Değerli dostlar, 
Farklı konularda yüzlerce makale, şiir kaleme almış biri olarak bu noktada da kalemime biraz güveniyorum. Lakin Korana virüs 'ün ülkemizde görülmeye başladığı mart ayından bu tarafa onlarca makale yazabilecek şekilde konu olmasına rağmen bir tek makale yazmadım. Bunun kendimce sebepleri var. Çünkü bir konuda makale yazacağınız zaman o konu hakkında sizin bilinenlerin dışında daha farklı katkı sunmanız gerekir. Yoksa okuyucuyu boşa meşgul etmektir. İşte bu bağlamda tabiri caizse 2020'nin başından beri Koron virüsle yatıyor Korona virüsle kalkıyoruz. Sosyal medyadan tutunda televizyon kanallarının hepsinde aşağı yukarı bu konular işleniyor. Okuluna gitsek inanın bu kadar bilgi sahibi olamazdık diye düşünüyorum.
Peki, bu kadar gündemde olmasına rağmen yakından uzaktan gencinden yaşlısına bu ölümcül hastalığa yakalanan ve ahirinde hastane köşelerinde ıstırap çeken bazen de yaşam mücadelesini kaybedip hayata veda eden insanları görmemize, duymamıza rağmen niçin bu kadar duyarsız olabiliyoruz? 
Özellikle Sağlık Bakanımız, Sayın Fahrettin Koca Bey'in, ilk günden bugünlere kadar  'Maske - Sosyal Mesafe- Hijyen' diye uyara uyara Anadolu tabiri ile dilinde tüy bitti. Hiç mi tesir etmiyor, devlet büyüğü olarak hakkı geçer diye hiç mi düşünemiyoruz da, hala nasıl duyarsız olabiliyoruz?
İl'in-İlçe'nin ücra köyünden kalkıp çarşı pazara gelmiş, maske takmamış veya ceza yazarlar korkusuyla cebinde taşıdığı 3 aylık maskeyi yanlış takmış 80 yaşındaki Ahmet emmiye, Ayşe teyzeye hiç kızamıyorum. Anladığı dille uyardığınız zaman 'Haklısın yavrum, biz cahiliz' deyip hemen uyguluyor. Lakin gerek resmi kurumlarda gerekse çarşı pazarda gördüğüm eğitimli bir kısım insanların işi hafife alıp, maske takmadığını - sosyal mesafeye hiç dikkat etmediğini hatta dikkat edenleri ''Ecel gelmiş cihane baş ağrısı bahane, ne korkak adamsınız' deyip âdete ayıpladığını görmek gerçekten üzüyor insanı ve acaba nerede hata yapıyoruz diye kara kara düşündürüyor insanı.  Ve bana bir yabancının ''İnsanları güçlü kılan yedikleri değil hazmettikleridir. İnsanları zengin kılan kazandıkları değil muhafaza ettikleridir. İnsanları bilgili kılan diplomaları değil ihtiyaç halinde doğru dürüst uyguladıklarıdır'' sözünü hatırlatıyor. Çünkü, 'Ön tekerleği arka tekerlek takip eder'' Örnek ol k, örnekler gelsin.
Esnaf kardeşimin dükkânının kapısında ''İçeri maskesiz girmek yasaktır'' uyarısı yazıp kendisinin içeride maske takmaması veya yanlış takmasını görmek üzüyor insanı.
Düğünde, asker uğurlamasında vb. televizyon ekranlarında gördüğümüz bu kadar da olamaz türü manzaralara söyleyecek kelime bulamıyoruz.  
KISACA DİYORUZ,  İSTİYORSAN;
* Okullar açılmasın, tatiller uzasın, çocuklarımız eğitimden uzak kalsın,
* Düğünler gönül rahatlığı ile olmasın, yemeğinde yakın çevre harici bulunmasın, halaylar çekilmesin, oynanmasın,
* Camiler tekrar kapansın, vakit namazları, cumalar, bayramlar kılınmasın,
* Çocuklara, yaşlılara sokağa çıkma yasağı uygulansın, sonra da evlerde bunalsınlar,
* Resmi dairelerin tadı tuzu olmasın, kimsenin odasına gitmeyeyim, kimse de benim odama gelip benim bir bardak çayımı içmesin, dışardan gelecek ziyaretçiden kaçayım,
* İnsanlar, en yakınının cenazesine bile korkudan gitmesin, verelim vekâleti belediye görevlileri defnetsin bu da bizi evimizde kahretsin,
* Kapının zili çaldığında 'eyvah köyden kentten yatılı misafir mi geldi?' diye korkalım,
* Bayramlarda akrabanın, eşin dosttun kapısını açmayalım, sonra da böyle adet olsun gitsin,
* Daha riskli gruplar içinde görev yapan sağlık personeli, güvenlik güçleri vb. çalışanları başta olmak üzere akşam evine gelirken korksun, çocuklarına eşine, ailesine sarılamasın,
* Eğitimlerini sürdürürken Pansiyonlarda, Yurtlarda kalacak çocuklarımız için endişe duyalım,
* Çok zorda kalmayınca Hastanelerin gölgesinden bile geçmeyelim, 
* Kronik rahatsızlığı veya 60 yaş üstü kamu görevlisi olup ev de idari izin devam etsin, 
* Üretim yavaşlasın, ekonomi zarar görsün, akabinde ürün çeşitliliği ve rekabet azalsın pahalılık artsın,
* İşini kaybeden insanlar çoğalsın, bunalıma girsin, aile faciaları patlasın, intiharlar ziyadeleşsin, 
* Berberlere, kuaförlere gitmek yerine ev de yalan yanlış yapılan 3 numara tıraş yeter, 
* Markete, resmi kuruma girerken her ateşiniz ölçüldüğünde ya yüksek çıkarsa endişesi duymaya devam edelim,
* Hayatını zor idame eden insanların birde harcama kalemine dezenfektan - maske girmeye devam etsin,
* Özellikle hastalar, yaşlılar mezara kısa sürede girsin ama girmeden önce hastane köşelerinde çile çeksin,
* Herkese 'Acaba korona virüslü müdür*'  diye şüpheyle bakalım, psikolojimiz bozulsun,
* ……………..................Daha ne kadar olumsuzluk istiyorsan,
''SAKIN HA MASKE TAKMA - YANINDAKININ DİBİNE KADAR YAKLAŞ UZAKLAŞMA  # UYARILARA MI, HİÇ KULAK ASMA (!)?  NOKTA! ''
Vesselam, Müslüman kardeşim, bu dünya çapında bir afettir. Afetlerde kurallara uymamak ise daha büyük bir felakettir. Hem de yazıktır, günahtır şu millete. Hele kurallara uymak için çaba sarf eden titiz insanlara haksızlıktır. Vallahi vebaldir, billahi vebaldir, haktır. Ha evden eşyamı çalmışsın ha eşyadan daha değerli olan sağlığımı bilerek çalmışsın. Bize düşen sorunlu değil - sorumluğunun bilincinde olarak, bu noktada dünyada örneği olmadığı şekilde vatandaşına şefkatle yaklaşan,  ücretsiz tedavi yapan devletimize yardımcı olabilmektir. Zira ''Kurt dumanlı havayı sever. Yağmurlu havada gülenle ağlayan belli olmaz'' sırrınca toplumu felakete sürüklenmekten kurtarmak için gece gündüz ihlasla emek veren yöneticilerimize köstek değil canı gönülden destek olabilmektir. 
İKAZ
Çarşıya mı çıkıyorsun, 
Dikkat et güzelim kendine
Çarşı pazar artık çok tehlike
Oturma öyle rastgele, her yere
Önem ver hijyene, mesafene, maskene
.............................................................,,
Adam geliyor burnunu sokuyor ta dibine
Vesselam sokaklar tehlike güzelim, tehlike
Önemli işin yoksa eğer, gezme öyle  rastgele 
Ve doğruca git sallanmadan evine
Günümüzde ev, artık +1 güvence
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Kızmadın demi akıl veriyor diye  
Tüm çabam,  senin zarar görmemen  üzerine 
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,………………………...,
Ama insanlar alınganlık gösteriyor her söylenene.