Me­sa­jı­na, “Çok es­ki çağ­lar­dan bu­gü­ne, yer­yü­zün­de var­lık gös­te­ren bü­tün mil­let­le­ri sı­ra­dan bir in­san top­lu­lu­ğu ol­mak­tan kur­ta­rıp on­la­rı bir­leş­ti­ren, ko­ru­yan ve ge­le­ce­ğe ta­şı­yan ye­ga­ne güç, ko­nuş­tuk­la­rı dil­dir” di­ye­rek baş­la­yan Rek­tör Prof. Dr. Re­ha Me­tin Al­kan, “Her top­lum­da kül­tür ol­gu­su dil kap­sa­mın­da an­lam ka­za­nıp ko­run­mak­ta ve din, ırk ve ge­le­nek gi­bi di­ğer un­sur­la­rın bağ­la­yı­cı­lı­ğı yi­ne dil sa­ye­sin­de müm­kün ol­mak­ta­dır” ifa­de­le­ri­ni kul­lan­dı. 

Sa­de­ce gü­nü­müz­de ya­şa­yan dil­ler dik­ka­te alın­dı­ğın­da bi­le, yer­yü­zün­de­ki dil sa­yı­sı­nın 6 bin­den faz­la ol­du­ğu­nun çe­şit­li bi­lim­sel kay­nak­lar­da be­lir­til­di­ği­ni kay­de­den Rek­tör Al­kan, “An­cak ül­ke­le­rin dün­ya üze­rin­de­ki eko­no­mik ve si­ya­sal güç­le­ri, rol­le­ri ve et­ki­le­ri açı­sın­dan dil­ler sı­nıf­lan­dı­rıl­dı­ğın­da et­kin ola­rak kul­la­nı­lan dil sa­yı­sı çok azal­mak­ta ve bel­li baş­lı bir­kaç dil, di­ğer­le­ri ara­sın­da ön pla­na çık­mak­ta­dır. Söz ko­nu­su dil­le­ri öğ­ren­mek, dün­ya­da­ki ge­liş­me­le­ri ta­kip et­mek açı­sın­dan ka­çı­nıl­maz bir za­ru­ret ha­li­ne gel­mek­te­dir. Bu se­bep­le, Bed­ri Rah­mi Eyü­boğ­lu “en azın­dan üç dil bi­le­cek­sin” di­ye­rek bi­rin­ci sı­ra­da­ki ana­di­li­miz ka­dar baş­ka ba­zı dil­le­ri de çok iyi bil­me­miz ge­rek­ti­ği­ni şi­ir ara­cı­lı­ğıy­la vur­gu­lar. El­bet­te her in­san ön­ce­lik­le ait ol­du­ğu mil­le­tin di­li­ni mü­kem­mel bir bi­çim­de bil­mek ve ko­ru­mak­la yü­küm­lü­dür. Fa­zıl Hüs­nü Dağ­lar­ca'nın "ses bay­ra­ğı"mız ola­rak ni­te­len­dir­di­ği gü­zel Türk­çe­mi­zi ya­ban­cı dil­le­rin et­ki­le­rin­den ko­ru­mak adı­na, her­ke­sin so­rum­lu­lu­ğu var­dır. Dün­ya­nın be­şin­ci bü­yük sa­nat, kül­tür ve bi­lim di­li olan Türk­çe­mi­ze ki­şi, ku­rum ve ku­ru­luş­lar­ca bü­yük bir özen­le sa­hip çı­kıl­ma­lı­dır. Hi­tit Üni­ver­si­te­si ola­rak biz­ler tüm ya­zı­lı, söz­lü ve gör­sel pay­la­şım­la­rı­mız­da Türk­çe­mi­ze kar­şı so­rum­lu­lu­ğu­mu­zun hep far­kın­da ol­duk ve bun­dan son­ra da ol­ma­ya de­vam ede­ce­ğiz” de­di.

Gü­nü­müz­de kü­re­sel­leş­me­nin olum­suz et­ki­le­rin­den Türk­çe’yi ko­ru­mak adı­na her za­man­kin­den da­ha faz­la bi­linç­li ol­ma­ya ih­ti­yaç ol­du­ğu­nu vur­gu­la­yan Rek­tör Al­kan, me­sa­jı­nı şu ifa­de­ler­le ta­mam­la­dı:
“Bu an­lam­da, Bü­yük Ön­der Mus­ta­fa Ke­mal Ata­türk'ün, Cum­hu­ri­yet'in ilk yıl­la­rın­da or­ta­ya koy­du­ğu ça­lış­ma he­def­le­ri o gün­ler­den bu­gün­le­re ışık tut­ma­ya de­vam et­mek­te ve 26 Ey­lül 1932’de ilk kez top­la­nan Türk Di­li Ku­rul­ta­yı­nın özü­ne ya­kı­şır şe­kil­de "Türk Dil Bay­ra­mı" her yıl ay­nı ta­rih­te kut­la­nır­ken, Türk­çe­miz adı­na Tür­ki­ye'de ve dün­ya­nın dört bir ya­nın­da bi­lim­sel et­kin­lik­ler dü­zen­len­mek­te­dir. Böy­le­ce di­li­mi­zin öne­mi­ne ve gü­cü­ne dik­kat çe­kil­mek­te, va­tan sa­vun­ma­sın­da­ki ne­fer­ler mi­sa­li ana di­li Türk­çe olan her bi­re­yin de di­li­ne olan inan­cı­nı, sev­gi­si­ni bi­linç­li bir bi­çim­de ona sa­hip çı­ka­rak gös­ter­me­si ge­rek­ti­ği vur­gu­lan­mak­ta­dır. Baş­ka­la­rı­nın bo­yun­du­ru­ğu al­tı­na as­la gir­me­yen Türk mil­le­ti, gü­cü­nü her şey­den ön­ce için­de ha­yat bul­du­ğu di­lin­den al­mış­tır. Bu­gü­nün dün­ya­sın­da da ül­ke­mi­zi bü­tün ha­in ham­le­ler­den, kö­tü ni­yet­li ha­re­ket­ler­den ko­ru­ma ka­rar­lı­lı­ğı­nı sür­dü­rür­ken Türk­çe­mi­zin öne­mi­ni ve de­ğe­ri­ni unut­ma­ma­mız ge­re­kir. Mil­li­lik ve yer­li­lik dü­şün­ce­siy­le di­li­mi­ze her za­man­kin­den çok da­ha faz­la sa­hip çık­ma­lı ve bi­linç­li ol­ma­lı­yız.  Bu duy­gu ve dü­şün­ce­ler­le, Türk Dil Bay­ra­mı­mı­zı kut­lu­yor, gök­yü­zün­de öz­gür­ce dal­ga­la­nan bay­ra­ğı­mız gi­bi gü­zel Türk­çe­mi­zin de bü­tün dün­ya­da son­su­za de­ğin gür bir ses­le yan­kı­lan­ma­ya de­vam et­me­si­ni Yü­ce Al­lah’tan di­li­yo­rum.”    

Editör: Haber Merkezi