Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Yakup Taş, Venezuella’nın meşru hükümetine karşı sergilenen emperyalist operasyona karşı mücadelede Venezuella’nın destekçisi olduklarını söyledi.


Taş, konuya ilişkin açıklamasında şunları kaydetti: “Venezuella Carlos Perez’in dikta yönetiminden sonra işbaşına gelen Bolivaryan devriminin lideri Hugo Rafael Chavez döneminde Irkçı Emperyalizm’i kızdıracak önemli bir adım attı;  Israil’in 2006 yılında Lübnan’a karsi gerçekleştirdiği sivilleri hedef alan saldırılarını soykırım olarak niteledi ve bu sebeple Tel Aviv’deki Venezuella Büyükelçisi’ni geri çekti. Chavez’in bu adımları İslam aleminde büyük takdir toplamıştı.


Benzer şekilde, Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro da ABD Büyükelçiliği’nin Tel Aviv’den Kudüs’e taşınma kararına karşı haklı olarak en sert tepkiyi ortaya koydu. Bu karar üzerine; küresel emperyalizm ve işbirlikçileri tarafından ülke içerisindeki sorunlar daha da derinleştirilip tetiklenerek petrol zengini bu ülkenin istikrarsızlaştırılıp, yoksulluk ve yoklukla mücadele eder bir duruma getirilmesi hedeflendi. Böylelikle Irkçı Emperyalizm tarafından dünyanın dört bir tarafında uygulanan oyunların bir benzeri Venezuella’da da sahneye konuldu. 


Küresel güçlerin Venezüella’da kargaşa ortamını oluşturduktan sonra ABD Başkanı Trump vasıtasıyla düğmeye basmaları ve Trump’ın, halkın oylarıyla seçilmiş meşru Devlet Başkanı Nicolas Maduro yerine Venezüella Devlet Başkanı olarak sinsi planlarına uygun bir figür olan Guaido’yu tanıması tamamen hukuksuzdur ve asla kabul edilebilir bir durum değildir. ABD’nin bu haksız ve art niyetli adımını şiddetle kınıyoruz. 


Venezüella’daki son gelişmeler, çifte standartçı Batı’nın klasik oyunlarından bir tanesini daha sahneye koyduğunu, aynen Irak, Suriye, Afganistan, Libya, Yemen, Mısır, Somali gibi Müslüman ülkelerin egemenlik haklarını çiğnediği gibi, Venezüella’da da petrol ve diğer yeraltı kaynaklarının sömürülmesi amaçlı olarak, uluslararası hukuk, egemenlik hakları ve bir ülkenin içişlerine karışmama prensiplerini ayaklar altına aldığını açıkça göstermektedir. 


İngiltere’nin de bu aşamada İngiltere Merkez Bankası’nda bulunan Venezüella’ya ait altınları geri vermemesi uluslararası sistemin nasıl işlediğinin bir göstergesi niteliğindedir, hak ve hukuk tanımaz anlayışın ibretlik bir tezahürüdür. 


Venezüella’yı dış güçlerin boyunduruğundan kurtararak bağımsızlığına kavuşturan Simon Bolivar’ın prensipleri doğrultusunda Küresel Emperyalizm’e karşı direnen Venezüella’nın bu direniş sonunda başarılı olacağına, ABD ve Batı’lı müttefiklerinin dayatmacı politikalarına karşı meşru haklarını koruyacağına inanıyor, kuvvetin değil, hakkın üstün tutulduğu ‘Yeni Bir Dünya’nın bir an evvel kurulmasının önemini, merhum liderimiz Erbakan Hocamız’ın ortaya koyduğu D-160 Projesi’nin tüm ezilen ülkelerin haklarının korunması için bir an evvel hayata geçirilmesinin ne kadar gerekli olduğunu Venezüella’daki son gelişmeler karşısında bir kez daha haykırıyoruz. 


Dış mihrakların İslam ülkelerinde sergilediği her türlü haksızlığa karşı Müslümanların yanında yer alan, Siyonist İsrail Devleti’nin zulümlerine karşı Filistin halkını en güçlü şekilde destekleyen Venezuella’nın meşru hükümetine, sergilenmekte olan emperyalist operasyona karşı mücadelesinde desteğimizi bildiriyor ve Venezüella’da sağduyunun hâkim olması, dış güçlerin oyunlarının bozulması ve bir an önce istikrarın sağlanmasının en büyük temennimiz olduğunu ifade ediyoruz.” (Haber Merkezi)

Editör: Haber Merkezi