Bu ya­zı­mız­da ge­nel ka­bul gör­müş ha­liy­le in­san­lık için bir teh­dit olan Kü­re­sel İk­lim De­ği­şik­li­ği ko­nu­su­nu ele al­mak is­te­dim.  Bi­lin­di­ği gi­bi Dün­ya Gı­da ve Ta­rım Ör­gü­tü (FAO) 2014 yı­lı­nı "Ai­le Çift­çi­li­ği Yı­lı(Fa­mily Far­ming Ye­ar)" ola­rak ilan et­miş­ti ve bu­nun­la bir­lik­te tüm dün­ya­da kü­re­sel ısın­ma ile ta­rım et­ki­le­şi­mi, kü­çük ai­le iş­let­me­le­ri­nin iş­le­vi gi­bi ko­nu­lar yo­ğun şe­kil­de tar­tı­şıl­ma­ya baş­lan­mış­tı. Ko­nu ha­len gün­cel ve uzun yıl­lar bo­yun­ca in­san­lı­ğın ge­le­ce­ği­ni teh­dit eden bir fak­tör ola­rak gün­dem­de­ki ye­ri­ni ko­ru­ya­cak gö­rü­nü­yor. Ai­le Çift­çi­li­ği Yı­lı içe­ri­sin­de tüm dün­ya­da far­kın­da­lı­ğı ar­tır­ma­ya dö­nük ola­rak il­gi­li ku­rum­lar ta­ra­fın­dan çe­şit­li et­kin­lik­ler dü­zen­len­miş­ti. Bu kap­sam­da Tür­ki­ye'de de önem­li et­kin­lik­ler ger­çek­leş­ti­ril­di. Bun­lar­dan An­ka­ra'da, An­tal­ya'da ve Ço­rum'da dü­zen­le­nen et­kin­lik­le­re ka­tı­la­rak sü­re­ce kat­kı ver­mek söz ko­nu­su ol­muş­tu. Bu et­kin­lik­ler­den 30-31 Ekim 2018 ta­rih­le­rin­de Ta­rım ve Or­man Ba­kan­lı­ğı ön­cü­lü­ğün­de An­ka­ra'da dü­zen­le­nen "Ulu­sal Ai­le Çift­çi­li­ği Sem­poz­yu­mu'nda "Kü­re­sel İk­lim De­ği­şik­li­ği­nin Ta­rım Ya­yı­mı ve Po­li­ti­ka­la­rı Üze­ri­ne Ola­sı Et­ki­le­ri" baş­lık­lı bir bil­di­ri sun­muş ve ko­nuy­la il­gi­li dü­şün­ce­le­ri­mi­zi pay­laş­mak müm­kün ol­muş­tu. İş­te bu ya­zı­mız­da söz ko­nu­su bil­di­ri­de yer ver­di­ği­miz ba­zı gö­rüş­le­ri bu ya­zı­mız ara­cı­lı­ğıy­la kıy­met­li oku­yu­cu­la­rı­mız­la pay­laş­ma­nın ya­rar­lı ola­ca­ğı­nı dü­şün­düm. 


Ta­bii ko­nu­ya kü­re­sel ısın­ma­ya yük­sek oran­da ne­den olan ak­tör­le­rin so­rum­lu­luk­la­rı­nın ge­re­ği­ni ye­ri­ne ge­tir­me­le­ri te­men­ni­siy­le baş­la­mak ve at­mos­fe­re en faz­la se­ra ga­zı sa­lı­mı ya­pan Çin, ABD, Av­ru­pa Bir­li­ği, Hin­dis­tan, Bre­zil­ya ve Rus­ya gi­bi ül­ke­le­rin so­rum­lu­luk­la­rı­nın fa­kın­da ola­rak, sü­re­ci iyi­leş­ti­ri­ci da­ha güç­lü kat­kı­lar ver­me­le­ri­nin bek­len­di­ği­ni ifa­de et­mek ge­re­ki­yor. 
Kü­re­sel ısın­ma na­sıl ve ne­den gün­dem ol­du?


Tüm dün­ya­da en­düs­tri­nin ge­liş­me­siy­le kent­leş­me sü­re­ci hız­lan­mış, üre­ti­min çok­laş­tı­rıl­ma­sı ve tü­ke­ti­min çe­şit­len­di­ril­me­si ve alış­kan­lık­la­rı ko­nu­la­rı önem ka­zan­ma­ya baş­la­mış­tır. En­düs­tri ve tek­no­lo­ji­de­ki bu hız­lı ge­liş­me sü­re­ci bu­gün kü­re­sel ik­lim de­ği­şik­li­ği gi­bi bir so­ru­nu top­lum­sal, eko­no­mik ve çev­re­sel ko­nu­la­rı içe­ren bir so­run­lar yu­ma­ğı ha­lin­de in­san­lı­ğın önü­ne koy­muş­tur. Top­lum­la­rın ge­liş­miş­lik sü­re­cin­de bu­lun­duk­la­rı ko­num sos­yal ve eko­no­mik gös­ter­ge­ler­le önem­li öl­çü­de ta­nım­la­na­bil­mek­te­dir. Kuş­ku­suz top­lum­sal ve eko­no­mik ya­şa­mın ilk ev­re­sin­de kır­sal alan ve ta­rım­sal üre­ti­min ha­ki­mi­ye­ti var­dır. Bu ilk ev­re­den, ya­ni ta­rım top­lu­mun­dan en­düs­tri top­lu­mu­na ge­çiş sü­re­ci ise çok ko­lay ol­ma­mış ve en­düs­tri top­lu­mun­dan bil­gi top­lu­mu­na ge­çiş sü­re­ci ise çok da­ha kar­ma­şık bir ya­pı arz et­mek­te­dir.  
Ta­rım top­lu­mun­dan en­düs­tri top­lu­mu­na ge­çiş bu­har ma­ki­ne­si­nin bu­lu­na­rak ener­ji kay­na­ğı ola­rak kul­la­nıl­ma­ya baş­lan­dı­ğı 18'in­ci yüz­yı­lın ikin­ci ya­rı­sın­da baş­la­mış­tır. Bu du­rum geç­ti­ği­miz son iki yüz­yıl­da ye­ni bu­luş­la­rın te­tik­le­di­ği ye­ni tek­no­lo­jik ma­ki­ne­le­rin or­ta­ya çık­ma­sı­na yol aç­mış ve bun­la­rın he­men  her alan­da kul­la­nıl­ma­ya baş­lan­ma­sıy­la hız­lı bir en­düs­tri­leş­me sü­re­ci ya­şan­mış­tır. Bu sü­reç­te kent­leş­me, iş ya­şa­mı ve sen­di­ka­lizm ha­re­ket­le­ri gi­bi eko­no­mik ko­nu­lar ya­nın­da sos­yo-kül­tü­rel ko­nu­lar öne çık­mış­tır. Bu de­ği­şim ve ye­ni­leş­me sü­re­cin­de ta­rım sek­tö­rü­nün en­düs­tri­ye kat­kı­sı önem­li ol­muş­tur. Özel­lik­le ta­rım­dan en­düs­tri­ye ser­ma­ye ak­ta­rı­mı ya­nın­da, en­düs­tri­nin ih­ti­yaç duy­du­ğu iş­gü­cü(emek) ta­le­bi­nin kır­sal alan­dan kar­şı­lan­ma­sı, kır­sal nü­fus ve eko­no­mi­si üze­ri­ne önem­li et­ki­ler yap­mış, bu­nun bir so­nu­cu ola­rak kır­dan kent­le­re doğ­ru nü­fus hız­la ak­mış­tır. 


Hız­la ar­tan nü­fus kent­leş­me­yi, eko­no­mik fa­ali­yet­le­ri öne çı­kar­mış, tü­ke­tim alış­kan­lık­la­rı­nın çe­şit­len­me­si­ne yol aç­mış­tır. Bu ise çev­re ve do­ğal kay­nak­lar üze­rin­de­ki bas­kı­yı art­tır­mış(OKP,2013),  bu  hız­lı ge­liş­me sü­re­ciy­se top­lum­sal ve çev­re­sel so­run­la­rın or­ta­ya çık­ma­sı­na yol aç­mış­tır. Bu­gün bu so­run­lar kü­re­sel öl­çek­te in­san ya­şa­mı­nı ve yer­kü­re­yi teh­dit eder ha­le gel­miş­tir. Öy­le ki; bu­gün kü­re­sel ısın­ma­nın bir gös­ter­ge­si ola­rak kul­la­nı­lan "dün­ya­da or­ta­la­ma sı­cak­lı­ğın art­tı­ğı ka­bu­lü", kü­re­sel ısın­ma­yı (sa­de­ce kav­ram­sal ola­rak de­ğil) so­mut ola­rak dev­let­le­rin,  eko­no­mik sek­tör­le­rin ve top­lum­la­rın gün­de­mi­ne ta­şı­mış­tır. Hat­ta bu kap­sam­da 1990 yı­lın­da Bir­leş­miş Mil­let­ler İk­lim de­ği­şik­li­ği Çer­çe­ve Söz­leş­me­si (the UN Fra­me­work Con­ven­ti­on on Cli­ma­te Chan­ge) oluş­tu­rul­muş ve pro­to­ko­lü im­za­la­yan ül­ke­ler (UNFCCC,2014), kar­bon­di­ok­sit  ve se­ra et­ki­si­ne ne­den olan gaz­la­rın sa­lı­nı­mı­nı azalt­mak üze­re an­laş­ma­ya var­mış­lar­dır. 
Bu kap­sam­da kü­re­sel öl­çek­te her alan ve he­men her sek­tör üze­ri­ne et­ki­de bu­lun­ma­sı bek­le­nen kü­re­sel ik­lim de­ği­şik­li­ği­nin ta­rım­sal üre­tim, bil­gi sis­tem­le­ri, ta­rım po­li­ti­ka­la­rı, ta­rım ya­yı­mı ve özel da­nış­man­lık hiz­met­le­ri üze­ri­ne et­ki­le­ri ola­cak­tır. Bek­le­nen de­ği­şim ge­le­cek­te kır­sal ala­na yö­ne­lik po­li­ti­ka ve uy­gu­la­ma­la­rı et­ki­le­me gü­cü­ne sa­hip­tir ve bek­le­nen de­ği­şi­mi dik­ka­te alan ye­ni po­li­ti­ka­la­rın ge­liş­ti­ril­me­si ve ön­lem­le­rin alın­ma­sı­nı ge­rek­li kı­la­cak­tır. Bu kap­sam­da ta­rım­sal üre­ti­min sür­dü­rü­le­bi­lir­li­ği­ni ve üre­tim kay­nak­la­rı­nın de­vam­lı­lı­ğı­nı teh­dit ede­cek olan kü­re­sel ik­lim de­ği­şik­li­ği­nin; ulus­lar ara­sı ve ulu­sal dü­zey­de ele alı­na­rak, bu alan­da ye­ni ve sür­dü­rü­le­bi­lir ön­lem­le­rin alın­ma­sı­na yö­ne­lik ça­lış­ma­la­ra yö­ne­lin­me­si doğ­ru ola­cak­tır. 
Kü­re­sel ik­lim de­ği­şik­li­ği ve ola­sı et­ki­le­ri


Kü­re­sel ısın­ma, kent­leş­me so­nu­cu at­mos­fer­de­ki se­ra gaz­la­rı­nın kon­san­tras­yon­la­rı­nın art­ma­sıy­la bu mo­le­kül­le­rin gü­neş ışın­la­rı­nı hap­se­de­rek at­mos­fe­rin alt bö­lüm­le­rin­de sı­cak­lık ar­tı­şı­na yol aç­ma­sı­dır. Kü­re­sel ısın­ma­nın ne­den ol­du­ğu ha­va sı­cak­lık­la­rın­da­ki ar­tış ile tüm dün­ya­da ik­lim de­ği­şik­lik­le­ri ya­şa­na­ca­ğı tah­min edil­mek­te­dir. İk­lim­sel de­ği­şik­lik, kar­şı­laş­tı­rı­la­bi­lir bir za­man pe­ri­yo­dun­da göz­le­nen do­ğal de­ği­şi­me ek ola­rak doğ­ru­dan ve­ya do­lay­lı yön­den at­mos­fe­rin bi­le­şi­mi­ni bo­zan in­san et­kin­lik­le­ri so­nu­cun­da oluş­mak­ta­dır. Kü­re­sel ısın­ma bir­çok sek­tö­rü olum­suz yön­de et­ki­le­mek­te­dir(UNFCCC,2014). Kü­re­sel ısın­ma bir zin­cir ha­lin­de olum­suz et­ki­ler do­ğu­ra­rak iler­le­mek­te­dir. Kü­re­sel ısın­ma ik­li­mi, ik­lim ta­rım­sal üre­ti­mi, ta­rım­sal üre­tim ise gı­da üre­ti­mi­ni ve doğ­ru­dan eko­no­mi­yi et­ki­le­mek­te­dir(Simp­son ve Bur­pee, 2014). Dün­ya­nın mev­cut ener­ji kay­nak­la­rı­nın yak­la­şık %85'ini fo­sil ya­kıt­la­rın oluş­tur­du­ğu (Mac­Crac­ken,2001;akt:Kork­maz,2007) dü­şü­nül­dü­ğün­de, kü­re­sel ısın­ma­nın en bü­yük ne­den­le­ri­nin ener­ji, en­düs­tri, ulaş­tır­ma, ta­rım ve or­man­sız­laş­ma ol­du­ğu gö­rül­mek­te­dir. Bu ise dün­ya için gi­de­rek ar­tan bir teh­dit oluş­tur­mak­ta­dır(OKP,2013).  Kü­re­sel ısın­ma­nın önü­ne ge­çe­bil­mek için sa­na­yi ve ta­rım sek­tör­le­rin­de fo­sil ya­kıt kul­la­nı­mı­nın azal­tıl­ma­sı yo­luy­la sağ­lan­ma­sı ge­rek­mek­te­dir. Kü­re­sel yü­zey sı­cak­lık­la­rı, 19. Yy son­la­rın­da baş­la­mış, 1980'ler­den son­ra ne­re­dey­se he­men her yıl sı­cak­lık ar­tış­la­rı kay­de­dil­miş­tir. Ya­pı­lan tah­min­le­re gö­re kü­re­sel or­ta­la­ma yü­zey sı­cak­lık­la­rı 1990-2100 yıl­la­rın­da 1,4 ile 5,8 de­re­ce ara­sın­da bir ar­tış ola­ca­ğı bek­len­mek­te­dir. 
Kü­re­sel ısın­ma ile bu­zul­la­rın eri­me­si, de­niz se­vi­ye­si­nin yük­sel­me­si, ik­lim­le­rin yer de­ğiş­tir­me­si, sı­cak­lık ar­tı­şı ve sal­gın has­ta­lık ve za­rar­lı­la­rın art­ma­sı kar­şı­la­şı­la­bi­le­cek so­nuç­lar ara­sın­da yer al­mak­ta­dır. Tüm bun­lar, sos­yo-eko­no­mik sek­tör­le­ri ve eko­lo­jik sis­tem­le­ri doğ­ru­dan ve­ya do­lay­lı ola­rak et­ki­le­ye­rek in­san ya­şa­mı­nı et­ki­le­ye­cek önem­li de­ği­şik­lik­le­re yol aça­ca­ğı tah­min edil­mek­te­dir. Ta­rı­mın, kü­re­sel ısın­ma­yı olum­suz et­ki­le­di­ği ger­çe­ği­nin ya­nın­da, kü­re­sel ısın­ma­nın da ta­rım üze­rin­de olum­suz et­ki­le­ri ol­du­ğu bi­lin­mek­te­dir. Ar­tan sı­cak­lık ge­nel ola­rak ta­rım ürün­le­ri üze­ri­ne olum­suz yön­de et­ki et­ti­ği gi­bi bit­ki­ler­de gö­rü­len has­ta­lık­lar da sı­cak­lık­la bir­lik­te ar­tış mey­da­na gel­mek­te­dir.


İk­lim de­ği­şik­li­ği­nin ta­rım ürün­le­ri stok­la­rın­da azal­ma­ya, ener­ji ve di­ğer gir­di­le­rin fi­yat­la­rın­da ar­tış­la­ra yol aç­ma­sı  bek­len­mek­te­dir. Bu çer­çe­ve­de kü­re­sel öl­çek­te gı­da ve ham pet­rol fi­yat­la­rın­da ar­tış söz ko­nu­su ola­cak bu du­rum ise  ta­rım ve gı­da üre­ti­min­de ma­li­yet ar­tı­şı­na yol aça­cak­tır. Bu du­rum esa­sen gü­nü­müz­de bi­yo­ya­kıt ve di­ğer ye­ni­le­ne­bi­lir al­ter­na­tif ener­ji kay­nak­la­rı­na  il­gi­nin  art­ma­sı­na yol aç­mış­tır (OKP,2013). 


Yi­ne ik­lim de­ği­şik­li­ği­nin bir so­nu­cu ola­rak ya­şan­mak­ta olan do­ğal afet­le­rin sık­lı­ğı art­mış ve et­ki­le­ri ise cid­di bo­yut­la­ra ulaş­mış­tır(OKP,2013). Bu du­rum gı­da ar­zı ve fi­yat­la­rıy­la top­lum­sal olay­lar ara­sın­da iliş­ki olup ol­ma­dı­ğı ko­nu­su­nun tar­tı­şıl­ma­sı­na yol aç­mış­tır(Simp­son ve Bur­pee, 2014).  Bu­na gö­re kü­re­sel dü­zey­de gı­da fi­yat­la­rın­da ani ar­tış­lar­la­rın ayak­lan­ma­la­ra ve top­lum­sal ka­rı­şık­lık­la­ra yol aç­tı­ğı göz­len­miş­tir. 


Gö­rül­dü­ğü gi­bi ta­rım ve gı­da ürün­le­ri üre­ti­mi ve fi­yat­la­rı ge­le­cek­te kü­re­sel ik­lim de­ği­şik­li­ği­nin de et­ki­siy­le çok önem­li sos­yo-eko­no­mik ge­liş­me­le­rin or­ta­ya çık­ma­sı­na yol aça­bi­le­cek­tir. Bu ba­kım­dan ko­nu ta­rım po­li­ti­ka­sı ön­lem­le­ri­ne ve özel­lik­le ik­lim de­ği­şik­lik­le­ri­ne uyu­mun sağ­lan­ma­sı ve olum­suz et­ki­le­ri­nin azal­tıl­ma­sı ba­kı­mın­dan  ta­rım öğ­re­ti­mi­ne, eği­ti­me ve ya­yı­ma çok bü­yük öl­çü­de gö­rev dü­şe­cek­tir. (Sü­re­cek)