FATİH AKBAŞ

Çorum Belediye Meclisi’nin Mayıs ayı toplantısında mülteci tartışması yaşandı.

CHP Grup Başkan Vekili Tuncay Yılmaz, mültecilere sosyal yardım yapılamamasını ve geri gönderilmelerini isterken Meclisin CHP’li üyesi Ahmet Özdel ise Avrupa’ya gönderilmeleri gerektiğini söyledi. Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Yağbat ise mültecilerin Suriye’de oluşturulacak güvenli bölgelere gönderileceğini belirtti.

‘MÜLTECİLERİ İSTEMİYORUZ VE GİTMELERİ GEREK’

Meclis toplantısında gündem dışı konuşma yapan CHP Grup Başkan Vekili Tuncay Yılmaz, Çorum Belediyesi’nden sosyal yardım alan mülteci sayısını sorarak, “Mültecilere sosyal yardım yapılmasın. Yerli yurttaşlarımıza yapılsın. Öz Türk aç gezerken kaynakların AKP’nin fütursuz politikalarını neticesinde 15 milyona yakın Suriyeli’yi, Afgan’ı Pakistanlı’yı bu coğrafyaya doldurup sonradan da bu kaynakların birçoğunun onlara aktarılmasının karşısındayız, karşısında duracağız. Mültecilere karşı partimizin politikası da bellidir.  İstemediğimizi ve gitmeleri gerektiğini defaatle söyledik. Söylemeye de devam edeceğiz”dedi.

‘İNSANLARIN FELAKETLERİÜZERİNDEN SİYASET YAPMA ALIŞKANLIĞINI BIRAKALIM’

Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Yağbat ise yaptığı konuşmada Tuncay Yılmaz’ın sözlerine tepki gösterdi.

Sosyal medyada gündem olan ‘Sesiz İstila’ filminin dışarının içeride ki uzantıları aracılığıyla fonlanmış bir filim olduğunun belli olduğunu kaydeden İsmail Yağbat, “Daha öncede seçim malzemesi yapılan mülteci sorunu 2023 seçimlerinin yaklaştığı bu dönemde ‘Sesiz İstila’ kısa filminin yapılmasıyla yeniden gündeme taşındı. Bu olaya şimdi bir siyaset malzemesi olarak bakacağız yoksa insani dram olarak mı bakacağız. Rusya-Ukrayna savaşında 4 milyonu aşkın insan Ukrayna’dan komşu ülkelere göç etti. Avrupa’da herkese kapısını açtı. Çocukların orada ölmesine razı olmadılar. Bu yapılanlar insanlara verilen değerin gereğidir. Ancak o Avrupa birçok mültecinin Akdeniz’de ölmesine de neden oldu. Bombalar yağarken canını kurtarmak için gelenlere kapıyı kapatmak doğru mudur? Devletimizin bu konuyla ilgili politikası bellidir. Biz güçlü bir ülkeyiz. 4 milyon mülteciyi sınırımızda muhafaza edecek kadar güçlü bir ülkeyiz. Dünyanın hangi coğrafyasında da olursa olsun insanlar gözünü Türkiye’ye, Recep Tayyip Erdoğan’a dikti. Yaptığımız insani davranıştan dolayı pişman değiliz. Biz Türküz, vatanımızı terk edip hiçbir coğrafyaya gitmeyiz. Ölürüz ama bu coğrafyayı terk etmeyiz. Sayın İçişleri Bakanımız 1 milyon Suriyeli’nin geri dönüşü ile ilgili çalışmayı geçtiğimiz günler de açıklamıştı. Şimdiye kadar beklenmesinin sebebi o bölgede güvenliği sağlamaya yönelik çalışmalardır. Ordumuz orda güvenli bir koridor oluşturdu. İnsanların felaketleri üzerinden siyaset yapma alışkanlığını bırakalım. 2023 seçimleri yaklaştıkça bunun şiddetleneceğini de biliyorum. Bunun kurmaca olarak genel merkezden kumanda edilmek suretiyle meclis kürsülerinden bir siyaset malzemesi yapıldığını biliyorum. Yüzde doksan ihtimalle CHP grubunun olduğu bütün meclislerde bu konuyu dile getiriyorsunuz. Bu yapılanlar genel merkezden kumandalı siyasettir”şeklinde belirtti.

‘MÜLTECİLERE AVRUPA’NIN KAPILARI AÇILMALI’

CHP’li Meclis Üyesi Ahmet Özdel ise mülteci meselesine insani boyuttan baktığını belirterek, “Her insan aslında bir göçmendir. Hiçbir insanın bir ülkede kalacağının garantisi yoktur. Hepimiz gömen olabiliriz, bir yerden bir yere gitmek zorunda kalabiliriz. Onun için hükümetlerin devletlerin göçmenlere temel insan hak ve özgürlüklerinin hepsini tanıması gerekir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’de her göçmene bunu tanımak zorundadır. Tanıması konusunda da zaten uluslararası sözleşmelerde yükümlülükleri vardır. Devletimizde bu konuda bir takım çalışmaları vardır. Bunu kutluyoruz. Devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ama Türkiye’de mülteci ve göç sorunu aslında iktidarın politikalarının sonucunda meydana gelmiştir. İnsanlar koşa koşa Türkiye’de kalmak için gelmiyor Avrupa’ya gitmek için geliyor. Avrupa’ya geçmenin yolu olarak bizi görüyor. Kapıları açsak herkes Avrupa’da bir ülkeye iltica etmeye çalışacak. Bugün biz Avrupa ile yaptığımız ‘Geri Kabul Anlaşması’ gereği bu göçmenleri ülkemizde barındırmak zorunda kalıyoruz. Ve dönem dönem Avrupa’dan aldığımız para için bunları Yunanistan’a göndermiyoruz. Sınırları kapatıyoruz. Türkiye’nin bu işe çözüm üretmek için mutlaka Batı sınırlarını açması lazım. Mültecilere Avrupa’ya gidin demesi lazım. Mültecilerin yüzde 70’i gittiği ülkede kalır. Gelişmiş ülkeler mülteciler için sosyal, eğitim ve hukuksal entegrasyon programları yapar. Bizim gibi ülkeler ise bunu farklı bir şekle sokar. Yapılan yanlış politikalar sorunu bu hale getirmiştir. 2023 seçimleri gelirken mültecileri tartışacağız. Ama insani değil politik malzeme yaparak tartışacağız. Daha küçük partiler radikal söylemler dile getirecek.  Ama hiçbir zaman bu insanların insan olduğunu, hakları olduğunu düşünüp buna göre tartışmayacağız. Mülteciler bu ülkede büyük bir sorundur. Bu sorunun kaynağı ise uygulanan yanlış politikalardır. Komşularımızla yaptığımız yanlış politikalardır. Yanlış sınır ve iskan politikalarıdır”ifadelerini kullandı.