Meme kanserinin, memenin süt bezlerindeki veya kanallarındaki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmasıyla meydana gelen tümöral oluşum olduğunu kaydeden Dr. Hasan Danacı, "Kadınlarda meme kanseri en sık görülen kanserdir ve ölüme neden olan kanser türleri arasında ilk sırada yer almaktadır. Meme kanseri gelişimi için risk faktörleri ise kadın cinsiyet ilk sırada gelmektedir. Erkeklerde görülme oranı, yüzde 1’den daha azdır. Ailede ve yakın akrabalarında meme kanseri bulunan kişilerde gelişme riski artmaktadır. Bunun yanında bir kadının bir memesinde daha önce kanser gelişmiş olması, ileride diğer memesinde de kanser gelişme riskini arttırmaktadır. Kadınlarda önemli rolü olan östrojen hormonuna bağlı olarak 12 yaşından önce regl olan veya 55 yaş gibi geç yaşlarda menopoza giren bayanlarda meme kanserine yakalanma riski artmaktadır. Ayrıca doğum kontrol hapı veya menopoz döneminde kombine hormon ilaçlarını uzun süre kullanan bayanlarda düşük oranda meme kanseri riski artmaktadır. Göğüs bölgesine ışınlama öyküsü olması, alkol kullanımı, yağlanma ve kilo alma, sigara içiciliği meme kanseri riskini arttırmaktadır. Meme kanserinin tanısını koymak için ilk sırada her iki memenin ve koltuk altının tam fizik muayenesi gelir. Memede veya koltuk altında ele gelen kitle, meme başından akıntı, meme başında içe doğru çekilme, çökme veya şekil bozukluğu, meme cildinde yara veya kızarıklık, ödem, şişlik ve içe doğru çekintiler olması, memede büyüme, şekil bozukluğu veya asimetri gibi belirtilerin olması durumunda uzman bir hekime başvurulmalıdır. Eğer kanser hücreleri uzak organlara yayılım yapmışsa bu belirtiler görülmeyebilir. Radyoloji, Ultrasonografi ve 40 yaşın üstündeki bayanlarda mamografi altın standarttır. Eğer aile öyküsü ya da kalıtımsal meme kanseri gen taşıyıcılık öyküsü varsa mamografi daha erken yaşlarda tercih edilebilir’’ dedi. 

Meme kanserinin tedavisi hakkında da açıklamalarda bulunan Dr. Hasan Danacı, "Erken tanı meme kanseri yavaş seyirli bir tümör olduğu için çok önemlidir. Eğer tümör erken evrede yakalandıysa ilk olarak cerrahi tedavi tercih edilir. Cerrahi yöntemde meme tümörü, etrafında hastalıksız doku kalacak şekilde meme dokusundan çıkartılır ya da meme tümüyle alınır. Ayrıca koltukaltına tümörün yayılıp yayılmadığını anlamak için bazı lenf bezleri de çıkartılır. Yapılan cerrahi girişimle hastalığın evresi belirlenerek ışın, hormon ve kemoterapi gibi ek tedavilerin gerekli olduğu saptanır. Bayanların her adet bitiminde kendi meme muayenelerini yapması, 40 yaş ve üzeri bayanlarda tarama programlarının artması meme kanserinin erken dönemde saptanmasında önemli rol oynamaktadır. 40-69 yaş arası mamoğrafi çektirmek isteyen bayanların Kargı Toplum Sağlığı Merkezine kimlikleriyle birlikte müracaat etmeleri gerekmektedir’’ şeklinde konuştu. 

Editör: Haber Merkezi