Çorum FK kötü başladığı sezonda çıkışını sürdürüyor. Kırmızı Siyahlı takım ligde son üç maçta topladığı yedi puanla ilk kez üst üste üç maçından puanla ayrılmayı başardı. Bu maçların ikisinin deplasmanda olması önemli.

İddialı başlanan sezonun ilk haftalarında güçlü grup, kötü fikstür ve takımda inanılmaz bireysel hatalar sonucunda kaybedilen puanlar ve azalan umutlar. Ardından Teknik Direktör değişikliği ve bir toparlanma süreci. Tabiki futbol anlamında çok iyi olmasada en azından sonuç odaklı maçlar oynamayı başarıyoruz.

Gümüşhane galibiyetinin ardından İstanbul’da dört günde oynanacak iki maç bir anlamda Çorum FK’nın ikinci yarı yol haritasını belirleyecekti. Yönetimde bunun bilincinde olarak takımı sekiz gün İstanbul’da ara kampa aldı. Pazartesi akşamı başlayan İstanbul seferi pazar akşamı sona erdi.

Önce grubun iddialı takımı Sarıyer önündeki mücadele bu sezonki en yüksek çabanın gösterildiği maç oldu. Hücumsal olarak  fazla üretemezsekte mücadele olarak istenileni sahaya yansıtan takım bir puanla sahadan ayrıldı. Gelinen bu noktada hücumsal olarak alternatifsiz durumdaki Çorum FK’da son üç maçtın sol bek oynayan Nafican’ın sol açık oynaması bunun en açık göstergesi. Tarık sağ açık oynuyor mecburiyetten İsmet hoca değişik taktikler uygulayarak ilk yarıyı tamamlamaya çalışıyor.

Sarıyer deplasmanında alınan bir puan ve daha önemlisi verilen mücadele nedeni ile morallenen Çorum FK Sancaktepe FK önünde farklı galip geldi. Evet rakip takım yaş ortalaması 19 olan bir takımla mücadele etti. Alt yapıdan alınan futbolcularla Çorum FK karşısına çıktı. Ancak maçı teyze oğlum Atay Çoban stadda izledi ve golleri ve bir çok pozisyonu canlı olarak izleme imkanı verdi bana.

Tamamen su gölüne dönen sahada Çorum FK’nın kötü zemine rağmen yaptığı inanılmaz paslaşma ve ilk dakikadan son bölüme kadar doksan dakika tam baskı ve konsantrasyon ile mücadele etmesi alınan farklı galibiyetten çok daha önemli ve anlamlıydı.

Şimdi iki kritik maça çıkacağız. Dört günde perşembe günü Çorum’da Amedspor ardından pazar günü Kahramanmaraşspor deplasmanına çıkacağız. Gerçekten ikiside çok zorlu geçecek kesin. Puan sıralamasına baktığımız zaman direk rakiplerimiz konumunda iki takım.

Bu iki maçta en büyük güvencem takımın savunma yönünde son haftalardaki başarılı performansı. İki İstanbul deplasmanında rakiplerine nerdeyse pozisyon vermeden 180 dakikayı tamamladı. Hücumsal anlamda ise Sinan’ın taşıdığı yüke kaptan Umut katıldı ve sakatlıktan dönen Cengiz’in son yarım saattaki performansıyla iki kritik maç öncesinde teknik heyeti ve camianın umutlarını artırdı.

Evet bu iki maçtan çıkartılacak altı puan kırmızı siyahlı takımı  play-off potasının kıyısına getirir. Dört puanda olsa ikinci yarıya daha moralli ve hevesli başlamak mümkün. Tabiki burda asıl önemli olan ise play-off potasına yakın bitirmediğimiz takdirde Fatih başkan B planını devreye sokacak.

Yani ikinci yarıda küçülme politikasına gidecek ve maliyeti yüksek futbolcuları kiraya vererek gelecek sezonun ekonomik bütçesini hazırlayacak. İki maçtaki dört puanın ardından bu plan geriye düştü fakat Amed ve Maraş maçlarıda çok büyük önem taşıyor. Moralliyiz iyi bir hava yakaladık futbol şansımızda yanımızda olursa iki maçtan istediğimiz alarak ayrılacağımıza inanıyorum.
Rakip ne kadar zayıf olursa olsun böyle bir zeminde doksan dakika ortaya konulan mücadele ve kazanma isteği farklı galibiyetten çok daha önemli ve anlamlı. Bu görüntüden dolayı sezon başındaki umutsuz halimin yerine daha iyimser bir beklenti içerisine girdim. Umarım perşembe günü Amedspor maçında bu görüntü devam eder ve ligdeki çıkışımızı sürdürürüz. Yeşeren umutlarımız bu maçta da devam eder ve geleceğe daha iyimser bakarız.

Son olarakta yıllardır savunduğum ALT YAPI’dan yetişerek 2. ligde forma giymeyi başaran Nafican Yardımcı’nın ümit milli takım aday kadrosuna çağrılmasının gururunu yaşıyorum. Keşke daha fazla değer versek daha fazla yetenekleri hem şehrimize hem ülkemize kazandırsak. Bu konu ile ilgili geniş bir değerlendirmeyi ilerleyen günlerde yapacağım.