Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Orman ve Ağaç Ürünleri Grubu Meclis üyesi Murat Erdal, Umut Radyo’da canlı yayın konuğu oldu.

Radyo sahibi Uğur Çınar'ın sorularını yanıtlayan Erdal, sektörle ilgili meslektaşlarının sorun ve taleplerini kamuoyu ile paylaştı.

Perakende sektörünün Türkiye’de çok geliştiğini belirten Murat Erdal, "Satış mağazalarında sektörler birbirine karıştı. Herkes ben her şeyi satayım diyor. Zincir mağazalar Türkiye’de son 10 yıldır hızlı bir şekilde pervasızca yaygınlaştı. Büyük zincirler Anadolu şehirlerinde kendini iyice hissettirmeye başlayınca, yerli esnafı, küçük esnafı, mikro ölçekli esnafı bitirme noktasına geldi." dedi. 

‘ZİNCİR MARKETLER KÜÇÜK ESNAFI BİTME NOKTASINA GETİRDİ’
Pandemi sürecinin yalnız Çorum değil ülke geneli ve tüm dünyada ekonomileri olumsuz yönde etkilediğini belirten Murat Erdal, küçük ve orta ölçekli mobilya işletmeleri ile her dönem sürekli dayanışma içerisinde olduklarını ifade etti.
Hızla yaygınlaşan marketler zinciri ile ilgili bir soruyu yanıtlayan Erdal, şöyle konuştu: "Mobilya, perde, halı, çocuk ihtiyaçları, ayakkabı, kırtasiye... Aklınıza ne gelirse her bir şey buralarda satılıyor. Memlekette kırtasiyeci kalmadı bunların yüzünden. Zaten dijitalleşmenin şokunu yaşayan kırtasiyeci esnafı şimdi bu zincir marketler yüzünden tamamen bitme noktasına geldi.”

‘ANADOLU’DA TİCARETİN LOKOMOTİFİ KÜÇÜK ESNAFTIR’
Anadolu şehirlerinde var olma mücadelesi veren küçük esnafın yasal olarak korunması gerektiğini kaydeden Erdal, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Anadolu’da ticaretin lokomotifi küçük esnaftır. Sahada küçük esnaf vardır.  Büyük üreticilerimiz de muhakkak olacaktır ama bunun bir sınırlamasının olmasını istiyoruz. Bunu ben heyecanla söylüyorum. İnşallah bir gün bu zincir marketlere bir kontrol ve sınırlama getirilecektir. Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız Çetin Başaranhıncal tarafından organize edilen ve TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun katılımıyla gerçekleşen bir toplantıda da konuyu dile getirdim. Perakende yasasının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğiyle ilgili bir talepte bulundum. Genel Başkanımız konunun takip edildiğini ve düzenleme ile ilgili çalışmaların sürdüğünü ifade etti. Bu durum perakende sektörünün kanayan yarasıdır. Bununla ilgili kesinlikle bir düzenleme olacağını düşünüyorum. Fazla sürmeden bu konuda da yol kat edileceğine inanıyorum.”

‘KDV İNDİRİMİ MOBİLYACI ESNAFINI ADETA MOTİVE ETTİ’ 
Sektörle ilgili sorunlar hakkında soruları da yanıtlayan TSO Orman ve Ağaç Ürünleri Grubu Meclis üyesi Murat Erdal, uygulanan KDV indirimini uzun yıllar boyunca her koşulda dile getirdiklerini ve talep ettiklerini belirterek, "Bu indirim Çorum ve bölgesinde hatta yurt genelinde memnuniyetle karşılandı. Konuyla ilgili talebimizi ben 2009 yılında basınla paylaşmıştım. 2020 yılının ilk günü KDV'nin %18'den 8'e kalıcı olarak indirildi. Bu tüm mobilyacıları mutlu ve motive etti. Moral kaynağı oldu.” dedi.

‘GÜMRÜK VERGİSİ UYGULAMASI ÜRETİM GÜCÜMÜZÜ HAREKETE GEÇİRDİ’
İthal mobilya ürünlerinde gümrük vergisi uygulaması hakkında bir soruyu yanıtlayan Erdal, “Bize Çin'den yarı mamul girişi çok fazlaydı. Örneğin bir mobilyanın parçaları ayrı paketler halinde geliyor, ülkemizde montajı yapılıyordu. Bunun yanlış olduğunu söyledik. Bu durum yurdumuzdaki fabrikaların üretimlerini bile etkiledi. 100 kişilik istihdamı 20 kişiye indirdi. Üreten, imalatçı firmaların bu sebeple büyümediğini gördük. 2017 yılında Gümrük Vergisi uygulaması başlatıldı ve % 50'ye çıkarıldı. Bugün bin metrekarelik bir fabrika bu uygulama sayesinde iki üç kat kapasite artırımına gitti. Çünkü dışarıdan yarı mamul girmeyince mecburen kendisi yapmaya başladı." diye konuştu.
Erdal, mobilya sektörünün geçmiş dönemlerde insan gücüne dayalı, emek yoğun çalışan bir alan olduğunu ancak şimdi bilgisayar sistemlerine dayalı son teknoloji ürünü aletlere döndüğünü belirterek, “Eskiden bütün bir gün ancak bir sehpa üretilebilirken şimdi gelişen teknoloji ile yüzlerce sehpa üretilebiliyor. Makineleşmek güzel. Sektörümüze olumlu yansıdı.” dedi.

‘SANAYİDE ARTIK ÇIRAK VE KALFA YETİŞMİYOR’
Mobilya imalat sektörünün içinde bulunduğu durumla ilgili tespitlerini de paylaşan Erdal, şöyle konuştu: “Sanayide artık çırak ve kalfa yetiştiremiyoruz. Sıkıntı had safhada. Kalifiye eleman sorunu gün geçtikçe içinden çıkılmaz bir hal almaya başladı. Sanayide çırak yetişmeyince tabi ki kalfa da usta da yetişmiyor. Sanayide bir tabir var; çırağı olmayan bir işin ustalığını yapamazsın. Sermaye sahibi olmak tek başına yeterli gelmiyor. Önceki yıllarda bir TÜİK raporunu okumuştum. Her dört gençten biri ne okulda ne de işte. Şimdi yine güncel bir rapor hazırlanmış. Her üç gençten biri ne işte ne okulda. Çok üzülüyoruz bu konuya. Adliyeden bir dostumla sohbet ederken şöyle söyledi; “Eskiden cezaevindeki suçluların yaş ortalaması 40 - 60 yaş arasındayken şimdi 15 - 35 yaş arasına düştü.” Olay bu kadar ciddi. Bu durum çok önemsenmeli. Kesintisiz temel eğitimin sanayi ve imalat sektörüne faydasını yeniden tartışmak lazım. Eskiden ilkokulu bitirmiş, okula hevesi olmayan çocuklarımızı velileri elinden tutup sanayiye getiriyordu. Ustaya çocuğumun eti senin kemiği benim diyordu. Bu durum uzun yıllardan beri böyle. Sanat öğrenmek, mesleki bilgi sahibi olmak Anadolu’da kola takılan altın bileziktir. Anne ve babalara sesleniyorum; çocuğunuz şayet okulda başarılı değilse ve eğitim hayatına devam etmeyecekse lütfen sanayiye getirin. Hem kötü alışkanlıklardan uzak olur hem de ömür boyu yaşamını sürdüreceği bir meslek öğrenir.” 

Editör: Haber Merkezi