Er­ken se­çim ko­nu­su, se­çim­ler­de par­ti­le­re it­ti­fak ya­pa­bil­me imkânı ve­ren ya­sa­nın Mec­lis’­ten geç­me­si ile ko­nu­şul­ma­ya baş­lan­mış­tı ama doğ­ru­su hiç kim­se bu ka­dar da er­ken ola­bi­le­ce­ği­ni de bek­le­mi­yor­du. Dev­let Bah­çe­li­’nin ko­nu­yu gün­de­me ta­şı­ma­sı son­ra­sın­da Cum­hur­baş­ka­nı­’nın, işi bir gün içe­ri­sin­de par­ti­sin­de ka­ra­ra bağ­la­ma­sı, san­ki ön­ce­sin­den ha­ber­dar ol­du­ğu, Bah­çe­li ile da­nı­şık­lı bir iş yap­tık­la­rı yo­rum­la­rı­na ne­den ol­du.

İk­ti­dar ka­na­dı­nın er­ken se­çim olup ol­ma­dı­ğı so­ru­la­rı­na çok net şe­kil­de, se­çim­le­rin za­ma­nın­da ya­pı­la­ca­ğı ce­va­bı­nı ver­me­le­ri­nin üze­rin­den faz­la za­man geç­me­den böy­le bir ka­rar alın­ma­sı­nın ne­den­le­ri da­ha bir sü­re ko­nu­şu­la­cak­tır. Esa­sen Zey­tin Da­lı Ope­ras­yo­nu’­nun ya­rat­tı­ğı mil­li he­ye­can ne­de­niy­le it­ti­fak cep­he­si­nin ka­mu­oyu yok­la­ma­la­rın­dan mem­nun ol­du­ğu açık­tı, ama bu he­ye­can ve mem­nu­ni­yet bir yıl da­ha mu­ha­fa­za edi­le­bi­lir miy­di? Eko­no­mi­de­ki sı­kı­şık­lık­tan da ce­sa­ret ala­rak Tür­ki­ye'ye kar­şı ka­os plan­la­rı ya­pan çev­re­le­rin bu plan­la­rı­nı bo­şa çı­kart­mak ka­dar, Af­rin ha­re­ka­tıy­la olu­şan bu olum­lu ha­va­dan ya­rar­lan­mak, er­ken se­çim ka­ra­rın­da et­ki­li ol­muş ol­ma­lı.   

Baş­lan­gıç­ta it­ti­fak ara­yı­şı MHP açı­sın­dan ba­ra­ja ta­kıl­ma­mak, AK Par­ti için ise cum­hur­baş­kan­lı­ğı se­çim­le­rin­de yüz­de el­li­yi ge­çe­bil­mek için dü­şü­nül­müş bir for­mül­dü ama Zey­tin Da­lı Ope­ras­yo­nu ile it­ti­fak, bun­dan çok da­ha faz­la bir du­ru­ma hiz­met et­miş­tir. Bu iki par­ti­nin mu­ta­ba­ka­tı ol­ma­say­dı Af­rin Ope­ras­yo­nu her­hal­de bu oran­da yük­sek bir ka­mu­oyu des­te­ği ala­maz­dı. 

Ope­ras­yon bo­yun­ca CHP, ay­nen 15 Tem­muz'da ol­du­ğu gi­bi sü­rek­li bir gel­git ya­şa­mış, sırf bu it­ti­fak­tan do­la­yı des­tek açık­la­ma­sı yap­mak zo­run­da kal­mış­tır. Ak­si ol­say­dı ya­ni MHP o öl­çü­süz, yı­kı­cı mu­ha­le­fe­ti­ni sür­dür­sey­di, ar­ka­sı­na HDP'yi alan CHP'nin bu sü­reç­te ne­ler ya­pa­bi­le­ce­ği­ni tah­min et­mek zor de­ğil. Bu du­rum­da ka­mu­oyu des­te­ği ol­ma­yan, en azın­dan ka­mu­oyu­nun ya­rı­sı­nın mu­ha­le­fet et­ti­ği, dün­ya­nın ise her gün eleş­tir­di­ği bir ope­ras­yo­nun bu öl­çü­de ba­şa­rı­lı ol­ma­sı müm­kün ol­maz­dı.

Hiç kuş­ku­suz, 15 Tem­muz iş­gal gi­ri­şi­mi­nin gös­ter­di­ği bü­yük teh­li­ke kar­şı­sın­da her iki par­ti­nin gös­ter­di­ği sağ­lam du­ruş, it­ti­fa­ka gi­den yo­lu aç­mış­tır. 15 Tem­muz'dan kı­sa sü­re ön­ce iki par­ti li­de­ri­nin bir­bir­le­ri hak­kın­da sarf et­ti­ği söz­ler ha­tır­lan­dı­ğın­da ge­li­nen bu nok­ta ha­ki­ka­ten şa­şır­tı­cı­dır. Hat­ta 7 Ha­zi­ran se­çim­le­ri so­nun­da bir hü­kü­met ku­ru­la­ma­ma­sı için her tür­lü gö­rüş­me­ye ken­di­si­ni ka­pa­ta­rak ka­osa oy­na­yan Bah­çe­li'nin, se­çi­me da­ha iki yıl var­ken "aday çı­kart­ma­ya­ca­ğız, ada­yı­mız R. Tay­yip Er­do­ğan'dır" de­me­si, ki­mi­le­ri­ne "aca­ba bir tu­zak ola­bi­lir mi" so­ru­su­nu sor­du­ra­cak ka­dar şa­şır­tı­cı­dır. 

Ger­çi AK par­ti­nin MHP'ye ih­ti­ya­cı, MHP'nin AK Par­ti­’ye olan ih­ti­ya­cın­dan az de­ğil­di. Mev­cut du­rum­da ya­pı­la­cak bir se­çim­de ba­ra­jı geç­me­si im­kan­sız olan bir MHP için zor bir dö­nem baş­la­ya­cak, Bah­çe­li için ise her­hal­de si­ya­si bir ge­le­cek kal­ma­ya­cak­tı. Bek­le­nen rüz­ga­rı es­ti­re­me­miş ol­sa da MHP açı­sın­dan en bü­yük teh­li­ke olan Me­ral Ak­şe­ner'in İyi Par­ti­si'ne bir bu­çuk yıl da­ha fır­sat ta­nı­mak da si­ya­se­ten bü­yük risk­ti. 

An­cak her şe­ye rağ­men MHP'den cum­hur­baş­kan­lı­ğı se­çi­min­de so­nu­ca et­ki ede­cek bir oy ge­le­ce­ği­ni bek­le­yen­ler um­duk­la­rı­nı bu­la­ma­ya­cak­lar­dır. Zi­ra İyi Par­ti, bek­le­nen çı­kı­şı ya­pa­ma­dı­ğı için MHP için­de kal­ma­ya de­vam eden, ama kı­ya­met kop­sa Er­do­ğan'a oy ver­me­ye­cek bü­yük bir kit­le ol­du­ğu ke­sin. 

İt­ti­fak, esa­sen AK Par­ti açı­sın­dan bir ge­ri­ye gi­diş­tir. Ku­rul­du­ğu gün­den bu­gü­ne hak ve öz­gür­lük­le­re vur­gu ya­pa­rak, sta­tü­ko güç­le­ri­ne mey­dan oku­yup, de­ği­şim fik­ri­ni mer­ke­ze ala­rak gel­miş olan bir par­ti­nin, - her se­çim­de oyu­nu art­tı­ra­rak sü­rek­li bü­yü­me gös­ter­di­ği­ne gö­re doğ­ru bir yol­da ol­du­ğu da bel­li iken- bir çok yö­nüy­le sta­tü­ko­cu­luk ko­nu­sun­da CHP'den ge­ri ka­lır ya­nı ol­ma­yan bir MHP ile it­ti­fak yap­ma­sı­nın ak­la uy­gun bir iza­hı var mı­dır?

Her se­çim kam­pan­ya­sın­da bü­tün par­ti­ler ta­ra­fın­dan ve­ri­len ye­ni ana­ya­sa sö­zü­nün ye­ri­ne ge­ti­ri­le­me­me­si­nin so­rum­lu­su sa­de­ce CHP mi­dir? Bı­ra­kın ye­ni bir ana­ya­sa ya­pıl­ma­sı­nı, ifa­de özür­lü o saç­ma sa­pan ye­min met­ni da­hil bir çok şe­yin ta­bu ha­li­ne ge­ti­ri­le­rek, de­ğiş­ti­ril­me­si­nin da­hi tek­lif edi­le­me­me­si­nin mü­seb­bi­bi en az CHP ka­dar MHP'dir de.  

Ay­nı şey ter­sin­den MHP için de ge­çer­li­dir. Mü­es­ses ni­zam­la hiç­bir so­ru­nu ol­ma­yan, ak­si­ne var­lı­ğı­nı Tür­kün son ka­le­si ola­rak gör­dü­ğü TC'ye toz kon­dur­ma­ma­ya ada­yan, re­ji­me ya­pı­lan en ba­sit eleş­ti­ri­le­re da­hi "ya sev ya terk et" di­ye kar­şı­lık ve­ren bir par­ti,  bir­çok ic­ra­at­la­rıy­la o ka­le­de ge­dik­ler aç­tı­ğı­nı dü­şün­dü­ğü AK Par­ti­’ye ne di­ye des­tek ol­sun ki? Dü­ne ka­dar Tay­yip Er­do­ğan'ın cum­hur­baş­kan­lı­ğı­na en az Kı­lıç­da­roğ­lu ka­dar şid­det­le kar­şı dur­muş olan bir Bah­çe­li, na­sıl olur da bir an­da Er­do­ğan mu­hib­bi ke­si­lir?   

Ba­na gö­re tüm bu so­ru­la­rın ak­la uy­gun bir tek iza­hı, kü­re­sel bir ku­şat­may­la kar­şı kar­şı­ya ol­du­ğu­nu gö­ren ik­ti­da­rın, bu ku­şat­ma­yı an­cak bir mil­li da­ya­nış­may­la ya­ra­bi­le­ce­ği­ne inan­ma­sı­dır. 
Baş­ta ABD ve Al­man­ya ol­mak üze­re AB ül­ke­le­ri­nin tu­tum ve dav­ra­nış­la­rı­nın 15 Tem­muz dar­be gi­ri­şi­mi­nin ar­ka­sın­da ol­duk­la­rı­nı açık bi­çim­de gös­ter­miş ol­ma­sı, yu­ka­rı­da da ifa­de et­ti­ği­miz gi­bi her iki par­ti li­de­ri­nin, ül­ke­nin bir be­ka so­ru­nu ile kar­şı kar­şı­ya ol­du­ğu­nu dü­şün­me­le­rin­de et­ki­li ol­muş­tur. 

Bu ül­ke­ler bu­gü­ne ka­dar bu tu­tum­la­rın­dan ge­ri adım at­ma­dık­la­rı gi­bi hem FE­TÖ'nün üst dü­zey adam­la­rı­na sı­ğın­ma im­ka­nı ve­rir­ken, hem de PKK üze­rin­den Tür­ki­ye'yi sı­kış­tır­ma­ya de­vam et­me­le­ri bu ka­nı­yı doğ­ru­la­mak­ta­dır.  
Ba­zı çev­re­le­rin abar­tı­lı bul­du­ğu, hat­ta ki­mi­le­ri­nin komp­lo te­ori­si di­ye­rek is­tih­za ile kar­şı­la­dı­ğı bu yak­la­şı­mın bir ger­çe­ğe te­ka­bül et­ti­ği­ni, Af­rin'de­ki tü­nel­le­re ba­kan bi­ri­nin da­hi gör­me­si müm­kün­dür.