Çorum Özel Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Serkan Güreser 12 Mart Dünya Glokom Günü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada glokomun, görme sinirinde hasarla sonuçlanan ve körlüğe neden olan bir hastalık olduğunu belirtti.
Glokomun sessiz seyreden bir rahatsızlık olduğu için hastaların farkına varmadan yavaş yavaş görme yeteneğini kaybettiğini belirten ve halk arasında "karasu hastalığı" olarak da bilindiğini kaydeden Serkan Güreser, "Glokom, görme sinirinde hasarla sonuçlanan ve körlüğe neden olan bir hastalıktır. Dünyada körlüğün en sık nedenlerinden biridir. Glokom tespit edildiğinde o zamana kadar oluşmuş olan hasarı geri çevirmek mümkün değildir. Bu nedenle erken tanı, hastalığın tedavisinde çok önemlidir" dedi.
‘40 YAŞ ÜSTÜ RİSK GRUBUNDA’
Yüksek göz içi basıncı, yaş, ailede glokom öyküsü, ırk, şeker hastalığı, ciddi göz yaralanmaları, üveit, miyopi ve uzun süreli kortizon kullanımının glokoma yakalanma riskini artırdığına değinen Serkan Güreser, "Glokomun 40 yaş üzerinde toplumda görülme sıklığı yüzde 2-3 iken, glokom ailelerdeki görülme sıklığı 4-5 kat fazladır" diye belirterek, bu özelliklere sahip kişilerin glokoma yakalanma riskine karşın görme sinirindeki hasarın erken tespit edilebilmesi için düzenli göz muayenesi olmasının önemli olduğunu kaydetti.
Göz tansiyonunun (glokom) Türkiye'de de yüz binlerce insanı etkilediğine de işaret eden Güreser, özellikle çocuklarda ve yeni doğanlarda da hastalığın önemine değindi.
‘ERKEN TANI ÖNEMLİ’
Glokomda erken tanı ve tedavinin çok önemli olduğunun üzerinde duran Güreser açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Glokom tedavisi ömür boyu süren kronik bir göz hastalığıdır. Gözün anatomik yapısına göre dar açılı ve geniş açılı olmak üzere, farklı mekanizmalar ile ortaya çıkabilir. Hastalar damlalarını düzenli kullanmalıdır. Periyodik göz muayenelerini ihmal etmemelidirler. Glokom günümüzde gelişen teknoloji ile göz uygulanan damlalarla büyük oranda tedavi edilebilmekte, nadiren lazer veya cerrahi yöntemlere ihtiyaç duyulmaktadır."
(Haber Merkezi)