Merhum,
Son kez uğradı oturduğu makama / Sele serpe uzandı, musalla taşına / İkram edilmedi çay, kahve, soda / Lakin el üstünde tutuluyordu hala / Dedi, ah yalan dünya, ah yalan dünya
*
Tüm makamlar fani ölüm gerçek / ah bir idrak edebilsek, dünya ahiret değişecek
*
Bir iş için aradı biri / Gönderdi ayrıntılı CV / Yapamazsan kötü, yaparsan iyi / Ona göre değişiyor samimiyeti / Hâlbuki makbul olan, insanın niyeti
*
Düşündüm de, hırsızlığın sebebi olsa idi fakirlik /
Dürüstlüğün sebebi de, mutlak olur du  zenginlik /
…………………………………
Şimdi izledim haberleri görünmüyor hiç benzerlik/
Birileri alın teriyle çöplerden ararken rızık / Bir diğeri hazırdan almış yedi sülalelik azık / Akıbetini düşününce diyorum yazık yazık
*
Esme rüzgâr esme, bak uyandım / Çocukları alıp babamın mezar taşına dayandım
*
Kardeş, bugün arife yarın bayram / Ne kadar dünyalıklarla meşgul olsan / Fatiha bekler merhum anan baban  / Gel aile boyu bir ziyaret eyle mezarını / Belki anlatır sana aşağıda yaşadıklarını
*
Güzel güzel sözlerimiz var / Paylaş paylaş bitmez/
Lakin paylaşana ve okuyana tesir etmez / Tesirsiz söz de kuru kalabalıktan öteye gitmez
*
Dostum madem bu kadar çok gezer / Bizim ellere de gel, biz de misafirperver / Dedim: Eyvallah, sizin eller neresi? / Dedi: Yedi Anadolu Bölgesi
*
Vakit tamam olup yatınca düz / Ve soğumaya başladığında yüz / Sayfalarda kalır insan gibi öksüz / Belki biraz yorum biraz da beğeni / Sonra unutulur gider diğerleri gibi / Başka mı? / Memursa önce kapıdaki isimlik kaldırılır / Sonra özel eşyaları yakınlarına aldırılır / Belki birkaç ay ara sıra geçer ismi / Ve gazetelerde yayımlanır son resmi / Sonra unutulmak üzere rafa kaldırılır  / Yalan dünya yine de kalanları kandırır
*
Memlekette bir kimse de var ise değer / Kaybolup gitmeden hakkınca değer ver
*
Dün neredesin,  bugün nerede / Yarınlar gizlidir bilinmezlerde / Tamahkâr olma oğul, o halde / İyi geçin cümle âlemle
*
Hayat, / Bazen bir bazen iki hece / Çözülemez zor ise bilmece
*
Üzülme gidemedim diye / Yum gözünü oradasın / Aç gözünü buradasın / Hayaller iyi ki varsın
*
Gelip geçerken selam verene selam ver / Oturup bir bardak çayını içene de önem ver
*
Bırak olmasın çevremde kimsecikler / Bana, ben yeter zaten gerisi acı keder
*
Aslında herkes aynı şeylerden şikâyetçi / Lakin düzeltmek yerine kendi destekçi
*
Evlatla, bir çay iki kelamlı muhabbet / Mal mülk makamdan daha kıymetli elbet
*
Bak, uzak durma ey oğul, artık gir içeri
Girenle girmeyenin bir olmaz son hali
Ölümden sonra başlar uzun yolculuk
Tıkanır da nefesin belki alamazsın soluk
O halde, ırak olma camiye gel gel gel beri
Sakın gelmem deme seni de alırlar en ileri
Nice uzak duranların hüzündür son hali
Rabbim hidayet versin cümle âleme
Mahir sen de iki rekât namazına güvenme
Din bir bütündür asla kabul etmez ayrılık
Namaz hac zekât oruç şehadet muvafık
Anlatmak kolay lakin uygulamak çok zor
Nice anlatanların sonu cehennemde kor
Vesselam ilminle amel etmek zordan zor
BAŞSAĞLIĞI: Hakkın rahmetine kavuşan (bacanağımın babası) Osmancık eski belediye başkanı Avni Kılıç Bey'e Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine sabrı cemil dilerim.