RECEP MEBET
Çorum Uhuvvet Eğitim Kültür Vakfı Başkanı Mehmet Kovancı ve Yeni Asya Gazetesi Çorum Temsilcisi Erdoğan Dinç, İskilipli Atıf Hoca’yı anma programına katıldığı için eleştirilen Vali Mustafa Çitçi’ye destek verdiler.

“Valimiz hakkında kullanılan nefret dili Çorum halkını rahatsız etmektedir.” diyen Mehmet Kovancı ve Erdoğan Dinç, tüm kesimlere sağduyu çağrısında bulundular.
Atıf Hoca ile ilgili haksız ithamlara da tepki gösteren iki isim, yaptıkları yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdiler:

“Davetli olduğu İskilipli Mehmet Atıf Hoca’nın 95. ölüm yıl dönümü anma programına katılan Çorum Valimiz Mustafa Çiftçi hakkında bir takım haksız eleştiriler yapılmaktadır.
Tüm Çorum halkının Valisi olan Sayın Mustafa Çiftçi’nin her kesimden etkinliklere icabet etmesi son derece doğaldır. Ayrım yapılması, bir tarafın desteklenmesi anlamına geleceğinden bu da gayet yanlış olurdu. Böyle bir yanlışa düşmeyen Valimiz, tebrike şayandır. 

Geçmişte yaşanan Çorum Olayları’nın bu şehre ne kadar zarar verdiği herkesin malumudur. Sayın Valimiz hakkında kullanılan nefret dili Çorum halkını rahatsız etmektedir. 
İskilipli M. Atıf Hoca, ister beğenelim, ister beğenmeyelim Çorum’un yetiştirdiği değerlerden biridir. İnsan olarak elbette bir takım kusurlarının bulunması mümkündür. Kusursuz insan bulmak zaten mümkün değildir. İskilipli Atıf Hoca’yı yerden yere vuranlar, aynayı kendilerine tutsalar, ne kadar kusurlu olduklarını göreceklerdir.

Atıf Hoca, Şapka Kanunu’ndan önce yazmış olduğu ‘Frenk Mukallitliği ve Şapka’ adlı kitabından dolayı İstiklâl Mahkemelerince idama mahkum edilmiştir. İstiklâl Mahkemeleri, olağanüstü mahkemelerdir. Fiiller, zaman ve şahıslara göre değişmemelidir. Kanundan önce çıkarılan bir kitap hakkında, kanundan sonra piyasaya sürülmediği halde yargılanmıştır. Bir fiilin suç olabilmesi için halkı isyana teşvik etmesi gerekir. Şapka Kanunu’ndan önce yayınlanan bu kitabın Diyanet İşleri Başkanlığı ve İlahiyat Fakülteleri’ndeki akademisyenlerce incelenmesi gerektiği kanaatindeyiz. Böyle bir heyete havale edilmesi gereken konu hakkında rastgele konuşmak, ülkemizin birlik ve beraberliğe çok muhtaç olduğu bir zamanda faydadan çok zarar verir.  Bir takım idam edilen insanların daha sonra iade-i itibarla mezarları anıt mezar haline getirildi. Atıf Hoca hakkında da böyle düşünülmeli. Bu ve benzeri konularda konuşan kişilerin önce konuyu ilmi, hukuki, siyasi, sosyal ve dini açıdan araştırıp daha sonra beyanat vermeleri elzemdir. Özellikle siyasilerin, nefret dilini bırakıp milletimizin kardeşliği üzerinde durup, tartışmaya neden olacak söz ve davranışlardan uzak durmaları gerektiğine inanıyoruz.”