Eğitim ve öğretimin yapıldığı yer olarak hep okul olduğunu öğrettik ama sokakların, çiçeklerin, böceklerin, dağların, ormanların, hayvanların da bir okul olabileceğini öğret(e)medik. 90 yaşında bir dedenin, bir ninenin okul olduğunu öğret(e)medik. Annenin okul olduğunu öğret(e)medik. Hayatın, ormanın, tabiatın hayat olduğunu öğretemedik.
Fen Liseleri, Sosyal Bilimler Liseleri açtık ama buraların bir arena olmadığını, insanlığa hizmet yarışında insan okulu olduğunu öğretemedik. 
Çocuklarımıza bilgisayarları, cep telefonlarının nasıl kullanacağını öğrettik ama hangi bilgilerin kullanılacağını, ulaştıkları bilgileri insanların faydasına nasıl kullanacaklarını öğret(e)medik.
LGS, YKS, KPSS sınavlarına nasıl hazırlanacaklarını öğrettik ama kitap sevgisini öğretemedik. Ders ve sınav kitapları dışında kitap okumayı öğretemedik. 
Fizik, Matematik, Fen Bilimlerini öğrettik ama aynı zamandan bir çalgı aleti çalmasını öğret(e)medik. Bir mimar yetiştiremedik, 
Matematikteki her türlü formülü öğrettik ama bu formüllerin hayattaki karşılığını, bu formülleri nerede kullanacağını öğret(e)medik. Sınavlarda başarılı olmanın yollarını öğrettik ama iyi insan, faydalı insan, inançlı insan ve mutlu insan olmanın yollarını öğretemedik.
En zor matematik sorularını çözmeyi öğrettik ama bakkaldan ekmek almayı öğretemedik.
2500 yıl önce yaşamış Aristo'yu, Eflatun'u öğrettik ama Yunus Emre'yi, Mustafa Kutlu'yu, Halil İnalcık'ı, Nurettin Topçu' yu, İbn Haldun'u vs. öğret(e)medik.
Batılılaşmanın yüzümüzü batıya dönmek olduğunu öğrettik ama doğunun ne demek olduğunu öğretmedik. Neden batıya döndük ve batıdan ne kazandık diye sormayı öğretmedik. Batıya yüzümüzü dönerken geride neler bıraktığımızı ve neler kaybettiğimizi öğretmedik.
Kötüyü öğrettik hatta yaşamaya başladık ama iyiliği öğret(e)medik. Bu yüzden iyilik hep dilimizde kaldı kalbimize indiremedik. Duayı öğrettik ama fiili duayı öğret(e)medik. 
Dürüst ve adil kelimelerini slogan haline getirmeyi öğrettik ama kendimizin de dürüst ve adil olması gerektiğini öğretmedik. Ne söylediğimizin değil ne yaptığımızın daha kıymetli olduğunu öğret(e)medik.
Ülkemizin kaç bölgeden oluştuğunu dünyanın en uzak köşesindeki bir ülkenin başkentini öğrettik ama yeryüzünün bir ayet olduğunu öğret(e)medik.
Dünyada bugüne kadar yaşamış tüm uygarlıkları öğrettik. Bu uygarlıkların kanun metinlerini en ince ayrıntısına kadar öğrettik ama dünyada hüküm süren zalimliklere çözüm üretmeyi öğretemedik.
Adaletle ilgili kanunlarımızı Almanya'dan, İtalya'dan, İsviçre'den aldığımızı öğrettik ama Alev Alatlı'nın dediği gibi "Helalleşmenin mahkemeden dava kazanmaktan daha üstün olması gerektiğini, her yasal hakkın helal olamayacağını" öğret(e)medik. Helal kazanılan bir liranın, haram olan yüzbin liradan daha kıymetli olduğunu öğret(e)medik. En iyi muhasebecileri yetiştirdik ama bunlara helal ile haram arasındaki farkı öğretemedik.
Güçlünün; teknolojiyi, parayı elinde tutanın olduğunu öğrettik. Ama asıl güçlünün kalbe girenin, insanlara faydalı olanın ve adaletli olanların olduğunu öğret(e)medik. Almayı öğrettik ama vermeyi öğret(e)medik. Hep kazanmayı öğrettik ama kaybetmenin de hayatın bir gerçeği olduğunu öğret(e)medik. Kazanmak için her şeyin mubah olduğunu öğrettik ama az da olsa helal kazancın ve alın terinin daha kıymetli olduğunu öğretemedik.
Kazanmayı hep kendimizden bildik ama kazanırken yardımcı olanları takdir etmeyi ve onlara vefa göstermeyi öğret(e)medik. Kazanmayı kendimizden bilirken asıl mal sahibinin kim olduğunu öğretmedik.
Zengin olmanın yollarını öğretirken yalan söylemenin, emanete ihanet etmenin, verdiği sözde durmanın daha kıymetli olduğunu öğretmedik.
Geleceğin ne kadar kıymetli olduğunu öğrettik ama geçmişin geleceğe ışık tuttuğunu ve bugüne nasıl geldiğimizi öğretmedik. Geleceği düşünürken insan onurunun daha kıymetli olduğunu öğretmedik.
Demokrasiyi öğrettik ama azınlıkta olanların da haklı olabileceğini öğret(e)medik.
Arabanın en iyisi hangisi olduğunu, araba kullanmasını öğrettik ama arabada sigara içmemeyi ve içtiği sigara paketini caddenin ortasına atmaması gerektiğini öğretemedik.
Öğrettiğimiz ve öğretemediğimiz çok şey var ama;
En azından ailemi ve insanları seviyorum demeyi insan olmayı öğretemedik. 
En önemlisi de teşekkür etmeyi, özür dilemeyi  ve lütfen demeyi dahi ÖĞRETEMEDİK.
Sevgiyle kalın, sevgide kalın…