Ömer b. Abdülaziz, Emevi Devlet geleneği içinde yetişmiş bir liderdir. Muaviye, Velid, II. Mueviye, Mervan, Abdülmelik, l.Velid ve Süleyman'dan sonra devlet başkanlığı makamına oturan sekizinci halifedir. Kendinden önceki halifelerin bütün yetkilerine sahipken onlardan çok farklı olan bir devlet reisidir. İmkanlarını eza ve cefa için kullanmak yerine onların sorumluluğunun altında adeta ezilen ve ömrü boyunca ahreti, sorgu ve suali düşünen bir insandır.
Dünya nimetlerine ulaşma konusunda hiçbir sorunu olmadığı halde dünyaya sırtını dönen tek devlet başkanı olarak tarihe geçen Ömer b. Abdülaziz'in icraatlarını şöyle sıralayabiliriz:
*Medine valiliği sırasında oranın alimlerini hem danışman olarak istihdam etmiş hem de onlardan ilim öğrenmiştir.
*Süleyman'dan sonra halife olmasına rağmen halkı dilediklerine biat etme konusunda serbest bırakmıştır. Fakat halk, yine ona biat etmiştir.
*İlk konuşmasında: "Allah'a isyan ettiğim takdirde bana itaat etmeyiniz" diyebilmiştir.
*Hilafetinin ilk günü halka şu uyarıda bulunmuştur:
"Ey İnsanlar! Bize yaklaşmak, bize arkadaş olmak isteyen kişi. Şu esaslara uymadığı takdirde yanıma bile yaklaşmasın:
l.Bize kadar ulaşıp derdini anlatamayan, ihtiyacını farz edemeyenlere yardımcı olmalıdır.
2.Bizimle birlikte hayra koşmalıdır.
3.Düşünemediğimiz hayır işlerini hatırlatmalıdır.
4.Yanımızda kimseyi çekiştirmemeli, işitince hoşlanmayacağımız sözleri konuşmamalıdır.
5.Kendini ilgilendirmeyen konurla girmemelidir.
*Zalim valileri azletmiş, yerine yumuşak huylu ve merhametli valiler tayin etmiştir.
*İlk Cuma hutbesinde Hz. Ali ve evladın karşı lanet ve küfürleri kaldırmıştır. Onların yerine hutbenin sonunda Nahl Suresinin 90. ayetinin okunması geleneğini yerleştirmiştir. Bu uygulama, tüm İslam dünyasında aynen devam etmektedir.
* Valilere de birer genelge göndererek Hz. Ali ve evladına hutbelerde lanet okunmasını ve küfredilmesini yasaklamıştır.
*Hz. Peygamber (sav)den intikal eden Fedek Arazisi'ni ehlibeyte tevdi etmiştir. *Halife olduğu gün, tören için hazırlanan atları sattırıp parasını hazineye göndermiştir. *Sadece iki entarisi vardı. Birini yıkadığı zaman ötekini giyiyordu. Yamalı elbiseyle Cuma hutbesi okumaya çıkmaktan çekinmiyordu.
* Hilafetten önceki dönemden kalan elbise ve eşyalarını hazineye devretti. Eşi Fatıma da baba hatırası gerdanlığını hazineye teslim etti.
*Evinde bir kaptan başka yemek bulunmazdı. Çocukları da buna alışmak zorunda kalmışlardı. *Evinin ihtiyacının posta arabasıyla taşınmasına, abdest suyunun bile sarayın mutfağında ısıtılmasına razı değildi.
* Daha önce devlet yetkisi kullanılarak elde edilmiş olabileceği endişesiyle miras yoluyla intikal eden mal, mülk, tarla, bahçe ve arazisinin tapularını yırtarak hepsini beytülmale/hazineye iade etmiştir.
*Ümeyye oğullarını da böyle yapmaya davet etmiş ancak hiç birisi uymamıştır. *Kadı/hakim seçimine özen göstermiştir. Kadı olabilecek kimselerde şu özellikleri aramıştır: l.Kadı, derin ve ince anlayışa sahip olmalıdır.
2.Kadı, halim, yumuşak huylu olmalıdır.
3.Kadı, afif (namus ehli) olmalıdır. Mal heveslisi, para düşkünü olmamalıdır. Zira o zaman hak ve adalete değil, alacağı paraya göre hüküm verme yoluna sapar.
4.Kadı, iradesine hakim olmalı, isabetli karar verebilmelidir.
5.Kadı, önceki mahkemelerden ve verilen kararlardan haberdar olmalıdır.
*Valilere talimatı: Allah'ın kitabı ve Resulü'nün sünnetine uyunuz. Danışmanlarınız, insanlar arasında doğruluğuna güvendiğiniz kişilerden seçiniz. Hak ve adaletten ayrılmayınız.
*Ordu kumandanlarına talimatı; savaşta düşman askerlerinin dışındakilere dokunmayınız. İhtiyarlara, kadınlara, çocuklara, savaşa katılmayan rahiplere asla silah çekmeyiniz.
*Savaşa giden askerlerin haftada bir gün dinlendirilmesini, uzun süre cephede olanların da en az 40 günde bir ailelerine dönmelerini emretmiştir.
*Zımmi statüsündeki gayrimüslimlerin köy ve kentlerine girip halkın rahatsız olmasına sebep olmamalarını istemiştir.
*Müslüman olan gayrimüslimlerden cizyeyi kaldırmıştır. Böylece pek çok insanın müslüman olmasına vesile olmuştur.
*Döneminde valiler, kendi bölgelerinde toplanan zekatı dağıtacak fakir bulamaz hale gelmiştir.
*Evlenmek isteyen gençlerin düğün ihtiyaçlarının karşılanmasını, meşru bir iş yaparken borç batağına düşenlerin borçlarının ödenmesini emretmiştir. Yetimlere, dul kadınlara, çalışacak gücü olmayanlara maaş bağlamıştır. Mahpusların eş ve çocuklarının yoksul kalmaları halinde onlara da maaş bağlamıştır.
*Malları zarar gören çiftçi ve tüccarların da zararlarının devlet hazinesi tarafından ödenmesini emretmiştir.
*Yolcu ve yoksulların yemek ihtiyaçlarını karşılamak için "Yemek Evleri" kurmuştur.
*Yolcular için konaklama tesisleri kurdurmuştur.
* Dalkavuk şairlere yüz vermemiştir.
*"Hayvanları ağır demirlerle dehlemeyi ve onlara ağır gemler vurulmasını yasaklamıştır. Ayrıca hayvanlar yük taşıma konusunda standart getirerek ağır yük yüklenmesini yasaklamıştır.
*Alimlerle sohbet etmekten hep hoşlanmıştır.
*Hz. Peygamber (sav)in hadislerinin toplanıp bir araya getirilmesine, tedvinine onun emriyle ve onun döneminde başlanmıştır.
*Haricilcr sorunu, bizzat onun girişimiyle çözüme kavuşmuştur.
*Nasihat edilmesinden hoşlanırdı. Allah'tan korkmayı ilke edinmişti. Ölümü en büyük nasihatçi olarak görüyordu.
*Bizans imparatoruna ve bazı hükümdarlara İslama davet mektupları ve elçiler göndermişti. *"Kendisinden sonra veliahtlık sistemini kaldırarak yeni halifenin Şura/Danışma Meclisi yoluyla seçimini gerçekleştirmek istedi ancak ömrü yetmedi.
*Bir devlet başkanı olmasına rağmen mezar yerini bile şahsi parasıyla satın alıp hazırlatmıştır.
*Halife olarak züht ve takva hayatı yaşamıştır. Kendisi yoksul yaşamasına rağmen halkı refah içinde yaşama imkanı bulmuştur. Refahı tabana yaymayı başaran bir devlet başkanıdır. 29 yıllık hilafeti döneminde tarihte İslam inkılabının canlı örneğini yaşatmıştır.