoyuna ulaştırıldığı ise şimdilik gizemini koruyor.
İnsani açıdan tahlile muhtaç bu durumun, hukuki açıdan da teferruatlı bir takibi gerektiriyor. Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusuyla bu işin failleri araştırılmaya başlandı.
Toplumda korunma çabalarının yaygınlaştırılmasına ve bilinç düzeyinin artmasına katkı sağlamak yerine, meseleyi tersinden okuyan hastalıklı zihinler, insanı öldüren virüsten daha tehlikelisi insanlığı öldüren vicdansız beyinlerdir.
Sebebi her ne olursa olsun bu listeye göre amel etmemeli, hiçbir hastayı suçlu gibi saymamalıyız. Zira ne kadar korunuyor olsak bile hastalığı kapma riskinin muhtemelliğini de gözden kaçırmadan hem dayanışmamızı hem de korunma tedbirlerini ayakta tutmak gerekir.
Toplum olarak, korona virüsü kapmış kişilere suçlu gözüyle bakmanın yanlışlığından kurtulup, elimizden geliyorsa onların sağlığına kavuşması için çaba gösteriyor olmamız gerekir. Önce korona olmamak ve yaygınlaşmasına katkı vermemek için birey olarak üzerimize düşen tedbir görevlerini aldıktan sonra, bu mücadelenin kahramanları olan sağlıkçılar başta olmak üzere, bu derde düçâr olanların da manen yanında olabilmeliyiz. Fiziki karantinayı vicdan karantinasına dönüştürmemeliyiz.
Olur da binamızda karantina uygulaması başlatılan bir aile varsa, onları tecrit etmek yerine, gerekli tedbirleri alarak moral vermeli, bizim el-kol olabileceğimiz ihtiyaçlarına destek olabilmeyiz. Toplum olarak virüs illetini bertaraf için en önce kendi üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmekten öte bir çaremiz yok.
Kısıtlamayı sadece devletten beklemek yerine, ilk başta kendi sağlığımızı, sonra da toplumun sağlığını düşünerek vicdani kısıtlamalarımızı devreye sokmalıyız. Maskeyi muska gibi kolumuzda ya da boynumuzda taşımanın önlem olmadığını da unutmadan mücadelemize devam etmeliyiz.
