FATİH AKBAŞ
Küresel planın işlemeye devam ettiğinin ve Türkiye'nin bu plana bir makas darbesi attığının altını çizen Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Türkiye oraya bir makas attı. Onu da 15 Temmuz'da bağırsaklarını temizleyebildiği ve askeriyesine talimat verebilecek hale geldiği için Fırat Kalkanı ile yapabildi. Yoksa Rus uçağı gibi birçok ihaneti peş peşe yaşar ve orada büyük bir kavganın ortasında kendi başımıza kalabilirdik” dedi.

Memur-Sen Çorum Şubesi’nin Teşkilat Buluşması Pazar akşamı Devlet Tiyatro Salonunda yapıldı.

Celal Göker’in Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programın açılış konuşmasını Memur Sen İl Temsilcisi Ahmet Saatcı yaptı. 

Yetkilerini tüm hizmet kollarında perçinleyeceklerini kaydeden Saatcı, toplantıya katılın herkese teşekkür etti.

Daha sonra kürsüye gelen AK Parti Çorum Belediye Başkan Adayı Dr. Halil İbrahim Aşgın ise AK Parti’nin sıradan bir parti olmadığını Memur Sen’in de sıradan bir sendika olmadığını kaydederek, “Hem AK Parti hemde Memur Sen değerlerimizi savunsunlar diye kuruldu” dedi.

KAFKAS, SEÇİM ÖNCESİ SON HAFTAYA DİKKAT ÇEKTİ
AK Parti Çorum eski Milletvekili ve Sağlık eski Bakan Yardımcısı Agah Kafkas da yaptığı konuşmada, dava adamlığının önemli olduğunu ancak bunun da altının doldurulması gerektiğini kaydederek, “Haftanın bir günü değil her günü dava adamı olunmalıdır. 15-20 yıl önce hayal dahi edemeyeceğimiz kazanımlar bugün elde edildi.

Bugün geçmişte hayallerini dahi kuramadığımız yerlere geldik. Bu da tabi ki bir mücadelenin sonunda oldu. Ama daha çok gidilecek mesafe var. Bugün Memur Sen güç sahibi haline gelmiştir ve bunda emeği olan herkesin alnından öpüyorum” şeklinde kaydetti.
31 Mart’ta yapılacak olan Mahalli İdareler seçimlerinin öylesine bir seçim olmadığını dile getiren Kafkas, son haftanın çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak sözlerini tamamladı.

‘MEMURSEN ZULÜMLERE KARŞI DİK DURDU’
AK Parti Çorum Milletvekili Erol Kavuncu da konuşmasında geçmişte kendisinin de Memur Sen’de görev yaptığını hatırlatarak, “Memur Sen mensubu olmaktan gurur duyduğum büyük bir harekettir. Memur Sen sadece sendikal bir hareket olmayıp gönül coğrafyamızın da umududur. 28 Şubat’ta dik durmuş başörtüsü ve katsayı zulmüne karşı mücadelesini sürdürmüştür” dedi.
Konuşmasına 31 Mart’ta yapılacak olan Mahalli İdareler seçimleri ile ilgili değerlendirmelerde bulunarak devam eden Milletvekili Kavuncu, “Bu seçim sadece bir yerel seçim değil Türkiye’nin 2023 ve 2071 gibi hedeflerine ulaşmada önemli bir aşamadır” ifadelerini kullandı.

‘BU SEÇİM RECEP TAYYİP ERDOĞAN’A SAHİP ÇIKMA SEÇİMİDİR’
AK Parti Çorum Milletvekili Ahmet Sami Ceylan ise konuşmasında 28 Şubat’ı yapanların hala pusuda beklediklerini belirterek, “Bu seçim Recep Tayyip Erdoğan’a sahip çıkma seçimidir. Recep Tayyip Erdoğan Avrupa’da sizlerden aldığı güç ile dim dik ayakta duruyor” şeklinde belirtti.

Bu seçimin Çorum için zor bir seçim olacağını kaydeden Ceylan, “Bize düşen kafası karışıkları, kırgınları ve küskünleri yeniden partimizin saflarına çekmektir. Recep Tayyip Erdoğan’a sahip çıkmak için bir fazla çalışmalıyız. Çünkü biz bu kazanımları O’nun sayesinde yaptık” şeklinde konuştu. 

Çorum’a yapılan sağlık yatırımlarından bahseden Ceylan, “650 yataklı hastanemizde doluluk oranı yüzde 95’lere yükseldi. Günde 17 bin kişi gelip çıkıyor. Osmancık, Kargı, İskilip, Bayat ve Alaca’ya yeni hastaneler yaptık. Bu hastanelerin yapılmasında en büyük katkı önce Recep Tayyip Erdoğan sonra ise Agah Kafkas’ındır. Sağlık Bakan Yardımcılığı döneminde bu sağlık yatırımlarını Çorum’a kazandırmıştır. Yiğidin hakkını vermek lazım. Bizde için doldurmaya çalıştık” diyerek sözlerini tamamladı.

Kürsüye son olarak çıkan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise "Türkiye için bundan sonrası ya ayakta kalma, var olma, yarına umut olma mücadelesi ya da daha büyük sıkıntı, kaos ve kargaşa” diyerek sözlerine başladı.
Yalçın, Memur-Sen'in ilkesel tavrını Anadolu'nun kabul görmüş değerlerinden alarak yola çıktığını söyledi. 
31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerine bir hafta kaldığını hatırlatan Yalçın, "Ülke şu an yerel seçim tartışması yaşıyor. Yedi gün sonra bir kader anı, milat anı dedikleri süreci yaşayacağız. Bizim gibi bir kitlesel hareketin, bu süreci doğru düzgün okuması gerekir” diye konuştu. 

‘ÖNCELİĞİMİZ TÜRKİYE'NİN İSTİKRARI VE GELİŞMESİ’
Memur-Sen olarak önceliklerini Türkiye'nin istikrarı ve gelişmesi olarak belirlediklerini aktaran Yalçın, "İsrailli stratejist Oded Yinon, 1982 yılında Yönler dergisinde plan niteliğinde uzun bir makale yayınladı. Bu siyonist plan, şu an Netanyahu'nun yol haritası. Libya çökertilecek, Irak bitirilecek, Mısır ipotek altına alınacak, Suriye 5'e bölünecek ve Türkiye'nin bir kısmı kopartılacak. İşin kabaca çerçevesi bu. Artık Libya diye bir devlet var mı diye tartışıyoruz. Irak'ın halini tartışmaya bile gerek görmüyoruz. Mısır ipotek altına alındı ve millet iradesi tepetaklak edildi. Suriye'de şu an 'nereden, ne tarafa doğru kesmeliyiz' diye yürütülecek makasın hazırlığı yapılıyor. Türkiye çukur terörü ile bir oldubittiye getirilerek bu anlamda bir keşmekeşin içerisine çekilmek istendi ve 7 Haziran seçimlerindeki istikrarsız zemin bunun için fırsat olarak görüldü. Unutmayın” dedi.

‘BU SAATTEN SONRA BU ARABA DÜZLÜĞE ÇIKMAK ZORUNDA’
Küresel planın işlemeye devam ettiğinin ve Türkiye'nin bu plana bir makas darbesi attığının altını çizen Yalçın, şunları kaydetti:
"Türkiye oraya bir makas attı. Onu da 15 Temmuz'da bağırsaklarını temizleyebildiği ve askeriyesine talimat verebilecek hale geldiği için Fırat Kalkanı ile yapabildi. Yoksa Rus uçağı gibi birçok ihaneti peş peşe yaşar ve orada büyük bir kavganın ortasında kendi başımıza kalabilirdik. Geldiğimiz an itibariyle kıymetli bir noktadayız. Fakat son derece tehlikeli. Bu saatten sonra bu araba düzlüğe çıkmak zorunda. Yokuşun ucunda geriye doğru kaçırmaya başladığı anda bundan sonrası dünden daha zor. Dün gidip emperyal güçlerden, IMF'den, ABD'den ellerini ovuşturarak Oval Ofis'te acziyet duruşuyla merhamet dilenen Türkiye'den, çok rahatsız olmayabilirlerdi. Dün ne deniliyorsa yapan askeri sistemden, çok rahatsız olmayabilirlerdi. Ancak bugün itibariyle Türkiye için bundan sonrası ya ayakta kalma, var olma, yarına umut olma mücadelesi ya da daha büyük sıkıntı, kaos ve kargaşa. 15 Temmuz işgal girişimi bunun en ciddi hamlesiydi ama hiç kimsenin hesap edemeyeceği bir şey yaşandı. Türkiye bu süreci atlattı çünkü yaşanmışlıklardan dersini almıştı. Cumhurbaşkanı, millet iradesiyle, milletin gücüyle güçlü olduğunu bildiği için milleti sokağa çekerek, tankın gücünün halkın gücünden üstün olmadığını ispat etti ve dünyaya ders verdi.”

Toplantı aile fotoğrafı çekilmesinin ardından sona erdi.