MÜCTEMİU'L LİHYE-İ ŞERÎF
(Sakal-ı Şerisi sık ve derli toplu)
SAKAL-I ŞERİF NA'TI
197. Siyah nur hattı idi kıllar ey cân
Yazılmışdı serâpa sanki Kur'an
198. Hele tavr-ı zekan eylerdi her an
O Mısrı Yûsuf'un başına zindân
SAKAL-I ŞERİF NA'TI
SAKAL-I ŞERİFİ SIK VE
DERLİ TOPLU İDİ
197. Muhammed Mustafâ (sav)'nın sakal-ı şerifi baştan sona Kur'ân yazısı gibi nurani çizgiler halinde idi.
Siyah saç geceye teşbih edildiği gibi gölgeye de teşbih edilir. Hazret-i Peygamber Efendimiz (sav)'in mübarek yüzü güneşe ışık veren bir aydınlığın sahibi ise yüzünü çevreleyen saç ve sakallar gölge yani zıll-i ilâhi olur. Her türlü cisim ve mekandan münezzeh olan Allah (cc)'ın gölgesi elbette yoktur, ancak bu mecazi bir anlam ifade eder. Cenâb-ı Hak Kur'ân-ı Kerîmde "Allah yerlerin ve göklerin nurudur." 182 der. Allah (cc)'ın nurunun gölgesi yine nur olacağı düşüncesi şairleri Hazret-i Peygamber (sav)'in saç ve sakalı şeriflerine "nur hattı, nurlu yazı, "Baştan sona Kur'ân" diye ifade etmelerine vesile olmuştur.
198. Hazret-i Peygamber (sav)'in sakal-ı şerifini taşıyan çenesinin görünüşü öyle güzeldi ki, her an Yusuf (as)'ın başına Mısır'ı zindan edebilirdi.
Hazret-i Peygamber (sav)'in eşsiz güzelliğinin güneşten daha parlak, aydan daha aydınlık olduğu, Onun sürme kına gibi güzellik vasıtalarına ihtiyacı olmadığı şemail kitaplarında yazılıdır. Hazret-i Peygamber (sav)in güzelliği veya yakışıklılığı ele alındığında acak diğer peygamberlerle kıyas edilmektedir. Bunlardan birisi bütün edebiyatlarda güzelliğin timsali sayılan Yusuf (as)'tur. Hazret-i Yusuf'u zindana attıran kendi güzelliği karşısında Mısır sarayındaki kadınların desiseleridir183. Oysa Yusuf (as)'ın güzelliği Hazret-i Muhammed Mustafâ (sav)'nın güzelliği yanında çok sönük kalmaktadır. Hazret-i Peygamber (sav)'in sadece çene çukurunun güzelliğne Hz. Yusuf (as) hayran kalır, kendi güzelliğini unutur.
...............................................................................
(182) Kur'ân-ı Kerîm, Nûr Sûresi, 24/35.
(183) Kur'ân-ı Kerîm, Yusuf Sûresi, 23/32.
