Küresel salgın hastalığın getirdiği bir sonuç olarak, insan hayatının rakamlarla ifade edilmesi neredeyse kanıksanmış ve doğal karşılanmaya başlanmış görünüyor. 
İnsanlığın yaşadığı bu ağır travma, bir de var olan ancak farkında olunmayan ya da gündem olmayı başaramamış ya da görmezden gelinen açlık gibi bir gerçekle ilişkilendirildiğinde çok daha büyük etkilere yol açacaktır ya da en azından yol açması beklenir. Ancak yazık ki geçmişteki deneyimler çözüm yolunda beklentileri çokta yükseltmeyi mümkün kılmıyor. Bu kapsamda hiç olmazsa insanlığı harekete geçirecek kadar bir kapının aralanmasının da bir adım olduğunu kabul etmek ve en azından bir kişinin açlıktan kurtuluşuna vesile olmanın da bir değer olduğunu dikkate almak gerekir.  
Diyelim ki bir kapı aralandı ve açlıkla baş başa kalmış 690 milyon insandan birisine dokunuldu ve açlık bir kişi için sorun olmaktan çıktı. Bu defa geriye kalan ve her gece aç uyumak zorunda kalan 689 milyon 999 bin 999 insan ne olacak? sorusunu insanlık adına sormak gerekiyor. 
Ve tabiî ki sayaca konu olan insan hayatını sayaca konu olmaktan çıkardığımızda yani açlığı bir tehdit olmaktan çıkardığımızda "insanlık değerlerini yeniden inşa etmek" yönünde görevimizi yapmış olacağız!