Yıpranma Payı ile ilgili açıklama yapan Saatcı, “7 gün 24 saat hizmet veren ve yüzde 60'ından fazlası kadınlardan oluşan sağlık çalışanlarının, mesleklerini icra ederken tıpkı polisler, itfaiyeciler ve gazeteciler gibi yıpranmaktadır. Sağlık bir ekip işidir. Bu ekibin bütün mekanizmaları yıpranma payından yararlanmak zorundadır. Eğer faydalandırmıyorsanız 5510 sayılı kanunun özünü bilmiyorsunuz demektir. Çünkü bu kanunun tanımı yapılırken sağlık çalışma alanları çok tehlikeli alanlar şeklinde tanımlanmış. İnsan faktörünü bir kenara koyarak unvan faktörü üzerinden giderek bir ayrım yapılması insan haklarına aykırıdır. Onun için bu kapsamında mutlaka genişletilmesi gerekmektedir.” dedi.
Yıpranma payının detaylarıyla birlikte tartışılması gerektiğini söyleyen Saatcı, "Sağlık çalışanları 4 sene yıpranma payını beklemiş ve hakkaniyetli bir şekilde çıkması için beklemeye de razı olmuşlardır. Yıpranma payının geriye dönük olmasına Sosyal Güvenlik Kurumu ve Maliye Bakanlığı karşı çıkmaktadır. 24 Haziran sonrası yeni bir Türkiye’ye uyandık, bu dönemde artık bürokratik oligarşi olamaması lazım. Siyasi iradenin hâkimiyeti daha önde olması lazım. Bu gün yıpranma payı geriye dönük işlemeyeceğiyle alakalı bir durum söz konusu. 2002 yılından sonra hastaneler yenilendi ve daha nitelikli hale getirildi. Sağlık çalışanlarının da hizmet sunduğu alanlar kaliteli hale geldi. Sağlık çalışanları 2002’den önceki kötü ortamlarda sağlık hizmeti verdiler, bu dönemden önce çalışan sağlık çalışanlarımız uzaydan gelmedi. Yıpranma payı veriliyorsa mutlaka geçmişe dönük olarak tüm sağlık çalışanlarına verilmesi gerekir. 2016 yılında yapılan düzenlemeyle birlikte milletvekillerinin ve gazetecilerin yıpranma payı 2008 yılından itibaren geçerli olmak kaydıyla verildi. Bu karar bizim için bir emsaldir, yıpranma payı tamamı geçmişe dönük verilmeli. Hiç olmazsa 2008 yılından itibaren yapılmalı, bu da olmaz derlerse Cumhurbaşkanımızın söz verdiği tarihten itibaren verilmesini talep ediyoruz.” diye konuştu.
Saatcı, hekimlerin emekli maaşlarına yapılacak düzenlemeyi önemsediklerini de belirterek, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Sadece hekimlerin değil, bütün sağlık çalışanlarının emekli maaşı düşüktür. Bütün sağlık çalışanlarının emekli maaşlarının artırılması gerekmektedir. Bunun için yapılması gerekenlerden birinin de ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasıdır. 3600 Ek göstergenin, bütün sağlık çalışanlarına verilmesinin de emekli maaşlarının artışına etki edecektir. Tüm sağlık çalışanlarının emekli maaşlarının artırılmasına yönelik taleplerin takipçisiyiz. Kanser cerrahisi ve organ nakli gibi özellikli tıbbi hizmetler veren hekimlerin döner sermaye katkı paylarının tavanlarında yükseltmeye gidilecek olması da memnuniyet vericidir. Ancak, burada dikkat edilmesi gereken husus, bu artış için gerekli kaynağın döner sermaye gelirlerinden oluşan havuz yerine dışarıdan bir sübvansiyonla desteklenmesi olmalıdır. 3600 ek göstergenin bir an önce hayata geçmesi, sağlıkta ek istihdamlar yapılarak çalışanların yükünün azaltılması, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılarak emeklilikte yaşanan düşük maaş mağduriyetinin giderilmesi, 2014 yılı sonrasında ön lisans mezunu olanların da lisans tamamlama hakkından faydalanması ve tüm sözleşmelilerin kadroya alınması gerekir." (Haber Merkezi)