Zafer Partisi Çorum İl Başkanı Bedii Onan, ülke gündemindeki konulara ilişkin yazılı basın açıklaması yaptı.
Öğretmen atamaları, hayat pahalılığı, emekli maaş zamları ve sığınmacılara yönelik görüşlerini dile getiren Onan, açıklamasında şunları kaydetti:
“Geçen haftanın gündemi KPSS’de 92.7 puan alan genç bir öğretmenimizdi. Mülakattan 58 puan alarak veya verilerek tercih yapmaya hak kazanamamış. Oysa bu gencimiz KPPS’de neredeyse bütün cevapları doğru bilmiş ve sınav kağıdına işaretlemiş. Bu gencimize mülakatta hangi soru veya sorular sorulmuş ve cevap verememiş? Mülakat mesleği ile ilgili sorulardan oluşmalı ve belirli kurallar çerçevesinde yapılmalıdır. Aksi durumlarda elenen gençlerin hakkı gasp edilmiş olur ki; bu durum da kul hakkıdır. Haksız yere bir başkasının hakkına geçip, işe başlayanın aldığı maaş ve kazanç helal değildir. Ömür boyu haram ile yaşamaya mahkûmdur. Örneklemek gerekirse 49,5 KPSS puanı ve mülakat vasıtası vekil referansı sayesinde kontenjanı dolmayan özel üniversiteden mezun psikolog bir vatandaşın kamuda çalıştığını ifade edebilir ve ispatlarım.
Doludizgin giden dolar 18’leri gördükten sonra bir anda döviz korumalı TL hesabı açıklaması yapıldıktan sonra inişe geçti. Arada elindeki üç beş bin lirasının değerini korumak için dolar alan orta ve bir üst kesim ciddi zarar etti. Şimdilerde 13,8 ler seviyesine gelen dolara rağmen piyasada başta akaryakıt, doğalgaz, elektrik zamları ve gıda fiyatları olmak üzere zam yağmuru devam etmektedir. TÜİK enflasyonu % 36 ile son yirmi yılın zirvesine çıkmış ve %14’lerde olan politika faizine rağmen faiz sebep ve enflasyon sonuç tezinin tersine bir durum yaşanmıştır. Kısacası düşen faize rağmen son yirmi yılın en yüksek enflasyon oranları aylık ve yıllık temelde yaşanmıştır.
Ülkemizde yaklaşık 13 milyon emekli vatandaşımızın olduğuna dair bilgiler mevcuttur. Oluşan enflasyon rakamları sonucunda asgari emekli maaşı 2.500 lira olarak açıklanmış ve diğer emeklilere de oluşan TÜİK enflasyonuna göre maaş artışları yapılacaktır. Bahsi geçen maaş artışları emeklinin alım gücünü ve yaşam standardını yükseltmeye yetmeyecektir. İki yıl görev yapan milletvekilinin emekli maaşının 18 bin lira olduğu bir ortamda milletin kendisinin neden 2.500 lira ve civarında maaş aldığı sorusunun bir cevabı mutlaka olmalıdır.
Maliye Bakan Yardımcısının kur korumalı mevduat için ‘dua edin, tutsun’ açıklamasına amin demekten başka söylenecek bir söz yoktur. Amin kelimesi ise malum olduğu gibi dualar, dilek ve temenniler için kullanılır. Ekonomi bir bilim dalıdır. Reel değerlere dayanır ve gerçekler çerçevesinde yürümektedir. Kur korumalı mevduat kararı tutmaz ise, ekonomi ve vatandaşımızın halinin ne olacağını sormak her vatandaşın en doğal hakkıdır.
Çiftçimiz artan girdi maliyetleri sebebiyle son derece dertlidir. Ekim yapmaktan vazgeçen çiftçilerin yanı sıra gübresiz buğday, arpa ve mısır ekimine yönelen çiftçilerimiz, Allah’ın hikmetine sığındıklarını açıkça söylemektedirler. Bu gelişmeler, ihtimal bu yaz hububat üretiminde düşüşe işaret etmektedir. Ülkemiz ve halkımız adına inşallah bu ifadeler için yanılırız.
Elektrik faturalarına son dönemlerin en yüksek zamları yapılmış ve kademeli bir tarifeye geçilmiştir. Bir ürün tek faturada iki ayrı fiyat ile faturalandırılamaz. Bu işlem anayasa ve hukuka aykırı bir durumdur. Halkımızın elektrik kullanımı ortada olup, gelir seviyesi de bellidir. Sosyal medyada yapılan paylaşımlara göre ülke içinde vatandaşa yüksek fiyatlardan elektrik satılırken, Suriye'nin İdlip bölgesine verilen elektrik bedelinin maliyeti nedir? Ücretli midir? Yoksa bedelsiz mi verilmektedir? Bu soruyu da sormak Türk milleti adına bir vatandaş olarak hakkımızdır.
2011 yılında Suriye’de iç savaş başladığında Davutoğlu'nun başbakanlığı döneminde 100 bin geçici sığınmacı beklenirken, bugün ülkemizde 5,3 milyon geçici Suriyeli sığınmacı ve sayıları 2,7 milyon civarında olduğu ifade edilen Irak, Afganistan, Pakistan, Bangladeş ve Afrika ülkelerinden gelen insanlar mevcuttur. Ülkemiz bu insanların toplanma alanı olmuştur. Bu insanlar ülkemizin belirli bölgelerinde özellikle toplanmış ve bu bölgelerde başta ev fiyatları ve ev kiraları olmak üzere yaşam ekonomik olarak da, kültürel olarak da Türk vatandaşları açısından zorlaşmıştır. Bugün artan nüfus sebebiyle, Hatay/Reyhanlı ilçesinde içme suyu yetersizliği yaşanmaktadır. Ayrıca, Kilis ilimizde geçici sığınmacı olarak yaşayan Suriyeli nüfusu, Kilis halkı nüfusunu ziyadesiyle geçmiştir. Kültürel farklılıklardan meydana geldiğini düşündüğümüz münferit davranışları güncel basından takip ediyoruz. Bu sebeple gelecek zaman içinde demografik, ekonomik, sosyal ve kültürel sebeplerden dolayı yaşanması muhtemel davranışların önüne geçmek için geçici sığınmacıların bir an önce ülkelerine dönmesi için, başta Birleşmiş Milletler Teşkilatı, AB ülkeleri, ABD ve Rusya ile biran önce görüşmelerin yapılması elzemdir. Zafer Partisi, geçici sığınmacıların ülkelerine bir an önce güvenli bir şekilde gitmeleri için taraftır ve özellikle istemektedir.” (Haber Merkezi)
