EZECÜ'L HAVACİB (SAV)
(İnce ve uzun Kaşlara Na't)

4.    Yed-i kudrek anâ çekmişdi pergâr
Anın içün cihan yansa yeri var
Nice âşıklarını itdi berdâr
Kemân ebrûları Sultân-ı Dînin

5.    Değil kaş kavs-ı kudretti muhakkak
Anâ fıtrat ne hoş vermişdi revnâk
İki seyf-i mücellâ dersem elyâk
Kemân ebrûları Sultân-ı Dînin

6.    Çeküp sancağını ebrûlar ey cân
Girip meydân-ı hüsne kıldı cevelân
Ki saflar bozmağa olurdu şerhân
Kemân ebrûları Sultân-ı Dînin

İNCE ve UZUN KAŞLARA NA'T
4. Dinin Sultanı Muhammed Mustafâ (sav)'nın keman kaşları Cenâb-ı Allah (cc)'ın kudret eliyle çizdiği pergelden çıkmış gibi mütenâsib idi. Onun için O'na cihan âşık olsa yeri var. Zaten bu yüzden birçok aşığı kendisini feda etmiştir.
Resûlullah Efendimiz (sav)'in kaşları ok atmaya mahsus yayın gerginlikten ve okun hedefine ulaşması için düzgün yapılmasından dolayı mütenasip duruşuna biraz benzeyebilir. Çünkü O'nun kaşları öyle mütenasip öyle etkileyici idi ki Cenâb-ı Hakk (cc)'ın kudret eliyle çizdiği bir pergelden çıkmış gibiydi. Bu tenasüp ve güzelliğe bütün dünya aşkını ilan edebilir. Nice âşıklar o keman kaşlar için (Hallac-ı Mansur gibi) kendini darağacında bulmuştur. Beyitte geçen "yanmak" kelimesi âşık olmak anlamında, "berdar" kelimesi de Hallac-ı Mansur'un ilâhî aşk uğruna darağacına çekilmesi bakımından tevriyelidir.
5. Dinin Sultanı Muhammed Mustafâ (sav)'nın keman kaşları sadece kaş değil kudret kalemiyle çizilmiş bir kemerdi. Cenâb-ı Hakkk (cc)'ın kudreti öyle bir güzellik vermişti ki sanki kınından sıyrılmış parlayan iki kılıç gibi duruyordu.
Kaşın yay, keman, gök kuşağı ile benzerliğinden yararlanılması güzel görünüşün uyumun ve estetiğin insana kazandırdığı hoşluk ile manevi etkileyiciliği, parlayan çekilmiş kılıçlar ile de güçlülüğü ve kuvvetli olmayı hatırlatır. Bu sanatların Peygamberimiz için icra edilmesi ise O'nu dışarıdan görenlerin hemen etkisi altına girdiğini, Onun baktıklarını da derinden etkilediğini ifade içindir. Parlayan kılıçların estetik anlatımından ise "Kalk insanları uyar"96 âyeti kerîmesi'nin telmih edildiği anlaşılır.
6. Dinin Sultanı Muhammed Mustafâ (sav)'nın keman kaşları sancağını çekmiş yiğitler gibi güzellik meydanında dolaşırlar. Düşman saflarını bozmağa da bayılırlardı.
Hz. Peygamber (sav)'in keman kaşlarının sancağını çekmiş yiğitler gibi güzellik meydanında dolaşmaları kendisini cân-ı gönülden seven âşıklarının sabır ülkelerini yağma ettiği iması Hz. Peygamber (sav)'e karşı beslenen samimi sevgi ve muhabbetlerinin bir empatisi olarak düşünmek mümkündür.
.......................................................................................
(96) Kur'an-ı Kerim Müddessir Suresi,74/2