Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Selim Aydın, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla sendika tarafından yaptırılan anketin sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı.


Türk Eğitim-Sen’in internet sitesi de dahil olmak üzere 9 ayrı sitede yayınlanan ankete 5-15 Kasım tarihleri arasında toplam 11 bin 454 eğitimcinin katıldığını ve katılanların yüzde 83.1’inin öğretmen, yüzde 10.2’sinin okul müdür yardımcısı, yüzde 6.7’sinin ise okul müdürü olduğunu belirten Selim Aydın, “Ankete katılanların yüzde 16’sı 3.300-3.500 TL, yüzde 37’si 3.501-4.000 TL, yüzde 30’u 4.001-4.500 TL, yüzde 17’si de 4.501 TL ve üzerinde aylık kazancı olduğunu belirtmiştir. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 72.3’ünün kredi kartı borcu bulunmaktadır. Kredi kartı borcu bulunanlara bunun miktarını sorduk. Buna göre yüzde11.7’si 5.000-10.000 TL, yüzde 21’i 10.001-30.000 TL, yüzde 17.8’i 30.001-50.000 TL, yüzde 12.9’u 50.001-70.000 TL, yüzde 12.9’u 70.001-100.000 TL, yüzde 11.2’si 100.001-150.000 TL, yüzde 6.5’i 150.001-200.000 TL, yüzde 6’sı da 201.000 TL ve üzerinde borcu olduğunu ifade etmiştir. Ankete katılanların yüzde 19.4’ü altın ya da döviz borcu olduğunu belirtirken, yüzde 80.6’sı altın ya da döviz borcu olmadığını ifade etmiştir. Altın/döviz borcu olanlara “Son üç ay içerisinde ortalama kaç TL zararınız bulunmaktadır?” sorusunu yönelttik. Buna göre yüzde 17.7’si 1.000-3.000 TL, yüzde 18.4’ü 3.001-5.000 TL, yüzde 23.5’i 5.001- 10.000 TL, yüzde 19.9’u 10.001-20.000 TL, yüzde 11’i 20.001-30.000 TL, yüzde 9.5’i de 30.001 TL ve üzeri cevabını vermiştir” dedi.


Ankete katılan öğretmenlere “Son yapılan zamlardan en çok hangisi bütçenizi etkiledi?” sorusunun yöneltildiğini kaydeden Aydın, “Buna göre yüzde 63.7’si gıda ürünleri, yüzde 22’si yakıt (benzin, motorin), yüzde 7.8’i elektrik, su, yüzde 3’ü doğalgaz, yüzde 3’ü giyim ürünleri, yüzde 0.5’i de toplu taşıma cevabını vermiştir.


Ankete katılanların yüzde 96’sı son bir yıl içinde alım gücünün azaldığını, yüzde 3’ü aynı seviyede olduğunu, yüzde 1’i de arttığını söyledi. Alım gücünün azaldığını söyleyenlerin yüzde 3.7’si yüzde 5-10 oranında azaldığını, yüzde 14.2’si yüzde 11-20 oranında azaldığını, yüzde 29.7’si yüzde 21-30 oranında azaldığını, yüzde 26.3’ü yüzde 31-40 oranında azaldığını, yüzde 16.5’i yüzde 41-50 oranında azaldığını, yüzde 9.6’sı da yüzde 51’den fazla azaldığını ifade etmiştir. Ankete katılanlara “Alım gücünüz azalıyor ise bu en çok hangi durumu ortaya çıkarıyor?” sorusunu yönelttik. Buna göre yüzde 41.3’ü giyim, barınma, ısınma v.b. ihtiyaçlarımızda kısıtlama yapıyoruz, yüzde 24.5’i sosyal, kültürel faaliyetlerimiz azalıyor, yüzde 12.1’i psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden oluyor, yüzde 10.2’si aile içi tartışmalara yol açıyor, yine yüzde 10.2’si yeterli ve dengeli beslenmemize engel oluyor derken; yüzde 1.7’si herhangi bir etkisi olmuyor cevabını vermiştir.
 

‘ANKETE KATILAN ÖĞRETMENLERİNYÜZDE 26.2’Sİ EK İŞ YAPTIĞINI BELİRTİYOR’
Ek iş yapıyor musunuz?” sorusuna ankete katılanların yüzde 26.2’si ek iş yaptığını, 73.8’i ek iş yapmadığını ifade etmiştir.  “Döviz artışı nedeniyle başta gıda maddeleri olmak üzere tüm gider kalemlerimizde artış olması ve enflasyonun artması nedeniyle memurlara ek zam yapılmalı mıdır?” sorusuna ankete katılanların yüzde 98.4’ü evet cevabı vermiştir. Ankete katılanların yüzde 29.3’ü okulda/okul çevresinde şiddet gördüğünü ifade etmiştir. Şiddete maruz kalanların yüzde 54’ü sözlü, yüzde 38.7’si psikolojik, yüzde 7’si fiziksel, yüzde 0.3’ü de cinsel şiddete uğradığını söylemiştir. Şiddete maruz kalan öğretmenlere “Size kim şiddet uyguladı?” sorusunu yönelttik. Buna göre; yüzde 67’si öğrenci/veli, yüzde 28.3’ü okul yöneticisi, yüzde 3.5’i öğretmen, yüzde 1.2’si de memur/yardımcı personel cevabını vermiştir.
“Hizmet içi eğitimlerin yeterli olması için en çok ne yapılması gerekmektedir?” sorusuna ankete katılanların yüzde 31.2’si eğitmenler daha bilgili ve donanımlı olmalıdır, yüzde 30’u hizmet içi eğitimlerin içeriği yenilenmelidir, yüzde 18’i online hizmet içi eğitim modeli getirilmelidir, yüzde 10’u hizmet içi eğitimlerin sayısı artırılmalıdır, yüzde 8.2’si de hizmet içi eğitimlere katılımın artması sağlanmalıdır cevabı verirken; yüzde 2.6’sı hizmet içi eğitimler mevcut haliyle yeterlidir demiştir.


Ankete katılanlara eğitimin en önemli sorununu sorduk. Buna göre yüzde 41.7’si liyakatsiz, ehliyetsiz insanların iş başında olması, yüzde 19.4’ü okullardaki fiziki, alt yapı, donanım eksikliği ve eğitime ayrılan bütçenin yetersizliği, yüzde 14.8’i müfredat, eğitim programları ve ders kitaplarından kaynaklanan sorunlar, yüzde 14.3’ü eğitim ve sınav sisteminde yapılan değişiklikler, yüzde 4’ü ücretlerin yetersizliği, yüzde 3’ü bölgesel farklılıkların giderilememesi, yüzde 1.8’i öğretmen ve derslik açığı, yüzde 1’i de okullaşma oranlarının düşük olması cevabını vermiştir. Ankete katılanlara, “Öğrenci Andı yeniden okullarda okutulmalı mı?” sorusunu yönelttik. Buna göre ankete katılanların yüzde 76.2’si evet, yüzde 23.8’i hayır cevabı vermiştir.
Öte yandan anket ile ilgili bazı rakamları da paylaşalım. Ankete katılanların yüzde 85’i evli, yüzde 15’i bekârdır. Yüzde 24.1’inin 1, yüzde 39.7’sinin 2, yüzde 14.4’ünün 3 ve üzeri çocuğu varken, yüzde 21.8’inin hiç çocuğu yoktur. Ankete katılanların yüzde 91.4’ü kadrolu, yüzde 6.6’sı sözleşmeli, yüzde 2’si de ücretli öğretmendir. Ankete katılanların yüzde 2.7’si okul öncesi eğitim kurumlarında, yüzde 33’ü ilkokulda, yüzde 30.2’si ortaokulda, yüzde 34.1’i de lisede görev yapmaktadır. Ankete katılanların yüzde 16.6’sı 1-5 yıl, yüzde 19.3’ü 6-10 yıl, yüzde 17.7’si 11-15 yıl, yüzde 17’si 16-20 yıl, yüzde 29.4’ü 21 yıl ve üzeri görev yapmaktadır” dedi.     (Haber Merkezi)

Editör: Haber Merkezi