Yaygın göz hastalıkları var; miyop, hipermetrop ve glokom gibi.
Göz hekimlerimizin affına mağruren bu göz rahatsızlıklarını birer cümleyle ifade edecek olursak:
Glokom, halk arasında göz tansiyonu ya da karasu hastalığı olarak bilinir. Göz içi sıvı basıncının sıklıkla yükselmesi nedeniyle görme sinirinin zarar görmesi..

Göze giren ışığın retinanın üzerine odaklanmak yerine retinanın önüne odaklanmasına miyopi, ışığın retinanın arkasına odaklanmasına da hipermetropi deniliyormuş.
Halk arasında miyop, uzağı görememe, hipermetrop de yakını görememe halidir.
Retina, göz küresinin arka duvarını kaplayan ve görme hücrelerinden oluşan ağ tabakası imiş. Yani görmeyi sağlayan, ışığa ve renge duyarlı hücrelerin bulunduğu göz tabakası.
**
Göz doktoruna ellili yaşlarına merdiven dayayana kadar gitmemiştim.
Açıkçası 5-10 metre uzaklıktaki nesneyi gören, yazıları okuyan ama burnunun dibinde, gözünün önündeki yazıları okuyamayanlara şaşırırdım. "Allah Allah, önündekini görmüyor, o kadar uzaklıktakini görüyor ve okuyor, bu ne iştir?" derdim.
Kendimi yokladığımda ben de uzağı görüyor ama seçemiyordum. Öylece doktora gittim ve 5-10 sene önce miyop olduğumu anladım.
**
Geçen haftaki yazımızda eskileri değiştirme furyasından bahsetmiştik. Hatta eski kışlardan tahassürle söz etmiş, tevafuk bu ya ertesi gün Çorum'umuza güzel bir kar yağmıştı. Bu kar, ilaç gibi gelmiş, bayram etmiştik.
Eskileri değiştirme hikayesine devam ediyorum.

TC Kimlik ve Sürücü belgelerini değiştirmeye karar verdik. Eski TC Kimlik ve Sürücü belgelerini yenileriyle değiştirme süresi sanırım 2019 sonunda doluyor. Biz de değiştirmek için işlemleri başlattık.
TC Kimlik tamam da artık Sürücü belgeleri de Nüfus Müdürlüklerinden alınıp değiştirilebiliyormuş; büyük kolaylık.
Sürücü belgesinde sağlık kurulu şartı varmış ve Aile Hekim'inden de bu alınabiliyormuş. Biz de Aile Hekimi'ne gittik.
Göz kontrolünde benim yakını görmem yetmedi meğer önemli olan uzağı görmekmiş. Böyle bir durumda gözlükle araç kullanabilir sağlık raporu verilebiliyormuş.
İşte böyle; yakını görmek, uzağı görmekten; yerine göre de uzağı görmek yakını görmekten yeğmiş.
**
Bu vesileyle "feraset" denilen nebevi ahlakı hatırladım.
Hz. Peygamber (s.a.v) hani buyuruyor ya; "Mü'minin ferasetinden sakının. Çünkü o Allah'ın nuruyla bakar."
Feraset, anlayış, seziş, sezgi anlamlarında. Kısaca "uzağı görme" diyebiliriz.
Yazar Ahmet Taşgetiren, mü'min-feraset ilişkisini değerlendirirken şu cümleleri peşpeşe kurma gereği duyar:
Feraset, çağını, zamanın sırrını okuyabilmektir. İçinde bulunduğumuz çağ, mü'minlerin önüne ne tür zorluklar-kolaylıklar koyuyor, bunu görebilmek ve bunun içinden tüm İslam dünyası için en hayırlı olanı seçebilmektir.
Feraset, İslam toplumlarının içinde bulunduğu durumu doğru görebilmek, tahlil edebilmek ve bütün bunlardan mazlumiyeti sona erdirecek çözüm yolunu üretebilmektir.
Feraset ahireti, ahirette ne ile karşılaşacağını görebilmektir.
Feraset Allah'ın kendisini her an gördüğünü görebilmektir.
Ve feraset, bu hassasiyet içinde bir kişilik sergileyebilmektir. (Bk. Ahmet Taşgetiren,
2013-Aralık, sayı, 334, sh, 3)
Denilir ki mesela ticarette feraset, ekonominin geleceğini görebilmek, ticaretteki dalgalanmalara karşı hazırlıklı olmak, hedef müşteri kitlesini araştırmak, piyasa şartlarını takip etmek kısaca ticarette mevcut ekonominin ve çevrenin bilgilerinden yararlanarak ileriyi görmektir..
**
İleriyi, geleceği göremeyen(ferasetsiz) kimseden makbul bir meslek sahibi olmaz.
Kaliteli mü'min de feraset sahibi olandır yukarda geçtiği üzere.
Sürücü belgesi yenileme bizi nerelere götürdü getirdi.
Meğer gerçekten önemli olan uzağı görmekmiş.
Vesselam…