Nice yuvalar yıkıyor içki, fuhuş, kumar / Dikkat et kardeş, çocukların ne günahı var?
*
Geçenlerde,/ Emektar birini gördüm çarşıda / Mübarek pek de şıktı / Nazarı ibretle baktım şöyle / Etrafında kimsecikler yoktu
*
Karışmışsa bıyık ile sakal / İtinalı tükür istediğin kadar / Çıkamazsın içinden, bu kadar / Çözüm mü? Tıraş ol oğul, tıraş ol / Yok başka çıkar yol (yukarı bıyık-aşağı sakal misali çıkılmaz içinden)
*
Baba dedi: Aman oğul dikkat et / Makamı bulunca değişmesin hayatının yönü / Bir sel gelirde dünden bugüne tüm itibarını götürü
*
Genç dedi:  Sana ne; günah benim, suç benim / Sen kalbime bak, ahrette çıkacak sonuç benim
*
Günah senin, suç senin  / Lakin mesuliyet benim / Dost dostu hep tutmalı / Ateşe düşmekten derim /
Öyle mi… Aferin
*
Belki de görünce kaçacaksın benden  / Eser kalmadı 60 yıl önceki güzelliğimden
*
Gencim, güzelim, özelim  / Gençlik gitti, güzellik bitti / Etrafımda pervane olanları / Hadi bir görelim
*
Bugün pazartesi, bil ki yarın cuma / Zaman hızlı geçer, aradaki günleri sayma
*
Ön sokakta gülen / Arka sokakta ağlayan / İşine gelirse, iki farklı dünya / Dayan gönlüm dayan
*
Ey oğul,
At üzerinde, merkeple gideni hor görme / Sende hor görülürsün bir gün, attan düşersin de
*
Şeytanın önüne düşünce insan  / Akıbet hüsrandır hüsran 
*
Anne dedi: Çocuklar ah çocuklar / Babanız kaba saba olmazsa ne var / Çocuklar dedi: Anne, belki sende de aynı eyler var
*
Bir kere gözden düşerse insan / Telafisi olmaz ağzınla kuş tutsan
*
Bazen samimi bir selam  / Alıp götürür maziye, ardından gelmese de kelam
*
Ne ben anlatabilirim, ne de sen anlayabilirsin  / Geç kalma bir daha geldiğinde bulamayabilirsin
*
Bazen diyorum / Boş ver, yazma yazdırma / Sonra da diyorum devam et, beni kızdırma
*
Diyorsun ki;…Şunu da yaz / Diyorum ki;… Sen de emek ver az / Sonuç mu?...İşine gelmeyince anlamaz
*
Dedi: Dola dursun hele günah hanem / Sonra bir tövbe edince, boşalır bir tanem / Dedim: Bak yaşın kemale erdi / Sana tövbe garantisini kim verdi? /
Dedi: Doğru ya, bugün bir arkadaşım kabre girdi /
Münker - Nekir başına gelince acep ne cevap verdi? / Yarabbi, ne olur affet bu kulunu, iyi ki dostum uyarıverdi
*
Akrabalar telefondaki bir tuş kadar yakın / Lakin tuşa dokunacak gönüller ırak mı ırak / Sen de diyorsun ki, boş ver sıkma canını baba / Aynı öğütleri vermeyi bırak / Doğru söylüyorsun da oğul / Bu gidişle Halimiz ne olacak?
*
Rabbim dilerse fakiri zengin eder / Zengini de fakire muhtaç eder / Buna da denir kader
*
Kız evladının arkasında bir kaledir baba / Kale yıkılırsa, evladın hali ne ola?
*
Bak delikanlı / O gençtir, cahildir / Sakın gururuyla oynama / İstiyorsan adam gibi iste / Kızcağızı oyalama.